Grevdeki işçiler, işsizler, ev kadınları, akademisyenler, sendikacılar, sanatçılar ve çok değişik kesimlerden kriz mağdurları bir araya gelip 7. Paket inisiyatifini oluşturdu. Hükümetin bugüne kadar açıkladığı 5 paketin yoksulların derdine derman olmadığını düşünen vatandaşlar, 6. paketin çıkacağını ön görerek 7. Paket Vatandaş İnisiyatifini kurdu ve 7'den 70'e herkese çağrı yaptı. Krize karşı hükümetin hazırladığı ekonomik paketlerin vatandaşa değil, büyük şirketlere yaradığını ifade eden 7. Paket inisiyatifi, krizin esas mağdurları olarak herkesi eylemlerine katılmaya davet etti. 7. paket kendisini şöyle tarif ediyor: Biz de herkes gibi krizden etkilenen, işsiz, esnaf, çiftçi, işçi,öğrenci, ev kadını, kamu çalışanı bir grup insanız. Bu çağrıyı da bizim gibi krizden "illallah" diyen vatandaşlara yapıyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar. Herkes bu krizden değişik biçimde etkileniyor. Açıkladığımız bu 7 talep dışında, yüzlercesinin daha mümkün ve gerekli olduğunun farkındayız. Dolayısıyla ihtiyacımız olan başka acil talepleri de bu 7 talebe ekleyerek sesimizi çoğaltabiliriz. Ve yine farkındayız ki, kriz sadece insanı değil, bütün canlı yaşamını tehdit ediyor. Biz üzerinde yaşadığımız toprağın, akarsuyun, ağzı dili olmayan canlıların yaşamını da savunuyoruz. ’Dilenci değil, halkız. İnsanca yaşam hakkımız’ diyen 7. Paket, vatandaşın yüzünü güldürecek isteklerini 7 maddede sıraladı: -Temel gıda maddelerinden ve ilaçtan KDV'nin kaldırılmasını ve bunlara 1 yıl boyunca zam yapılmamasını istiyoruz. Konutlarda elektrik, saf doğalgaz, telefon, internet faturalarına uygulanan tüm vergiler, sabit ücretler ve fon kesintilerinin kaldırılmasını istiyoruz. -Kişilere ait kredi kartı borç faizlerinin silinmesini, kalan borçların 2 yıllık ödeme planıyla takside bağlanmasını istiyoruz. -Asgari ücretin iki katına çıkartılmasını, vergiden muaf tutulmasını istiyoruz. -İşten çıkartmaların yasaklanmasını, çalışma sürelerinin ücret kaybına yol açmaksızın kısaltılmasını istiyoruz. -Bütün işsizlere "işsizlik kartı" verilmesini, bu kart sahiplerine elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet faturalarında yüzde 50 indirim yapılmasını ve toplu ulaşımın ücretsiz olmasını istiyoruz. İşsizlik ödeneğinin arttırılmasını ve kapsamının genişletilmesini istiyoruz. -Yoksulluk sınırı altında yaşayan konut kiracılarına nakdi kira desteğinin sağlanmasını istiyoruz. Kentsel dönüşüm uygulamalarının durdurulmasını istiyoruz. -En düşük gelire sahip kesimlerden başlayarak "vatandaşlık geliri" uygulamasına bir an önce geçilmesini istiyoruz. Kaynak nerede? Ne zaman bir şeyler istense "kaynak yok" cevabıyla karşılaşmanın sıkıntısını dile getiren inisiyatif üyeleri çıkış yolu için şunları söyledi: Bizce kaynak var. Sorun kaynak olmamasında değil, kamusal kaynakların yanlış ya da yanlı dağıtılmasında. Kaynak dağıtımında, IMF ve sermayenin yönlendirmeleri değil, sosyal politikalar ve toplumsal çıkarlar esas alındığında sorunun kolayca çözülebileceğine inanıyoruz.” Üyeler, kaynak sorunun çözümünü ve taleplerini şöyle dile getiriyor: • Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığında, • Lüks tüketim ve finansal hareketler vergilendirildiğinde, • Askeri harcamalar kısıldığında, • İşsizlik sigorta fonu işsizler lehine kullanıldığında, • Kamu ihalelerindeki yolsuzluklar engellendiğinde ve denetime açıldığında önemli bir kaynak yaratılacağına inanıyoruz. Biz, bırakın Türkiye bütçesini, İstanbul belediye bütçesinin küçük bir kısmının bile yaşamsal sorunlarımızın çoğunu çözeceğini biliyoruz. Kimden istiyoruz? Taleplerimizin acilen yasalaşmasını, gerekli ekonomik, yasal ve idari tedbirlerin vakit kaybedilmeden alınmasını, hükümet ve yerel yönetimlerden istiyoruz. Yöneticilerin ipe un seren, bahaneler üreten ya da görmezden gelen tavırlarını kabul etmeyeceğiz. Hükümeti ve yerel yönetimleri, çalışanların, yoksulların, ev kadınlarının ve işsizlerin sesine kulak vermeye çağırıyoruz. Bu sesi duyan tüm milletvekillerini, siyasileri ve yerel yöneticileri 7. Paketi desteklemeye davet ediyoruz. Ne yapacağız? 14 Nisan'dan başlayarak eylemlerimize giriştik. Çağrımız herkese. Evinizden de katılabilirsiniz, sokağınızdan, sendikanızdan derneğinizden. Herkes kendi bildiğince katılmalıdır. Ama bir yandan da imzalar toplayacağız. Bu imzaları mayıs ayından sonra meclise götürmeyi, paketimizin yasalaşmasını sağlamayı istiyoruz. Havaya konuşmak, suya yazı yazmak zamanı değil. Artık kaderimizi elimize alma zamanı. No minute! Vakit yok!