Küçük'ün notları bile devlet sırrıymış!

Küçük'ün notları bile devlet sırrıymış!
Genelkurmay'ın, Ergenekon davasında yargılanan emekli tuğgeneral Veli Küçük'ün ajandalarıyla ilgili gizlilik kararı aldığı ortaya çıktı. Ergenekon davasında emekli tuğgeneral Veli Küçük, çapraz sorgusunun ikinci gününde de savcıların sorularına sert tavırlarla cevap vermedi. Ajandasındaki notlarla ilgili bir soruya Küçük’ün ‘Genelkurmay’ın bu konuyla ilgili gizlilik kararı var’ diyerek yanıt vermemesi üzerine savcı ‘gizlilik kararı’nı şöyle açıkladı: “Görevde olduğunuz dönemdeki ajandalarla ilgili Genelkurmay’ın gizlilik kararı var.” Silivri Cezaevi’ndeki görülen Ergenekon davasının dünkü 27. duruşmasında önceki gün sona erdiği belirtilen çapraz sorguya, savcıların ‘yeni soruları’ olduğunu söylemeleri üzerine devam edildi. Küçük genellikle sorulara yanıt vermedi. Şu diyaloglar yaşandı: Savcı Mehmet Ali Pekgüzel: JİTEM olarak bilinen kurumu siz mi kurdunuz?” Küçük: Jandarma Genel Komutanlığı’nda görev yaptım, oraya sorun. Savcı Pekgüzel: Sedat Peker’le konuşmalarınızı neden kaydettiniz Küçük: Cevap vermiyorum. Savcı Nihat Taşkın: Hanefi Avcı (Eski İstihbarat Daire Başkanı) görev yaptığı sırada 1992’de görevindeyken Abdullah Çatlı, Sami Hoştan, Yaşar Öz gibi adamlarla irtibatlı olduğunuzu beyan etmiş. Bu bilgiler doğru mu.” Küçük: Susurluk’u anlatırken açıkladım. Savcı Pekgüzel: Adil Serdar Saçan herhangi bir ilde birlikte çalıştınız mı? Küçük: (Sinirlenerek) Dün (önceki gün) ifademde anlattım. Savcı dinlememiş galiba. Savcı Pekgüzel: Ajandanıza ölüm orucu yapan Behiç Aşçı’yla ilgili neden yazı yazdınız? (Avukat Behiç Aşçı, F Tipi Cezaevlerine karşı ölüm urcu başlatmış. Talepleri kabul edilince eylemini bitirmişti. Küçük’ün ajandasında ‘Behiç Aşçı’nın eylemi bitmeli’ notunu düşmüştü?) ? Küçük: (Bağırarak) Savcı sorusunu geri alsın. Genelkurmay’ın bu konuyla ilgili gizlilik kararı var. Cevap vermiyorum. Bu soru üzerine Savcı Pekgüzel de kendisinin sorduğu ajandayla ilgili herhangi bir yasak olmadığını belirterek, Genelkurmay Başkanlığı’nın, Veli Küçük’ün görevde olduğu dönemdeki ajandalarıyla ilgili bir yasağı bulunduğunu söyledi. Küçük bunun üzerine “Cevap vermiyorum” dedi. Mahkeme Heyeti üyesi Hüseyin Özese: ‘Tuncay Güney ile ne zaman tanıştınız?’ Küçük: 1990-1991 olabilir. Personelimmiş gibi devamlı yanımda kaldığı zannediliyor. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün: Siz de buna açıklık getirin. Küçük: Tuncay Güney, ‘Veli Paşa ile konuşuyorum’ havasını yaratmak için 3-5 ay ara ile beni arar. Bu konuşmalarda Güney’i terslerdim, azarlardım. 5-10 kere yan yana gelmişizdir. Sami Hoştan: Hanefi Avcı, Abullah Çatlı ile buluştu Veli Küçük’ün çapraz sorgusu sırasında söz alan Sami Hoştan, Edirne Emniyet Müdürü (Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı) Hanefi Avcı’nın Abdullah Çatlı’yla görüştüğünü iddia etti: “Her şeyi bilen Hanefi Avcı, Çatlı’yla Ataköy’de bir ofiste bir araya gelmiş mi gelmemiş mi? Ben oradaydım. Buraya tanık olarak geldiğinde ben ona soracağım.” Mahkeme Başkanı Şengün de “Geldiğinde sorarsınız” dedi. Mafya lideri de olduğu öne sürülen sanık Ali Yasak’ın avukatı Şevket Küçük ise Veli Küçük’e Susurluk kazasıyla ilgili olarak şu soruyu sordu: “Susurluk döneminde Ali Yasak’ı tanıyor muydunuz” Küçük “Yasak’la 1998 ya da 1999’da bir lokantada tanıştım. Sözde Çatlı’nın çantasını almak için kaza yerine göndermişim. Çanta filan yok” diye yanıt verdi. Veli Küçük’ün avukatı da savunma sırasında söz alarak Tayfun Ilıca da kurulan teşkilatın JİTEM olmadığını, jandarma istihbaratıyla ilgili bir teşkilat olduğunu ve yasaya uygun olarak kurulduğunu söyledi. Ilıca, bu teşkilatın Meclis kararıyla kurulduğunu, dolayısıyla müvekkilinin böyle bir teşkilat kuramayacağını ifade etti. ‘Yermez’in komutanı değildim’ Davanın tutuklu sanıklarından emekli albay Fikri Karadağ, Üzeyir Garih cihayeti zanlısı Yener Yermez’in askeri olduğu yönündeki iddiaları reddetti, Garih öldürüldüğünde Hasdal Kışlası’nda görevli olmadığını belirtti. Karadağ, “1998 Mayıs ayında Sakarya Kışlası’ndan Harp Akademilerinde akademisyen olarak ders verdim” dedi.