Diyabet ve yüksek tansiyonun (hipertansiyon) kronik böbrek hastalığına yol açan en önemli neden olduğu belirtildi. Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, her yıl Mart ayının ikinci perşembe günü kutlanan “12 Mart Dünya Böbrek Günü” nedeniyle bildiri yayımladı. Bildiride, “12 Mart Dünya Böbrek Günü”nün bu yılki temasının “Böbrek Hastalığı ve Hipertansiyon” olduğu belirtildi. Kronik böbrek yetmezliğinin dünyanın önde gelen sağlık sorunlarından olduğu ve yetişkin nüfusun yüzde 5’inde kronik böbrek hastalığı bulunduğu kaydedilen bildiride, her yıl kronik böbrek hastalığı ile ilişkili olarak kalp damar hastalığından milyonlarca kişinin öldüğü kaydedildi. Erken tanı ve tedavinin; kronik böbrek hastalığının ilerlemesini, diyaliz ve böbrek nakli gereksinimini önleyebileceğine vurgu yapılan bildiride, diyabet ve yüksek tansiyonun kronik böbrek hastalığına yol açan en önemli nedenlerinden olduğu, söz konusu sağlık sorunlarının kalp damar hastalığına da neden olduğu belirtildi. Diyabet ve hipertansiyonun yanında obezite, tütün kullanımı, 50 yaş üzerinde olma ve aileden gelen böbrek yetmezliği gibi durumların, kronik böbrek hastalığı için de risk faktörü olduğu ifade edildi. Hipertansiyonun böbrek hastalığının belirtisi ve nedeni olduğu belirtilen bildiride, hipertansiyon varlığının böbrek fonksiyonlarının kötüleşmesine, böbrek hastalığının da hipertansiyona yol açtığı kaydedildi. Bildiride, metabolik sendrom, diyabet, kalp damar hastalığı, ailesinde kronik böbrek hastalığı yaygın olan kişilerin hipertansiyon açısından da yüksek risk altında olduğu ifade edildi. Kronik böbrek hastalığı olan bireylerin yüksek tansiyon ve tansiyon takibi konusunda bilgilendirilmesi gerektiği kaydedilen bildiride, tansiyonu kontrol altında tutmak için diyetteki tuz miktarının az olmasına, besin etiket bilgilerinde sodyum içeriği yer almasına dikkat edilmesi gerektiğine işaret edildi. Tansiyonun kontrol altında tutulmasının böbrek hastalığı riskini azalttığı ve mevcut hastalığın kötüleşmesini önlediği kaydedilen bildiride, kan basıncının kontrol altında tutulması için doktor tarafından verilen ilaçların düzenli olarak kullanılması gerektiği ifade edildi.