Küçüklerin beyzbol ligi Little League 3 Ekim’de başlıyor. Ligde, Türkiye Beyzbol Akademisi’ne üye 10-15 yaş grubu çocuklar üç takım halinde mücadele edecek. Akademi Başkanı Alper Bozkurt: “Beyzbolun maliyeti sıfır. Bu spora başlamak için sadece heves lazım” Sopalar savruluyor, uçuşan toplar koca eldivenlerle havada yakalanıyor, minik sporcular jet hızıyla koşuyor. 3 Ekim’de başlayacak ligleri için antrenman yapan küçük beyzbolcuları izliyoruz. Hepsi Türkiye Beyzbol Akademisi’nin sporcuları. Takımın antrenörü ve Türkiye Beyzbol Akademisi Başkanı Alper Bozkurt (31) ise bir yandan komutlar veriyor, bir yandan da arada bir “raydan çıkanları” hizaya çekiyor. Milliyet Pazar Eki'nde yer alan habere göre, Bozkurt 15 yıl beyzbol oynamış. Bunun 10 yılı profesyonel beyzbolcu olarak Almanya ve Güney Afrika’da geçmiş. Antrenörlük eğitimini ABD’deki süper lig takımı Milwaukee Brewers’te tamamlayan Bozkurt, 2006’dan beri Türkiye’deki okullarda beyzbol eğitimi veriyor, gelecek vaat eden çocukları keşfedip beyzbol takımları kuruyor... Sizinki nasıl bir turnuva? Little League adında, tüm dünyada 3,5 milyon çocuğun katıldığı bir beyzbol organizasyonu var. “Türkiye’de de bir Little League açalım mı?” diye bize sordular, hemen kabul ettik. 3 Ekim’de başlıyoruz. Bizim Little League’de şu an üç takım var. O takımlarda oynayan tüm çocuklar Türkiye Beyzbol Akademisi’ne de üye. Henüz çok yaygın olmadığı için kendi öğrencilerimizi üç takıma böldük, aralarında Little League’i oynatıyoruz. 10-15 yaş grubu yaklaşık 35 öğrencimiz var. “Beden eğitimi öğretmenlerine antrenörlük eğitimi verdim” Türkiye’ye dönüp beyzbolcu yetiştirmeniz nasıl oldu? 2005’te Almanya’da süper ligde oynarken Türkiye Beyzbol Federasyonu ülkemizdeki beden eğitimi öğretmenlerine antrenörlük eğitimi vermemi istedi. Okullara da beyzbol eğitimi vermeye başladım. Beyzbol eğitimi konusuna sıcak bakan ilk okul Kent State Koleji oldu. Akademi olarak sporcu yetiştirmeye başladığımızdan beri bizi maddi-manevi desteklediler. Ne zaman kuruldu bu takım? 2006 Ekim’inde. Hepsi Kent State Koleji ve Avrupa Koleji’nde okuyan çocuklar. Çoğu bu yıl kurulan ve 13-15 yaş grubu çocukların oynadığı Türkiye’nin ilk beyzbol milli takımında da oynuyor. Federasyon yılda iki kez turnuva düzenliyor. Oysa bu çocukların kendilerini geliştirmeleri için yeterli değil. Bu nedenle biz okullararası yarışmalar düzenliyoruz. Dört turnuva oluyor böylece. Önümüzdeki yıl bunu daha da artırmayı düşünüyoruz. Turnuvalar nasıl geçiyor? Çok iyi. Haziranda ilk kez Avrupa Şampiyonası Türkiye’de düzenledi. Romanya’yı yendik. Kent State Koleji öğrencileri çok başarılı. Katıldıkları bütün turnuvaları kazanıyorlar. Şu an Halkalı’da kendi beyzbol sahamızı da yaptırıyoruz. Birkaç gün içinde tamamlanacak. Bu pahalı bir spor mu? Ben Almanya ve Amerika’daki bağlantılarımı değerlendirerek ikinci el malzemeleri bedava getirtiyorum. Çünkü başlangıçta yeni malzemeye ihtiyacınız yok. Beyzbolun maliyeti sıfır. Bu spora başlamak için sadece heves lazım. Akademiye yeni gelen bir çocuktan hiçbir şekilde para almıyoruz. Sadece kulübe aylık 60 YTL ödüyorlar. “Milli beyzbol takımının 13 oyuncusundan sekizi bizim ekipten” Takımın en önemli başarılarından söz eder misiniz? Kent State iki kez Türkiye Şampiyonu oldu. Milli takımın 13 oyuncusunun sekizi bu okuldan çıkıyor. Bu yıl Türkiye’de düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda Romanya’yı yendik. Yılda iki kez uluslararası turnuvalara katılıyorlar. Bu yıl Polonya’daki Little League Avrupa Şampiyonası’nda İrlanda ve İsveç’i yendiler. Şimdiye kadar katıldığımız her turnuvada bir maç kazandık. Çocukların özellikle örnek aldıkları bir beyzbolcu var mı? New York Yankees takımından Alex Rodriguez ve Derek Jeter’i çok tutuyorlar. Takım olarak The Atlanta Braves’i tutanlar da çok. Çocuklar için takımın logosu çok önemli. Çirkin logolu bir şapka takmak istemezler mesela. En çok gelişen oyuncu seçildi Buğra Şimşek (14) Turnuvalar çok iyi geçti. Her turnuvanın sonunda ödül veriliyor. Üç yıldır beyzbol oynuyorum. Hepimizin amacı aslında bu ödülllerden almak. Bana Avrupa’da “En çok gelişen oyuncu” ödülü vermişlerdi. Çok güzel bir duyguydu, hiç beklemiyordum. Detroit Tigers’tan Ivan Rodriguez en örnek aldığım sporcu. Beyzbol sahalarına ihtiyacımız var. Sokaklarda parklarda oynamak zorunda kalıyoruz. “Maçları babalar yönetiyor ama sorun çıkmıyor” Beyzbola ilgi giderek büyüyor... Evet. Haftada yedi gün çalışıyoruz. Akademideki ekibimizin içinde veliler de var. Yönetim kurulu tamamen velilerden oluşuyor. İstanbul’daki hakemlerimiz de veli. Beyzbol bir aile sporu zaten. Çocuk top yakalarken babası komutlar veriyor mesela. Kendi çocuğuna maçta torpil yapan babalar oluyor mu? Hayır. Futbol maçında hakem hata yaptığında 20 kişi üzerine saldırıyor, ancak beyzbolda böyle bir şey yok. Çünkü çocuklar kendi babalarına saldırmıyorlar tabii ki. Gayet huzurlu bir ortam oluyor dolayısıyla. Beyzbol çok centilmen bir spordur. Bizde sporcuların hakemlerle muhatap olmaları yasak. Sadece başantrenörler sorun olduğunda hakemle konuşabilir. Bir şey söyleyen oyuncular ise anında oyundan dışarı atılırlar. “Türkiye’de saha sayısı artmalı” Mustafa Germi (13)Üç yıldır beyzbol oynuyorum. Çok zevkli bir spor. Derslerimi engellemiyor. Turnuvalar çok güzel geçiyor. Pek çok takım bir arada oluyoruz. Benim favori oyuncum Alex Rodriguez. Milli takımda da oynuyoruz. Bu sporu Türkiye’de geliştirmeye çalışıyorlar ama takım ve saha sayısı hâlâ çok az. Bizim de bir beyzbol sahamız var artık. Ama bunlar artmalı, her şehirde olmalı.