Kremlin Sözcüsü Peskov'a Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" sözü soruldu: Çevirinin ne denli düzgün yapıldığını bilmiyorum; Türkçe açıklamaya bakacağım

Kremlin Sözcüsü Peskov'a Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" sözü soruldu: Çevirinin ne denli düzgün yapıldığını bilmiyorum; Türkçe açıklamaya bakacağım

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'in yeniden yapılandırılmasına dair Angola'da yinelediği 'Dünya beşten büyüktür' mesajı hakkındaki görüşü sorulduğunda, "Çevirinin ne denli düzgün yapıldığını bilmiyorum. Türkçe okuma becerisine sahibim, mutlaka (Türkçe açıklamaya) bakacağım." dedi. 

Sputnik Türkçe'nin aktardığı habere göre, Angola ziyareti sırasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılması gerektiği savını yineleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov'a soruldu.

Kremlin'in, Rusya'nın beş daimi üyelerinden birisi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yeniden yapılandırılması konusunda ne düşündüğü sorusu karşısında, "Bu mesele, daimi üyelerin ortak mutabakatına bağlıdır. Biliyorsunuz ki (Rusya) Devlet Başkanı (Vladimir) Putin, insanlığın önünde bulunan tüm sorunların tartışılması için daimi üyelerin toplanıp tüm sorunların ele alınması gerektiği girişiminde bulundu. Rusya'ya gelince, her şeyin (dünya düzenine dair tüm kuralların) yazılı olduğu Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ne bağlılığını korumaktadır" dedi.
 
Bunun yanında Peskov, Erdoğan'ın kendisine iletilen sözlerinin hangi bağlam içerisinde kullanıldığını bilmediğini belirtti ve ekledi:  "Bu cümleyi kendim okumadım, sadece basında aktarılmış halini gördüm. Çevirinin ne denli düzgün yapıldığını bilmiyorum. Türkçe okuma becerisine sahibim, mutlaka (Türkçe açıklamaya) bakacağım."
Peskov, iyi derecede Türkçe biliyor ve geçmişte diplomat olarak Türkiye'de görev yapmıştı. 
 
Erdoğan, Angola ziyareti sırasında şu ifadeleri kullanmıştı:
"Dünya beşten büyüktür diyerek, küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz. İnsanlığın kaderinin İkinci Dünya Savaşı'nın galibi bir avuç ülkenin insafına bırakılamayacağını, bırakılmaması gerektiğini savunuyoruz. Türkiye olarak, Afrika kıtasına yönelik batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. Afrika kıtasındaki halkları ayrım yapmadan bağrımıza basıyoruz."