Köşe yazarları Kuzey Suriye'de yaşanan Kürt hareketini yazdı

Suriye'nin Türkiye sınırına yakın 6 şehrin Kürtlerin kontrolüne geçmesi üzerine köşe yazarları yaşananları değerlendirdi.

Milliyet gazetesinden Fikret Bila, Hasan Cemal ve Derya Sazak; Hürriyet gazetesinden Yalçın Doğan ve Taha Akyol; Zaman gazetesinden İhsan Dağı; Bugün gazetesinden Ahmet Taşgetiren ve Gültekin Avcı'nın köşesinde yer alan yazılar şöyle:

Fikret Bila – Milliyet

Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye sorunu

TEPAV’dan Dr. Nihat Ali Özcan, “Kuzey Suriye” olgusunu şöyle değerlendiriyor:

“1980’den 2012’ye kadar Irak’ta yaşanan süreç önümüzdeki dönemde Suriye’de yaşanacak gibi görünüyor. İran-Irak Savaşı’nın başlamasıyla nasıl Kuzey Irak, Bağdat yönetiminin kontrolünden uzaklaşmaya başlayıp, 1991 Birinci Körfez Savaşı ve 2003 Irak‘ın işgalinden sonra bağımsızlığa yakın bir konuma geldiyse, benzer bir süreç Kuzey Suriye için de beklenebilir. Bu yönde güçlü işaretler de gelmeye başladı.”

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Hasan Cemal – Milliyet

Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye...

Kuzey Irak’ta çekirdeği çoktan atılmış olan bir ‘Kürt devleti’ var. Şimdi sıra ‘Kuzey Suriye’de! Anlaşılan öyle. ‘Özerklik’le başlayacak bir yolculuğun işaretleri geliyor fokurdayan Suriye’den. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tohumları da böyle atılmıştı, 1990’lardaki ve 2000’lerdeki savaşlarla...

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Derya Sazak – Milliyet

Esad sonrası

“Esad sonrası” Suriye’nin yazgısı da “Saddam sonrası” Irak’a benzeyecek.1991’de Körfez Savaşı ertesi Irak “fiilen” üçe bölünmüştü. Kuzeyde Kürtler, güneyde Şiiler, Bağdat çevresinde ise Sünni Araplara dayalı bir denge gözetilmişti. Saddam 2003’te ABD işgaliyle devrildikten bu yana 9 yıldır beklenen “istikrar” sağlanamadı. Mezhepler ve aşiretler arasındaki örtülü savaş bugün de sürüyor.

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Yalçın Doğan – Hürriyet

Suriye parçalanıyor Kürdistan genişliyor

Mülteci kamplarındaki isyanın dışında, en çarpıcı gelişme, Suriye’nin kuzeyinin PKK’nın denetimine geçmiş olması. Buna ek olarak, Barzani’ye bağlı peşmergelerin Suriye’ye girmiş olmaları. En istenmeyen iki gelişme ile karşı karşıya bulunuyoruz. - Suriye parçalanıyor. - Küçük Kürdistanlardan oluşan bir Kürdistan doğuyor.

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Taha Akyol – Hürriyet

Suriye’de PKK

Bütün dünyada etnik milliyetçi duyguların güçlendiği bir çağda, eski göçebelik ve köylülükten çıkıp okumuş ve kentli nüfus haline geldikçe Kürtlerde de uluslaşma süreci yaşanıyor. Kürt sorunu artık Kürtlerin ‘yerli’ nüfus halinde yaşadığı bütün ülkelerde vardır. Esad rejimi sarsılmasaydı, bu sorun patlak vermez miydi? Türkiye o kadar Esad karşıtı olmasaydı mesela...

Yazının devamını okumak için tıklayınız

İhsan Dağı – Zaman

Hazır mısınız Kürt devletine

Bizim devletimize duyurulur; bölgedeki Kürt jeopolitiği yeniden şekilleniyor. 'Büyük Kürdistan' artık birçok Kürt için hayal değil. Bakarsınız 'ilk bağımsız Kürt devleti' hiç beklenmeyen bir yerden, Suriye'den çıkar.

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Ahmet Taşgetiren – Bugün

Bölgesel Kürt yapılanması

Suriyeli Kürtler, "Batı Kürdistan'ın özgürlüğü"nü konuşuyor. Iraklılar "Güney Kürdistan"ın, Türkiye'de"Kuzey Kürdistan"dan söz ediliyor. İran'da ise "Doğu Kürdistan"dan... Bize deniyor ki, bütün bu Kürt bölgeleri özgürleşsin, sonra da Türkiye'nin etki alanına girsin. Bu ümidi kim veriyor bilmiyorum ama Ortadoğu'nun yeni yapılanmasında bu olta yemi bazı çevrelerde ilgi görüyor. Barzani ile iyi geçiniyoruz! Barzani, Suriye atağı ile, bölgedeki Kürt varlığına ilişkin kendi ekseninde özel bir politika uyguluyor. Acaba görünen gelecek şu mu? Bölgede her ülkeyi kapsayan krizler yaşanacak. Barzani Kürt federasyonunu kuracak, PKK da onu içinden ele geçirecek. Peki Türkiye'nin muhtemel senaryosu ne?

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Gültekin Avcı – Bugün

Suriye bölünmeli mi?

Suriye'deki iç savaş her geçen gün Ortadoğu ve Türkiye'yi daha etkileyici bir çehreye bürünüyor. Hatırlarsanız Körfez Savaşı sırasında tüm Batılı ülkeler Irak'ın toprak bütünlüğünden asla taviz verilemeyeceği, bölünmenin kabulünün mümkün olmadığı nutukları atıyordu. Bu ülkelerden biri de Türkiye'ydi. Bugün Irak'ın hali ortada. PKK, Kuzey Irak'taki otorite boşluğunu değerlendirdi ve oraya yerleşti.

Yazının devamını okumak için tıklayınız