Korsan kitaba büyük operasyon

İstanbul'da yakalanan 1 milyon adet korsan kitap, kitap sektöründeki kaçakçılığın geldiği boyutları gözler önüne serdi. Piyasa değeri 20 milyon lirayı bulan ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün bahçesinde teşhir edilen 7 kamyon korsan kitap, yazarları bile şaşkına çevirdi. Yayınevleri ise bir yandan operasyona sevinirken diğer yandan da kendilerini bekleyen hukuki süreçten ise kaygılı. Çünkü davalar ortalama 5 yılı buluyor. Bu da yayınevi ve yazara da ciddi bir mali yük getiriyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü İlyas Burunak, dün Vatan caddesinde bulunan Emniyet Müdürlüğü bahçesinde yazarların da katıldığı bir basın toplantısı düzenledi. Ele geçirilen 7 kamyon kitabın teşhir edildiği toplantıda Burunak, Bağcılar, Bahçelievler, Zeytinburnu, Avcılar ve Büyükçekmece ilçelerinde baskınların yapıldığını anlattı. Korsan basılmış kitapların yanında 15 adet matbaa makinesi ile 1350 adet kitap kalıbına el konulduğunu da belirten Burunak, 10 kişinin ise gözaltına alındığını ifade etti. Burunak, "Başarılı bir operasyon gerçekleştirdik. Basıma hazır, yayına hazır korsan kitaplar ele geçirdik. Ele geçen kitaplar arasında popüler yazarların da olduğu yerli ve yabancı 98 yazarın kitabını tespit ettik. Ele geçen kitapların yaklaşık piyasa değerinin 20 milyon TL olduğu tahmin ediliyor" dedi. Referans gazetesinin haberine göre; son operasyon korsan piyasasının geldiği boyutları da gözler önüne serdi. Türkiye'de korsan kitabın yasal piyasanın neredeyse yarısına ulaştığı tahmin ediliyor. 1 milyon kitabın ele geçirilmesine sevinen yayınevlerini asıl düşündüren şey ise işin bundan sonraki kısmı. Yayınevleri Emniyet Müdürlüğü'nün çabalarının yanında yargının da bu işi daha ciddiye alması gerektiğini belirttiler. Yayıncılar Meslek Birliği'nin (Yaybir) Yönetim Kurulu Üyesi ve Literatür Yayınları'nın Sahibi Kenan Kocatürk, "Korsana karşı yapılan yasal düzenlemeler, telif hakları vb. uygulamalarda hukuki olarak bir sorun yok. Asıl sorunun mahkeme aşamasında ortaya çıkıyor. Çünkü davalar yıllarca sürüyor ve yayıncının kaybı telafi edilemiyor" dedi. Yayınevleri ne dedi? Aşk'ı biz 130 bin bastık korsan 100 bin basmış Doğan Kitapçılık Genel Müdürü Gülgün Çarkoğlu: Emniyet Müdürlüğü'nün çabaları çok önemli. Ama korsan piyasasının tamamen bitirilmesi için yayıncı, kitapçı, yazar, Kültür Bakanlığı ve adalet mekanizmasının uyumlu çalışması şart. Bizim için en büyük sıkıntılardan birisi davaların çok uzaması. 2 ile 5 yıl sürüyor. Bu da ciddi bir maddi kayıp. İhtisaslaşmış mahkemelerin eksikliği adli süreci etkiliyor. Son operasyonda yakalanan kitapların sayısı 1 milyonu buluyor. Valalik buna depo sağladı. Ama bu konuda çoğu zaman sıkıntı da çıkıyor. Yetkililer depoyu yayınevinden isteyebiliyor. Biz kendi kitaplarımız için depo bulamazken, bunun maddi yükünü zor karşılarken, yakalanan korsan kitaplar için depo nasıl bulalım. Mesela son operasyonda bizim şu anda en çok satan kitabımız olan Elif Şafak'ın yazdığı "Aşk"tan neredeyse bir kamyon ele geçirildiği söyleniyor. Bizim baskı sayımız 130 bini buldu. Korsan baskı ise 100 bine ulaşmış. Yayınevimizin, yazarımızın kaybı inanılmaz boyutlarda. Korsan kitap basmak organize suç yargılanmalı Literatür Yayınları Sahibi Kenan Kocatürk: Söz konusu kitap olunca işe bir hırsızlık olarak bakılmıyor. Ayrıca hakimin karşısına tezgahtaki gariban çıkarınca ceza tam anlamıyla uygulanamıyor. Sonuçlanan davalarda ise adalet yıllar sonra tesis edilebiliyor. Korsan kitap organize suçlar kapsamına alınmalı. Korsan kabuk değiştiriyor. Mesela; üniversite yayınlarının neredeyse yüzde 90'ı fotokopi ile çoğaltılmış veya basılmış korsan kitaplar. Bu fikri mülkiyet haklarına en büyük darbelerden birisi. Tüm korsan kitap pazarını birkaç kişi kontrol ediyor. Bunların isimlerini biz de biliyoruz Kültür Bakanlığı da. Zaten bandrol için bile başvuruyorlar, kayıtları devlette var. Siciller belli. Eğer devlet tüm dünyada uygulandığı gibi bandrol satışından elde ettiği geliri meslek birliklerine aktarsa, işin kontrolünü bize verse iddia ediyorum ki, korsan piyasasını bitiririz. Yazarlar ne dedi? Elif Şafak: Tezgahtaki kitap masum değil Kamyonlar dolusu korsan kitabı bir arada görmeyi beklemiyordum. Bazen iyi niyetli bir şekilde hafife alıyoruz korsan kitapları. Çünkü para durumu yetmeyen geliri yetmeyen öğrenciler, insanlar daha rahat okusun diye yapılıyorsa bir zararı yok diye düşünüyoruz ama bu o kadar masum bir şey değil. Hem okuyucuya hem yazara çok ciddi zararları var. Bu, matbaada çalışan işçisinden, dizgicisine, yayın evindeki editörden çevirmenine herkesin cebinden çalan bir hırsızlık. İskender Pala: Bizden çalınmış bir haktır Böyle ciddi bir operasyon gerçekleştirdikleri için emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum. Ben burada ciddi bir irade gördüm emniyetin, Kültür Bakanlığı'nın ve devletin üst üste bindirilmiş bir iradesi sonucu böyle bir operasyon gerçekleştirildi. Korsanla mücadelede ciddi adımlar atıldığına seviniyorum. Kitapları görüp üzülmemek mümkün değil. Burada sergilenen kitaplar bizden alınmış, çalınmış haklar gibi duruyor. Benim hakkımı başkalarının aldığını görüyorum ve bu hakkımı helal etmiyorum. Rıdvan Akar: Fiyat düşerse korsan azalır Ben korsan kitap konusunu bir asayiş sorunu olarak görmüyorum. Türkiye'de kültür ve sanat pahalı bir meta haline dönüştürüldü. Bunun bir sonucu olarak gelir dağılımının böyle bozuk olduğu bir ülkede, insanlar kültürü ve sanatı tüketmek istiyorlarsa onlara son derece kolay ve ucuz bir yol gösteren insanlara, bir tüketim aracına tenezzül etmiş oluyorlar. Kültür ve sanat Türkiye'nin geleceği, gençlerin geleceği kültür ve sanatı devletin sübvanse etmesi gerekiyor. Kitaplar ne kadar ucuzlarsa korsan kitap o kadar azalır. Korsan kitap kabuk değiştirdi * Sokak satışlarında azalma var. Sadece tezgahlarda satılmıyor. Kitabevlerine, fuarlara bile giriyor. * İthal kitap ve akademik yayında korsan yaygın. Denetim zor olduğundan korsancı üniversite kitaplarına yöneldi. * Korsan basım işi Anadolu'da oldukça fazla. Matbaalarda denetim zor olduğundan basım küçük illere kaydı. * Yazın tatil beldelerinde korsan satışı patlıyor. Denetim olmadığından korsan kitapçılar buralara yöneliyor. Yayınevlerinin sakıntısı * Davalar çok uzuyor. Bu süreç içinde yayınevi ve yazarların maddi kayıpları artıyor. * Hakimler hala olaya vicdani bakıyor. Bunu organize suç olarak değerlendirmiyor. * İhtisas mahkemeleri eksiği var. Batıdaki gibi telif haklarında uzmanlaşmış hukuki kurumlar lazım. * Yayınevlerinden ele geçen kitaplar için depo isteniyor. Depo kirası ödenemediğinden davadan bile vazgeçiliyor.