Avrupa Birliği'nin içişleri bakanları toplantısında sığınmacıların nasıl dağıtılacağı konusunda görüş birliği sağlanamadı. Sığınmacı krizine nasıl bir çözüm getirileceği ile birlikte krize neden çözüm bulunamadığı da tartışma noktalarından biri.
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Murat Erdoğan, DW Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Avrupa’ya tepkilerin sürekli arttığına dikkat çekti. “Ne kadar kıvranırlarsa kıvransınlar, eninde sonunda bu yükü paylaşmak zorunda kalacaklar” diyen Erdoğan’a göre, Almanya ve İsveç’in diğer Avrupa ülkelerine daha çok baskı yapması gerekiyor.
Avrupa’nın kafasında çeşitli sorunlar olduğunu ve bunun her toplantıda dile getirildiğini anlatan Erdoğan, “Avrupa, önümüzdeki 50 sene sığınmacı sorunuyla uğraşmak zorunda kalacak. Çünkü bugüne kadarki ihmalinin cezasını çekiyor. Suriye’deki krizi daha başından görebilirdi” tespitini yaptı.
Erdoğan’a göre Avrupa’nın çözüm üretme konusunda şimdi yavaş hareket etmesinin arkasında da şu düşünceler yatıyor:
“Avrupa diyor ki; - sığınmacı alacağım ama hepsi travma geçiriyor. Savaştan kaçan, ölümden korkan insanlar benim ülkeme geldiğinde asla geri dönmezler. Ve bu sığınmacılar ülkemde kalacak, aile birleşimleri olacak, ülkemdeki yabancı sayısı arttıkça artacak. Bunu nasıl kontrol edeceğim.- Avrupa’nın bu düşüncelerden çıkması ve ortak bir karar alması çok zor ama bir an önce strateji geliştirilmesi ve acil kararlar alınması gerekiyor. Çünkü insanlar dünyanın gözü önünde ölüyor. Öyle bir insanlık krizi yaşanıyor ki bunu en iyi anlayan Merkel görünüyor. Bu kriz, onu koltuğundan edecek kadar büyük.”
Murat Erdoğan, Avrupa’nın her şeyden önce “para vereyim, sığınmacılara baksınlar” anlayışını bırakmasının şart olduğun söyledi. “Herşeye Yunanistan’daki mali krize bakar gibi bakamazsın. Sınırlara duvar çekerek de insanların ölümünü seyredemezsin” diyen Erdoğan’a göre AB içişleri bakanlarının karar almayı bir sonraki toplantıya ertelemesinin de Avrupa’nın sığınmacı konusunda kafasının ne kadar karışık olduğunun kanıtı.
Erdoğan, “Daha başından dikkatler Suriye çevrilseydi, işler bu noktaya gelmezdi. Bu kadar insan Akdeniz’de boğulmazdı. Avrupa sığınmacı krizinde ne kadar –kriz çözücü- olmadığını da gösterdi. Ama bundan sonraki her hatanın bedeli çok ağır olur” uyarısında bulundu.
“Oyun değil bu”
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır da AB'de sığınmacıların Avrupa topraklarına basmalarının önlenmesi eğiliminin güçlenmesinden yakınanlardan.
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Çorabatır, “Tamam; sığınmacıları alacaklar da nasıl alacaklar. Tam bir kafa karışıklığı var. Bir ülke diğerine –ben almam, al- ya da –sen şu kadarını al, ben bu kadarını alayım- diyor sürekli. Bu iş; oyun değil oysa. İnsanların savaştan kaçtığının unutulmaması ve bir an önce çözüm bulunması gerekiyor” dedi.
Çorabatır; işleri düzene sokmanın çok da zor olmadığına dikkat çekerken de “Net bir karar alınması ve ısrarlı bir şekilde uygulanması gerekiyor. – Alalım da; şöyle alalım, böyle alalım- denilmemesi gerekiyor. Avrupa’nın sığınmacı paniğinden bir an önce kurtulması, bu insanlara gerçekten yardım elininin uzatılmasından geçiyor. Daha çok sayıda insan, daha düzenli şekilde alınabilirdi ama bu sorun hep ötelendi, görmezden gelindi. Şimdi artık AB’nin hatasını ciddi şekilde görmesi ve insanları kurtarması gerekiyor” diye konuştu.
“Türkiye güvenli ülke değil”
AB içişleri bakanları toplantısında Türkiye ülkedeki ‘terör ve çatışmalar’ gerekçesiyle ‘güvenli ülkeler listesi’ne alınmadı. Türkiye’nin güvenli ülke listesine alınmasını AB Komisyonu’nun önerdiği, ancak üye ülkelerin yaşanan çatışmalar nedeniyle karşı çıktığı belirtiliyor.
Güvenli ülke listesine girmek Türk vatandaşı sığınmacıları ilgilendiriyor. Türkiye bu listeye girmeyince AB ülkeleri, sığınmacı başvurusu yapan Türk vatandaşlarına kolaylık sağlıyor.
Bu kararın PKK'lıların işine geleceğini kaydeden Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Avrupa Birliği'nden PKK ile mücadelede destek bekledikleri mesajını verdi. Türkiye'nin önümüzdeki günlerde Brüksel'de bu konuda diplomatik girişimlerini yoğunlaştırması bekleniyor.