T24- İstanbul'da, sigortasız çalıştırıldığı kot taşlama atölyesinde meslek hastalığı ''silikozis''e yakalanan işçiye, SGK'ya açtığı dava sonucunda sürekli iş göremezlik geliri bağlandı. Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinden 1995'de gittiği İstanbul'da Kadir ve Hacı Osman U'ya ait atölyede 17 yaşından itibaren kot taşlama (kumlama) işinde çalışan Yılmaz Dımbır (32), askerliği sırasında ara verdiği işini 2004'e kadar 7 yıl sürdürdü.
Kot taşlamada kullanılan silisyum tozlarını uzunca süre solumasına bağlı 2001'de sağlığı bozulan Dımbır, kendisine konulan tüberküloz teşhisi doğrultusunda sosyal güvencesiz olduğundan kendi imkanlarıyla bir süre tedavi oldu.
Hastalığın ilerlemesi üzerine 2004'te İstanbul'da kaldırıldığı hastanede rahatsızlığının tüberküloz değil, silisyum tozlarının solunmasından oluşan ''silikozis'' olduğu belirlenen Dımbır, işinden ayrılarak memleketine döndü. Hiçbir sosyal güvencesi olmadığından tedavisini sürdüremeyen Dımbır, tanıdıklarının yönlendirmesiyle sosyal güvencesiz çalıştığı yılların sigortalı sayılması için Avukat Ali Osman Odabaş aracılığıyla Bakırköy 2. İş Mahkemesine 2005'te dava açtı.
Mahkeme heyeti, davayı 23 Ekim 2009'da sonuçlandırarak Dımbır'ın sosyal güvencesiz çalıştığı yılların sigorta kapsamına alınmasına karar verdi. Yazışmalar sonucunda bu yılın ağustos ayından itibaren Dımbır'a iş göremezlik geliri bağlandı.
Avukat Odabaş, düzenlediği basın toplantısında, dava sonucunda hastanelerin sağlık kurulu raporlarıyla SGK'ya müracaatta bulunduklarını, kurumun 20 Ağustos 2010'da Dımbır'ın kot taşlama işinde çalışırken yakalandığı meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücünün yüzde 59'nu kaybettiği gerekçesiyle 565 lira sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına karar verdiğini söyledi. Emsal teşkil edecekKot taşlama sektöründe ilk kez sigortasız çalıştırılan işçiye sosyal güvenlik yardımı verilmesinin kabul edildiğini ifade eden Odabaş, şöyle dedi:
''Dava emsal teşkil edecektir. Sorun sadece müvekkilimi değil, çok geniş kitleyi ilgilendirmekte. Sektörde sigortasız işçi çalıştırılması üst düzeyde olmasının yanı sıra koşullar işçi sağlığına yüzde 100 aykırıdır. Dımbır, genç yaşta yakalandığı hastalık nedeniyle verdiği hukuk mücadelesini kazanmıştır. Bu iş yeri sahipleri çok sık yer değiştirdiğinden tazminat davaları konusunda kendilerine ulaşmak mümkün olmayabiliyor. Ancak, biz bu konuda da hukuki mücadele vereceğiz.''
Yılmaz Dımbır da evli ve 2 çocuk sahibi olduğunu, soluduğu toz nedeniyle ciğerlerinin büyük zarar gördüğünden merdiven bile çıkmakta zorlandığını söyledi.
Atölyede basınçlı makinelerle yaptıkları kot taşlama işi sırasında hiçbir sağlık güvencelerinin olmadığını anlatan Dımbır, şöyle konuştu: ''Merdivenleri çıkarken zorlandığımı gören iş yeri yetkilileri hastalığımdan şüphelenmişler. Ancak beni özel muayenehaneye götürüyorlardı. Daha sonra (sen köyünde dinlen biraz) diyerek memleketime gönderdiler. Benim durumumda çok sayıda arkadaşım var. İşveren tarafı bizleri korkutarak, ölümle tehdit ederek dava açmamızı engellemeye çalışıyordu. Ama ben her şeyi göze alarak verdiğim hukuk mücadelesini kazandım. Sosyal güvencem sayesinde artık tedavimi de daha rahat yaptırabileceğim.''