Avustralya’daki Melbourne Cinsel Sağlık Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, erkek bir partnerle cinsel ilişkiye girmek, vajinadaki bakteri dengesini bozarak kadınları enfeksiyon riskine karşı savunmasız hale sokabilir.
Bilim Fili’nde korunmasız cinsel ilişki vajinal mikrobiyoma zarar verebilir başlığıyla yayımlanan habere göre, sağlıklı vajinalardaki bakteri topluluklarına bir tip bakteri hakim olma eğilimindedir. Diğer bakteri türlerini yüksek oranlarda bulunduran kadınların, idrar yolu enfeksiyonlarına yakalanma veya erken doğum yapma olasılıkları daha yüksektir. Ancak, şimdilik, bakterilerin bu sorunların bir nedeni olup olmadığı veya sonuçlarının ne olduğu belirsizlik taşıyor.
PLOS ONE‘da Şubat 2017’de yayımlanan bir araştırmada; Avustralya’daki Melbourne Cinsel Sağlık Merkezi’nden araştırmacılar, cinsel aktivitelerin vajinal mikrobiyomu ve potansiyel olarak da kadın sağlığını etkileyip etkilemediğini öğrenebilmek adına 52 kadın katılımcının vajinal bakterilerini takibe aldı.
Araştırma çerçevesinde, katılımcı kadınların her birinden yılın her üç ayında bir vajinalarını bir eküvyon çubuğuyla temizlemeleri ve bu süre içerisindeki bütün cinsel aktivitelerinin kaydını tutmaları istendi. Katılımcıların hepsi de kadın öğrencilerden oluşuyordu ve çalışmanın başladığı anda bu kadınlardan 19’u henüz bir cinsel birleşme deneyimi yaşamamıştı.
Katılımcılardan ayrıca bu bir yıl boyunca deneyimledikleri seks biçiminin ve bu ilişkiler sırasında kondom kullanıp kullanmadıklarını da kayıt altına almaları istendi. Araştırmacılar bu kayıtları, eküvyon çubuğuyla toplanan bakteri tipleriyle karşılaştırdı. Ekibin elde ettiği bulgular, korunmasız penil-vajinal seks yapan kadınların, Gardnerella vaginalis ve Lactobacillus iners türlerinin egemen olduğu bir vajinal mikrobiyoma sahip olma ihtimallerinin çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Çalışma süresince ilk kez penil-vajinal cinsel ilişki yaşamaya başlayanların, bu iki türün egemen olduğu bir vajinal mikrobiyoma sahip olma eğiliminde oldukları görüldü. Bu da, chlamydia gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yanı sıra patojenik olmayan bakterilerin de cinsel yollarla bulaştığını göstermektedir.
Her iki tür de, hem kötü kokuya hem de anormal boşalmaya sebebiyet veren ve tam olarak anlaşılamamış bir vaka olan bakteriyel vajinoz ile bağlantılı olduğu için muhtemelen vajinal sağlık için kötü bir işaret taşıyor. Seksin vajinal mikrobiyomu değiştirmesi son derece muhtemel bir durumdur. Yapılan benzer çalışmalar da, korunmasız seks ile vajinal bakteri dengesi arasında bir bağlantının olduğunu ortaya koymuştu.
Bu durum da genellikle, pelvik inflamatuar hastalık geliştirme riski ile ilişkilendirilmiştir.
Öte yandan, penil-vajinal seks, vajina için her zaman kötü değildir. Araştırmacılar, kadının vajinal mikrobiyomunun, uzun süreli partnerlerin penislerinde bulunan bakterilere muhtemelen bir adaptasyon geliştirebileceğini söylüyorlar.
Asıl risk ise, yeni bir partnerle yaşanan ve tamamen yeni bir mikrobiyomun vajinaya saldırmasındadır. Böylesi durumlarda da vajinanın bakteriye karşı bir bağışıklık tepkisi geliştirmesi ve enflamasyona maruz kalması muhtemeldir. Vajinal sekresyonun mililitresinde yaklaşık 100 milyon ve boşalmanın mililitresinde ise yaklaşık 10 milyon bakteri vardır. Dolayısıyla, sisteme bakteri eklendiği her seferde, bu denge noktasından uzaklaşmanız olasıdır. Araştırmacılar sağlıklı bir vajinal bakteri topluluğunu restore edebilecek probiyotikler geliştirmeye çalışıyorlar. Öte yandan, vajinanın mikrobiyomunu korumanın da bazı yolları vardır. Araştırmacılara göre, hormonal kontraseptifler, sağlıklı bir bakteri topluluğunu teşvik ediyor gibi görünmektedir. Bunun yanı sıra, kondom kullanımı, vajinayı cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan ve diğer bakterilerden korumada son derece işlevseldir. Öte yandan, erkek partnerler de düzenli bir penil hijyen takibi ve düzenli iç çamaşırı değişimiyle partnerlerine bu konuda yardımcı olabilir. Penis başı çevresi ve penisin vücut ile birleşme kökü adeta bakteri cenneti gibidir, dolayısıyla cinsel birleşme sırasında bakteri yayılımını minimuma indirgemek için bu bölgelerin temiz tutulması son derece önemlidir.