Olağanüstü Hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile ihraç edildikten sonra "İşimizi geri istiyoruz" diyerek Semih Özakça ile açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen'e yazılan bir mektup, içerisinde "Kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum" ifadesi 'sakıncalı' bulunduğu gerekçesiyle sansürlendi.
Ayrıca Van cezaevinden CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi'ye gönderilen bir mektup da “Kantinde satılan ürünler kalitesiz” sözleri 'sakıncalı' bulunarak sansürlendi.
Hakverdi cezaevlerindeki tutukluların mektuplarının sansürlendiğini, yazdıklarının sakıncalı bulunarak kendilerine iletilmediğini söyledi. Farklı cezaevlerinde kalan G.E., M.Ş. ve Y.K.D.'nin yazdığı mektupların iletilmesinin cezaevi yönetimi tarafından sakıncalı bulunduğunu kaydeden Hakverdi, Van Cezaevi’nde kalan Y.K.D.'nin mektubundaki “Hukuksuz, keyfi kitap yasağı aylardır devam ediyor, ek tecrit uygulanıyor, hapishane idaresi bu hukuksuzluğu rutin hale getirmiş durumda, kantinde satılan ürünler sahte, kalitesiz” satırlarının yasaklandığını ifade etti.
Hakverdi, Silivri 9 No’lu Cezaevi'nden bir tutuklunun açlık grevinde olan tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen'e yazdığı mektupta kullandığı "Kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum” ifadesinin sakıncalı bulunarak üzerinin karalandığını da söyledi.
Cezaevi yönetimlerinin keyfi tutumunu eleştiren Hakverdi, mektubu göndermeyen disiplin kurulunun hükümlüye tebliğ ettiği kararda sunulan gerekçeleri de sıraladı. Sansür gerekçesinde "cezaevi idaresini itibarsızlaştıran ve zor durumda bırakan ifadeler kullanmak, mektubu görsel medya ve basında yayınlatmak suretiyle toplumu yanlış yönlendirmek, cezaevinin asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürmek" ifadeleri yer aldığını kaydetti.
Hakverdi, "Anlaşılan o ki cezaevi idaresi tutukluların yaşadıkları hukuksuz baskı ve yasakları mektuplarına yazarken 'hukuksuz, baskı ve yasak' kelimelerini kullanılmasını istemiyor. Bu kelimeleri kullanmadan cezaevini anlat anlatabilirsen" diyerek bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
CHP'li vekil, mektupların yasaklanmasına gerekçe gösterilen ifadeleri eleştirerek, "Kantinde sahte ve kalitesiz ürünler satılıyor demek beyefendilerin asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürüyormuş. Baskı ve hak gasplarının, kitap yasaklarının ve ek tecritlerin medya ve basında yer alması halinde 'itibarları' sarsılacak, zor durumda kalacaklarmış. Efendiler, itibar kelimesini çok yanlış anlamışlar çok" dedi.
Hakverdi ayrıca, Van cezaevinde hükümlüye tebliğ edilen kararda engellemenin gerekçelerinden birine “mektubun örgüt mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmesine neden olacağı” yazıldığını belirtti. CHP'li vekil kendisine gönderilen ve engellenen mektubun alıcı kısmındaki adreste 'Türkiye Büyük Millet Meclisi / Ankara ve ismiyle büyük harflerle "MİLLETVEKİLİ" yazıldığını söyleyerek, "Komisyondakiler milletvekilini örgüt sorumlusu TBMM’yi de hücre evi sanıyorlar galiba" ifadesiyle sansürü eleştirdi.
CHP'li Hakverdi, Mektup Okuma Komisyonlarının uyguladığı engellemeleri eleştirdi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine atıfta bulunarak, şunları söyledi:
"Tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden bir alıntı. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar.”