Kramplara tuz eksikliğinin neden olduğuna inanılır. Bu tez ne kadar doğru? Kramp sırasında ne yapmak gerekir? Gece yarısı şiddetli bir ağrıyla uyanırsınız. Baldırınız sanki sizin kontrolünüzden çıkmış, sizi acıyla kıvrandırmıştır. Bacağınıza kramp girmiştir; rahatlatmaya çalışır, ama başaramazsınız.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, bu tür kramplar özellikle hamileliğin son aşamalarında oldukça yaygındır. Yaş ilerleyince, ya da kilo alınınca daha çok görülür. Ama genellikle geceleri ya da spor hareketlerinden sonra herkesin başına gelebilir. Bu yaygın rahatsızlık, besin maddelerinizdeki tuz eksikliğine, daha doğrusu tuzdaki sodyum azlığına bağlanır. Biraz tuz alınca krampın geçeceğine inanılır. Oysa krampları tuz almadan gidermenin daha basit bir yolu vardır.
Kramplar daha çok baldırlarda, kalçada ya da üst bacakların ön tarafında görülür. Bazen kramplar kaslara az oksijen akışı gibi daha ciddi bir rahatsızlığın göstergesidir. Bazen de boyundaki paratiroid bezindeki bir sorun nedeniyle kalsiyum eksikliğinden dolayı ortaya çıkabilirler. Fakat uzmanlar çoğu zaman krampların daha fazla tuz almanız gerektiğine işaret etmediğini söylüyor.
Kramplara neyin yol açtığı tam olarak bilinmiyor. Yüz yıl kadar önce buharlı gemilere kömür atan işçilerde kramplara sık rastlandığı görülmüştü. Bu yüzden krampların kaynağı tuz eksikliğine bağlandı. Sıcakta çalışan insanların çok terleyip tuz kaybettiği için kramp geçirdiği sanılıyordu. Buna çare olarak daha fazla tuz alımı öneriliyordu.
Bunun biyolojik açıklaması ise şöyle:
Tuz eksikliği ve onun yol açtığı su kaybı kaslardaki hücreler arasındaki alanın büzülmesine, bu ise sinirlere baskı yaparak acıya neden olur. Bu teorinin zayıf yanı somut deliller içermemesidir. Kramplar istem dışı olduğu için ne zaman olacağını bilemezsiniz; bu da araştırmada zorluk yaratır.
Amerikan futbolu oynayanlar arasında yapılan bir araştırmada da sıcak havada futbolculara daha fazla kramp girdiği tespit edilmişti. Bu veriler kramp-tuz bağlantısını daha da güçlendirdi. Fakat bu teori soğuk iklimdeki atletlerin kramp nedenini açıklamıyordu. Ayrıca bir maratonda, kramp geçiren atletlerle geçirmeyenlerin sodyum kaybı ölçüldüğünde aradaki farkın göz ardı edilecek kadar küçük olduğu görüldü.
Atletlerin kramp gidermek için uyguladığı yöntemlere bakarsak bunun tuzla bir ilgisi olmadığını görürüz. Veriler, kramp acısına karşı en iyi çarenin kramptan etkilenen kasın gerilmesi olduğunu gösteriyor.