-Küçük Gizem ölüme "oynayarak" gitmiş BURSA (A.A) - 29.11.2011 - Bursa'nın Orhangazi ilçesinde şofbenden sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybeden Gizem Bera Yüksel'in (11), ölümle noktalanan son banyosunu, ablası İrem Sılay (12) ile ''oynayarak'' yaptığı bildirildi. Saat 22.00 sıralarında Arapzade Mahallesi'ndeki evlerinde aile fertlerince banyoda baygın halde bulunan 2 kardeşten, Gizem Bera Yüksel, Orhangazi Devlet Hastanesinde yaşamını yitirirken ablası İrem, Bursa Şevket Yılmaz Devlet Hastanesinde yaşama tutunma savaşı veriyor. Durumu ağır olan İrem, solunum cihazına bağlı tutuluyor. Gizem'i kaybetmenin acısıyla yıkılan diğer aile üyeleri, İrem'den sevindirici bir haber alabilme umuduyla hastane koridorlarında bekleyişini sürdürüyor. Buradaki aile fertlerinden Ahmet Bodur, İrem'in son anlarını gazetecilere anlattı. İki kız kardeşin duş almak için akşam saatlerinde banyoya girdiğini belirten Bodur, '' Orada oynayarak yıkanıyorlar. Annesi 'çıkın' deyince, biraz daha kalacaklarını söylüyorlar. Annesi mutfağa gidiyor yemek yapmaya. Buradaki bir anlık dalgınlık ile ikisi de zehirleniyor. En büyük ablaları bunları buluyor'' dedi. Bodur, sonrasında yaşananlara ilişkin ''Ambulans çağırıyorlar. Orhangazi'den Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesine gönderiyorlar. Orada da 'yatak yok' diye kabul etmiyorlar. Ölümle yaşam arasında mücadele veren çocuğu buraya gönderiyorlar Şimdi burası da kabul etmedi. Burada da teçhizatlarının yeterli olmadığından bahsettiler. O gibi vakaları kabul etmiyorlarmış'' iddiasında bulundu. ''Yeğenim şu anda makineye bağlı yaşıyor'' diyen Ahmet Bodur, iddialarını şöyle sürdürdü: ''Üniversitede önce yukarı aldılar çocuğu. Sonra doktor hanım bana 'Burada yerimiz yok, Şevket Yılmaza göndereceğiz' dedi. Şimdi burada da kabul etmiyorlar. O hastaneden bu hastaneye sevk ettiler. Bu hastane nereye sevk edecek? Tıp Fakültesinden büyük hastane var mı bu şehirde? Ama kabul etmiyorlar. Ben şimdi cenazemin başına gidemiyorum. Burada bu çocuğu bırakamıyorum. Yani ne yapayım? Solunuma bağlı cihazda yaşaması gerekiyor. Ritm bozukluğu var, kalbi düzenli atış yapmıyor. 'O makine yok' dedi konuştuğumda. Anlamadım riske mi girmek istemiyorlar?'' Başbakan'ın, ''Hiçbir hasta, hastane kapısında kalmayacak'' dediğini vurgulayan Bodur, şöyle devam etti: ''Bundan daha acil bir durum var mı? Çocuk hastane kapısında kalıyor. Ölecek mi, yaşayacak mı belli değil. Ben hastane hastane geziyorum. Yani bunlar bakandan hiç mi çekinmiyor? Veya bakan mı bir yaptırım uygulayamıyor bu doktorlara? Bunlar gelişigüzel iş yapıyor. Siz geldiniz, Allah razı olsun. Sesimizi duyurdunuz. İnşallah bakan, başbakan ilgilenir de bunlara bir çeki düzen verir. Bir insan olarak siz de görüyorsunuz. Kimse bana ateş düştüğü yeri yakar demesin. Gelsinler, görsünler canlı şahidi sizsiniz. 'Cihaza taktık' dediler bekliyoruz.''