Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılmasının iyi niyetle bağdaştırılamadığı" belirtilerek, "Kaldı ki, Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının 'vatana ihanet' dışında herhangi bir suçlama ile yargılanması mümkün bulunmamaktadır" denildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Cumhurbaşkanı Gül hakkında verdiği "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara" ilişkin olarak yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen karar nedeniyle açıklama yapılmasına gerek görüldüğü belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Anılan karara konu olan fiil ile ilgili olarak, kapatılan bir siyasi partinin genel başkanı, iki genel başkan yardımcısı ve genel muhasibi ile 71 il yöneticisi hakkında 1998 yılında dava açılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında, o tarihte milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle ceza davası açılmamış, kendisinin ısrarla dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması talebine rağmen dokunulmazlığı da kaldırılmamıştır. Bu davanın neticesinde, genel başkan yardımcıları ile genel muhasibin suça konu herhangi bir eylemlerinin olmaması sebebiyle beraatlerine karar verilmiştir. Anılan partinin mali konulardan sorumlu genel başkan yardımcısı ve muhasibi bile beraat ederken, o tarihte dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı olan ve partide parasal konularda hiçbir hak, yetki ve sorumluluğu bulunmayan Sayın Cumhurbaşkanımızın, sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyi niyetle bağdaştırılamamaktadır. ‘Cumhurbaşkanı seçilmeden önce dava reddedilmişti’ Üstelik, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekili olarak görev yaptığı dönemde, dokunulmazlığının tazminat davası açılmasına engel olmaması sebebiyle Maliye Bakanlığı tarafından söz konusu Hazine alacağının tahsili için diğer kişilerle birlikte hakkında 1999 yılında tazminat davası açılmış; genel başkan yardımcısı sıfatıyla görevinin sınırları göz önünde bulundurularak, mali konularda sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine 19 Nisan 2007 tarihinde, yani Cumhurbaşkanı seçilmeden önce karar verilmiştir. Kaldı ki, Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının 'vatana ihanet' dışında herhangi bir suçlama ile yargılanması mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeplerle, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekilliğinin sona ermesinden sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, söz konusu dosya ile ilgili olarak hakkında verilen 'Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar' ile bu karara karşı yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen kararın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir." (AA)