Aile ve Sosyal Politikalar İzmir İl Müdürlüğü Koruyucu Aile Komisyonu, cinsel istismarın önüne geçebilmek iddiasıyla bir uygulama başlattı. Buna göre erkek çocuğu olan ailelere kız, kız çocuğu olanlara ise erkek çocuğu verilmeyecek. Koruyucu Aile Komisyonu, kanuni olarak bir engel olmasa da farklı cinsten çocukların aynı evde yaşamasını “risk” olarak değerlendirdi. İzmir Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği Başkanı Rukiye Urgancı konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Erkek çocuğu olan ailelerin büyük bir çoğunluğu, kız çocuk özlemi çektiği için kurumdan kız çocuk talep ediyor. Ancak son 1 yıldır kurum, ‘Oğlunuz varsa kız veremeyiz, isterseniz erkek çocuk verelim’ diyor" ifadesini kullandı.
Habertürk'ten Melis Apaydın İde, İzmir Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği Başkanı Rukiye Urgancı, “Erkek çocuğu olan ailelerin büyük bir çoğunluğu, kız çocuk özlemi çektiği için kurumdan kız çocuk talep ediyor. Ancak son 1 yıldır kurum, ‘Oğlunuz varsa kız veremeyiz, isterseniz erkek çocuk verelim’ diyor. Aynı şekilde kız çocuğu olana da erkek çocuğu verilmiyor. Yetkililere bunun nedenini sorduğumda, yaşanan bazı olaylardan dolayı çocukları riske atmamak için böyle bir karar aldıklarını söylediler. Devletin çocukları korumak istemesini anlıyorum ama çözüm bu olmamalı. Riski bu şekilde sıfıra indiremezsiniz. İnsanlar zaten koruyucu aile olmaya çok kolay karar vermiyorlar. Böyle engellemeler, koruyucu aile rakamlarını olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
İzmir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nesim Tanğlay ise “Koruyucu aileye kendi çocuklarından farklı cinsiyetten bir çocuk verilmesinde kanuni olarak bir engel yok. Ama biz çok titiziz. Evde erkek varsa tabii ki verilmez. Risk varsa onaylamıyoruz. Riski sıfırlayamayız, öz ailede bile riskli durumlar yaşanabiliyor. Bu yüzden tedbirli davranıyoruz” dedi. Türkiye genelinde aile yanındaki çocuk sayısı 5 bin 140’a ulaştı. İstanbul’da 382, İzmir’de 310, Ankara’da 250 koruyucu aile bulunuyor.
İstanbul Koruyucu Aile Derneği Başkan Yardımcısı Neşe Gökalp: “İstanbul’da böyle bir uygulama yok. Koruyucu aile olarak bizim görevimiz zaten çocuğu her türlü tehlikeden korumak. Devlet koruyucu aileye kurallar dahilinde çocuğu emanet ediyorsa ötesi sorgulanmamalı. Farklı örnekler var diye genelleme yapılmamalı.”
Ankara Koruyucu Aile Evlat Edindirme Derneği (KOREV) Yönetim Kurulu Baş- kanı Ülkü Aydeniz Keklikoğlu: “Ben bu uygulamayı doğru buluyorum. Çocuğun hakkını korumak devletin sorumluluğunda. Her koruyucu aile çok iyidir, çok doğrudur diye bir şey yok. Kötü niyetliler de çıkabilir.”