Kraliçe Elizabeth: Tahtta 70 yıl

Kraliçe Elizabeth: Tahtta 70 yıl
Kraliçe II. Elizabeth babasının ölümü üzerine 1952 yılında 26 yaşındayken tahta çıkmıştı. Görevi boyunca birçok rekora imza atan Kraliçe, bu yıl tahta çıkışının 70'inci yılını kutluyor.Kraliçe II. Elizabeth pek çok rekoru elinde tutuyor: Dünyanın en uzun görevde olan hükümdârı ve en uzun evli kalan İngiliz Monarşisi üyesi. İlk rekorunu ise zaten tahta çıkarken kırmıştı. Tahta çıkış töreni daha önce hiç olmadığı kadar geniş kitlerere ulaşmıştı.Televizyondan yayınlanan tören 300 milyon izleyici ile tarihe geçti. Kraliçe, İngiliz Monarşisi'nde "en uzun görevde kalan soylu" ünvanına sahip. İki yıl daha görevini yaparsa Fransızların "Güneş Kralı" 14'ncü Ludwig'in 72 yıllık rekorunu kırabilir.Bir gecede Kraliçe olduPrenses Elizabeth, aslında tahtın ilk varisi bile değildi. Ancak boşanmış kadınla evlenme isteği reddedilen amcası VIII. Edward tahttan çekilince, bir sonraki varis olan Elizabeth'in babası VI. George Kral oldu ve böylece sıralama Elizabet'in ailesine geçti. Elizabeth, 6 Şubat 1952'de babasını kaybedince de kendini kısa bir sonra tahtta bulundu. Prenses Elizabeth, II. Elizabeth adını aldı ve 2 Haziran 1953'te ise resmi törenle taç giydi. II. Elizabeth sadece İngiltere'nin değil, Birleşik Krallık ile Britanya Deniz Aşırı Toprakları'nın da lideri. Kraliçe Elizabeth, hükümdârlığı boyunca kendisine bağlı pek çok ülkenin bağımsızlığını ilan etmesi, mirasının küçülmesi, Soğuk Savaş dönemi, son olarak da ülkesinin Avrupa Birliği'nden çıkışı gibi pek çok tarihi olaya tanıklık etti.Kraliçe, şimdiye kadar Winston Churchill'den Boris Johnson'a dek tam 14 İngiltere başbakanı gördü.Kraliçe ve karmaşık ailesiElizabeth'in başını öncelikle kızkardeşi Prenses Margaret ağrıttı. Adı seks partileri ve eğlence hayatına düşkünlüğüyle anıldı ve 400 sene sonra İngiliz Monarşisi'ndeki ilk boşanmasıyla tartışmalara yol açtı. Elizabeth, 1947 yılında evlendiği Prens Philipp ile kontrollü bir hayat sürmeye çabaladıysa da çocukları da büyüyünce Elizabeth'in canını sıktı. Masalsı bir düğünle Lady Diana ile evlenen oğlu Charles'ın şimdiki eşi Camilla ile devam eden ilişkisi ve Diana ile boşanmasına giden süreç epey sarsıntılara neden oldu. Küçük oğlu Prens Edward, dışında diğer bütün çocukları skandallarla boşandı. Çocuklarından altı torun sahibi olan Elizabeth, en son Charles ile Diana'nın küçük oğlu Harry'nin kraliyetle bağını koparması nedeniyle kriz dolu bir döneme girdi.Kraliçe'yi son olarak oğlu Prens Andrew'un ABD'de bir seks skandalıyla bağlantılı davada ifade verecek olması son aylarda zor duruma sürükledi. Uzun süre oğlunun arkasında durmaya çabaladıysa da artan kamuoyu baskısı üzerine Prens Andrew'u onurlandıran bütün askeri unvanlarını ve Prens'in himayesinde bulunan toplumsal projeleri elinden geri aldı.Diana ve eşi Philipp'in ölümüPek çok badire atlatan Kraliçe Elizabeth'i en çok etkileyen ise iki ölüm oldu. İlki büyük skandalların ardından oğlu Prens Charles'tan boşanan Prenses Diana'nın 1997'de paparazilerin kovalamacısında bir trafik kazasında hayatını kaybetmesiydi. Halk içinde çok sevilen "Kalplerin Prensesi" lakaplı Diana'nın ölümü sonrasında Kraliçe'nin mesafeli soğuk bulunan tavrı büyük tepkilere neden olmuştu.Elizabeth'i daha da çok sarsan ise eşi Prens Philipp'in geçen yıl 100'ncü doğum gününden kısa süre önce vefat etmesi oldu. Yaşasaydı Philip ile de 74 yıldır evli olacaktı.Kraliçe Elizabeth ve şapkalarıKraliçe renkli giysilere olan ilgisi kadar geniş şapka koleksiyonuyla da dikkat çekiyor. Şapkasından mantolarına, ayakkabı ve çantalarına kadar birbirine yakın renkleri tercih ettiği görülüyor. Kıyafetleri elbette kraliyet tasarımcıları ve terzileri tarafından tamamlanıyor. Giysileri ayrıca rüzgarda havalanmayacak ve talihsiz süprizlere neden olmayacak biçimde hazırlanıyor, örneğin mantolarının uçlarına kurşun ağırlık konduğu veya giysilerinin taşlarla ağırlaştırıldığı belirtiliyor. Elizabeth'in pasaportu yokKraliçe Elizabeth çok sık seyahet ettiyse de bir pasaportu yok. Zaten ihtiyacı da olmadığı söyleniyor. Bir sözcüsü "Büyük Britanya'da bütün pasaportlar onun adına çıkarılıyor" demişti. Aşağıdaki fotoğrafta Bangkok ziyaretinde görülüyor. Solunda eşi Philipp, sağında kardeşi Prenses Margaret, en sağda da dönemin Tayland Kraliçesi Sirikit. Sene 1972.Seyahetlerinde yanında kendi kanından da götürüyorKraliçe'nin gezilerine çıkarken yanına hep çaydanlığını da aldığı söyleniyor. Çaydanlığı dışında kesinlikle yanına aldığı bir diğer önemli şeyse kendi kanından rezerve. Zira ani bir sorun yaşanması ve ihtiyaç duyulmasına karşı tıbbi koşullarda konserve edilmiş kendi kanı seyahatlerde yanında götürülüyor. Ayrıca seyahetleri öncesi üç özel hekimi de bölgedeki bütün hastaneleri büyüteç altına alıyor ve bir acil durum planı hazırlıyor.© Deutsche Welle Türkçe