T24- Doktor Haluk Tamgaç otomobili çalınınca kimliklerini kaybetti. Bir süre sonra 555 55 55 numaralı hattı sahte evraklarla elinden alınıp 3 kez devredildi. Tamgaç hattını geri alabilmek için 4.5 yıldır mücadele ediyor.
Sabah'ta yayımlanan habere göre, Doktor Haluk Tamgaç, adına kayıtlı olan ve sahte belgelerle 3 kez başkalarına devredilen 0 *** 555 55 55 numaralı telefon hattına kavuşabilmek için dört buçuk yıldır hukuk mücadelesi veriyor. Hattın kendisine geri verilmesi için yaptığı suç duyurusu, savcıyı bile çaresiz bırakmış, çünkü hat iki ayda 3 kez farklı illerde el değiştirmiş. Zaman zaman hattını aradığında karşısına çıkan tanımadığı kişilerin kendisine "Bu işi kurcalama, hat çok önemli birisinde" telkininde bulunduğunu söyleyen Tamgaç ise "Göz göre göre hattımı gasp ettiler. Sahtekarlık ortada ama dört yıldır hukuk trajedisi yaşanıyor, hattımı geri istiyorum" diyor. Ataşehir Belediyesi'nde danışman olarak görev yapan Tamgaç'ın başına gelenler film senaryosu gibi: Tamgaç, 2002'de Galatasaray Spor Klübü Yöneticisi Emir Sarıgül'den 0 *** 555 55 55 numaralı hattı aldı. 2007'de Beşiktaş'ta bir trafik kazasına karıştı. Trafik polisiyle tutanak ve olayla ilgili konuşurken aracı çalındı. Aracın içerisinde kredi kartları, kimliği, özel eşyaları vardı. Hemen karakola gidip tutanak tutturup, çalınan eşyalarıyla ilgili bilgi verdi. Olaydan bir hafta sonra 5 yıldır kullandığı hat görüşmeye kapatıldı. Durumu öğrenmek için müracaat ettiği GSM şirketinden 'Hattınız devredilmiş' yanıtını aldı. İşin içinde bir dolandırıcılık olduğunu anlayan Tamgaç'ın mücadelesi bundan sonra başladı. Araştırmaya başladığında, hayatında hiç gitmediği Beşiktaş 14'üncü noterliğinden kendi kimlik bilgileriyle Şenol Yılmaz adlı bir kişiyi hattını devretmeye yetkili kıldığını öğrendi. Gerçek kısa sürede anlaşıldı; Tamgaç'ın çalınan nüfus cüzdanındaki kimlik bilgilerini kullanan, ancak farklı bir fotoğraf yapıştıran dolandırıcı ya da dolandırıcılar sahte vekaletname çıkarmışlardı.
Kayıtta vakaletname yokTamgaç, iletişim şirketinin verdiği, 'Hattınızı devretmek için vekaletname vermişsiniz' yazısı üzerine Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Beşiktaş 14. Noteri Akgül Simavi, savcılığa "Noterliğimizden istenen 23 Mayıs 2007 tarih 40840 yevmiye numaralı vekaletname kayıtlarımızda mevcut değildir" bilgisini verdi. Böylece Tamgaç'ın çalınan kimliğiyle sahte vekaletname çıkarıldığı belgelenmiş oldu. 16 günde aynı kimlikle devirSavcılığın isteği üzerine GSM şirketi hattın kimler tarafından kullanıldığına dair bilgileri de gönderdi. Hat Tamgaç'ın üzerinden alındıktan bir ay içinde 3 kişiye devrediliyor. İlk devredilen kişi sahte vekaletname çıkartarak, satış yetkisi alan Şenol Yılmaz. Yılmaz numarayı 28 Mayıs-16 Mayıs 2007 arasında kullanıyor. 16 Temmuz-3 Ağustos 2007 arasında kullanan Mehmet Hakan Güngör ise Fatih Hakan Afşar'a devrediyor. Farklı illerde devir yapıldığı için savcılık her ile ayrı yazı gönderiyor.
'Bu işi kurcalama hat önemli birinde'Sırasıyla Şişli, Beşiktaş ve Ataşehir Belediyeleri'nde danışmanlık yapan Tamgaç yaşadıklarını hem komedi hem de bir hukuk trajedisi olarak nitelendirdi. Doktor olduğu için birçok hastasında bu numaranın bulunduğuna dikkat çeken Tamgaç şunları söyledi: "Soruşturmayı yürüten savcı, 'çaresizim' diyor. Çünkü iki ayda üç kez el değiştirmiş ve suç mahalli farklı iller. Böyle bir komedi olmaz. İlgili GSM şirketine gittiğimde, 'Size on yıl bedava hat verelim. Bu konu kapansın' diye yanıt verdiler. Numarayı arıyorum, zaman zaman birileri çıkıyor. Ancak bana, 'Bu işi kurcalama, hat çok önemli birisinde' diye telkinde bulundular. Benim nüfus kağıdıma kendi resimlerini koyup devir işlemini yapıyorlar. Noter vekaletname sahte dedi. GSM şirketi hattın kimlere devredildiği kaydını savcılığa gönderdi. Ben hattımı istiyorum. Birçok hastam var ve bu telefonum mevcut kendilerinde. Bu bir gasptır. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nda dört yıldır tahkikat sürüyor ve dosya kapanmıyor. Çünkü hattın farklı illerde yapılan devirleri adaletin tecelli etmesini geciktiriyor. Bu işi yapanlar da hattı farklı illerde devir yaparak yeni ve keşfedilmemiş bir 'oyalama' taktiğiyle adaleti yanıltıyorlar."