Kuduz şüphesinde "semptomlar ortaya çıkmadan aşının önemi" vurgulanıyor

Kuduz şüphesinde "semptomlar ortaya çıkmadan aşının önemi" vurgulanıyor

Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği'nden (EKMUD), yapılan yazılı açıklamada, kuduzun, etkin aşısı olmasına rağmen insanlarda ve birçok memeli hayvanda ölümcül seyreden beyin ve omurilik iltihabına yol açan zoonotik bir hastalık olduğu vurgulandı.

Bildirim sorunları nedeniyle dünyada olguların resmi rakamlardan çok daha fazla olduğu ifade edilen açıklamada, kuduza bağlı ölüm rakamlarına ilişkin şu bilgilere yer verildi:

"Yılda 40 bin-100 bin kişinin kuduz nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir. Ülkemizde yılda yaklaşık 200 bin kişi kuduz riskli temas nedeniyle aşılanmaktadır. Maalesef her yıl 1-2 kuduz vakası ülkemizde görülmektedir.

Ülkemizde son 20 yıl değerlendirildiğinde, kuduz olan hayvanların büyük çoğunluğunun sahipsiz kedi ve köpeklerle birlikte yaban hayvanlarından korunamayan evcil hayvanlar olduğu görülmektedir. Virüs taşıyan kedi ve köpeklerde muhakkak 10 gün içinde ölüm gerçekleşmektedir."

"Semptomların ortaya çıkmasından sonra aşılar faydasızdır"

Kuduzun standart tanısında, enseden alınan deri biyopsisi, kan, tükürük, beyin omurilik sıvısı ve beyin dokusundan alınan örneklerin kullanıldığı aktarılan açıklamada, kuduz bir hayvan tarafından ısırılmayı takiben, hastalığın kuluçka süresinin genellikle 14-90 gün olduğuna işaret edildi.

Kuluçka süresinin 4 gün kadar kısa olabileceği gibi literatürde 27 ay, 6 yıl ve hatta 19 yıla kadar uzayan vakaların da bildirildiğine işaret edilen açıklamada, "Semptomların ortaya çıkmasından sonra aşılar faydasızdır ve ortalama 18 gün sonra ölüm gözlenir. Özel bir tedavisi bulunmamaktadır." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, hastalara yoğun bakım şartlarında uyutularak, yaşam desteği sağlandığı, klinik bulgular ortaya çıktıktan sonra iyileşen vakaların çok nadir görüldüğünün altı çizildi.

Hasta hayvanın tükürüğündeki virüsün, kas içindeki sinirler boyu ilerleyerek omuriliğe, sonra beyine ulaştığı anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

  • "Kuduz virüsünün girişinin ve ilerlemesinin durdurulması için en önemli basamak, yara içine basınçlı bol su verilerek, yaranın su ve sabunla 10-15 dakika temizlenmesidir. Bu şekilde kuduz hastalığı yüzde 90 oranında önlenmiş olur. Daha sonra en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
  •  
  • Özellikle kafa, boyun, yüz gibi beyine yakın yaralanmalar ve parmaklar gibi sinirlerden zengin dokuların yaralanmaları virüsün daha hızlı beyine ulaşmasına neden olduğundan daha önemlidir. Sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapılan modern doku kültürü ile hazırlanmış aşılar ve kuduz immunglobulini (RIG) beraber uygun dozda ve zamanda uygulandığı takdirde kuduz hastalığının önlenmesinde yüzde 100'e yakın başarı sağlanmaktadır."

"Aşı ve immunglobulin uygulanması ile hastalığa yakalanmaktan kurtuldu"

Bitlis'in Adilcevaz ilçesinin Göldüzü Köyü'nde 21 Ekim 2022'de yaşanan olayda, sokak köpekleri tarafından ısırılan ve kuduz teşhisi konulan 10 yaşında erkek çocuk hasta nedeniyle Türkiye'de halen insan kuduzunun görüldüğünün kamuoyuna duyurulduğu vurgulanan açıklamada, "Aynı bölgede temaslı hasta taraması yapılırken, köpek tarafından ısırıldığını söyleyen başka bir çocuk ise uygun ve zamanında aşı ve immunglobulin uygulanması ile hastalığa yakalanmaktan kurtulmuştur." bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, kuduz hastalığı ve kuduz riskli temas olgularıyla mücadelede başarılı olabilmek için olguların kayıtları düzenli tutulması, yaban hayvanlarının aşılanma çalışmalarına devam edilmesi, vatandaşların erken başvuru, yara bakımı ve evcil hayvanların aşılanması konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi. (AA)

TIKLAYIN | Kuduz olan 10 yaşındaki Mustafa Erçetin hayatını kaybetti