Ergenekon davası iddianamesinin eklerinden, Zirve katliamı davası tanığı eski astsubay Metin Doğan’ın, Hrant Dink cinayeti ile ilgili verdiği ifade çıktı. Doğan, Veli Küçük’ün “Dink ile Pamuk ülke için zararlı. Ortadan kaldırılmaları gerek. Pamuk eylemi zor ama Dink eylemi basit. Eylemi yapacaklar bile hazır” dediğini anlatıyor Malatya’da misyonerlik yaptıkları iddiasıyla Zirve Yayınevi’nin basılarak üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davada tanık olan eski astsubay Metin Doğan, Ergenekon soruşturmasında Hrant Dink cinayetine ilişkin de tanıklık yaptı. Doğan, Veli Küçük ile Kadıköy’de bir ofiste yaptıkları görüşmede Küçük’ün Hrant Dink ile Orhan Pamuk’un ülke için zararlı faaliyetler yaptığını, Türk milleti hakkında kötü sözler kullandıklarını, bu şahısların da ortadan kaldırılması gerektiğini söylediğini aktardı. Taraf gazetesinin haberine göre Doğan, 5 Ocak 2009’da Savcı Zekeriya Öz’e verdiği ifadesinde Ergenekon iddianamesinde ortaya çıkan hususları okuyunca Veli Küçük ve Muzaffer Tekin ile ilgili yaşadığı bazı olayları anlatmak istediğini belirtti. ‘Küçük ve Tekin’le ofiste biraya geldik’ Doğan, eski MHP milletvekili Namık Hakan Durhan vasıtasıyla 2001’de başladığı havacı teknik astsubay görevinden iki yıl sonra disiplinsizlik nedeniyle ihraç edilmeden kendi isteğiyle ayrıldığını anlattı. Daha sonra Durhan ile illegal işler yapmaya başladıklarını söyleyen Doğan, İstanbul’da Veli Küçük’e ait bir ofise gittiklerini, ofiste Muzaffer Tekin’in de bulunduğunu belirtti. İki gün sonra aynı ofise tekrar gittiklerini söyleyen Doğan, burada Küçük, Tekin ve kır saçlı, suratında derin sivilce izleri bulunan, kirli sakallı Osman isimli bir şahsın olduğunu anlattı. Küçük’ün Durhan ile yaptığı sohbette Malatya’da Zirve Yayınları olduğunu ve bunların misyonerlik faaliyetleri yaptıklarından imha edilmeleri gerektiğini söyleyerek, yayınevinde Gates isimli bir şahsın olduğunu aktardığını belirtti. Küçük’ün Hrant Dink ile Orhan Pamuk’un ülke için zararlı faaliyetler yaptığını, ülke aleyhine Türk milleti hakkında kötü sözler kullandıklarını, bu şahısların da ortadan kaldırılması gerektiğini, Pamuk eyleminin zor olacağı ancak Dink eyleminin basit olacağını söylediğini ifade etti. Doğan, Küçük’ün Dink eylemini yapacakların bile hazır olduğunu söylediğini anlattı. 'Gençlerde sorun çıktı'Doğan, Küçük’ün TİM kurduklarını, kendisine ihtiyaçları olduğunu hatta Osman isimli kişinin de TİM komutanlığı’nda olduğunu söylediğini, isterse kendisine kimlik çıkarabileceklerini ve resmi maaşa bağlanabileceğini söylediğini belirtti. Küçük’ün teklifini kabul ettiğini anlatan Doğan, Küçük’ün kendisine Zirve Yayınevi’ne eylem yapılması gerektiğini, bu eylemin Durhan tarafından kendisine anlatılacağını ve eylem yapacak bir gruba sahip olup olmadığını sorduğunu iddia etti. Eylem karşılığında 500 bin dolar vereceklerini söylediğini anlatan Doğan, Küçük’ün bürosunda oturduğu sırada Ayvaz Korkmaz, Osman Şişman, İbrahim Güzel isimli kişilerin büroya geldiklerini anlatarak “Bizim olduğumuz ortamda Veli Paşa’yla Agos gazetesi ile ilgili görüşmek istediler. Hrant Dink’i öldürecek gençlerde sorun olduğunu söylediler. Veli Paşa da o konuyu ayrıntılı görüşeceğini söyledi” dedi. Ofisteki Osman Gürbüz müydü? Doğan, bu görüşmelerin ardından Malatya’ya giderek Durhan, Malatya MHP İl Naşkanı Mehmet Ekici ve Malatya Ülkü Ocakları Başkanı Burhan Coşkun ile birlikte yayınevine yapılacak eyleme ilişkin toplantı yaptıklarını anlattı. Toplantıdan 10 gün sonra Mersin’de bir kişiyi vurmak suçundan cezaevine girdiğini, iki yıl sonra ise Zirve Yayınevi olayının gerçekleştiğini söyledi. Doğan fotoğraf teşhisinde ise Veli Küçük’ün ofisinde gördüğü Osman isimli kişinin Osman Gürbüz’e benzediğini ifade etti.