Suriye'deki Kürt nüfusun büyük bir bölümünü temsil eden Kürt Ulusal Konseyi'nin (KUK) başkanı Abdül Hâkim Başar, "Belki de biz Kürtler için ilerde en mantıklı olan Türkiye’ye bağlı bir konfederal yapı olacaktır" dedi.
Cansu Çamlıbel'in Hürriyet gazetesinde "KUK Başkanı: Bu en doğru seçenek" başlığıyla yayımlanan (3 Ağustos 2012) Abdül Hâkim Başar söyleşisi şöyle:
Suriye’de ağırlıklı olarak kuzeyde yaşayan Kürt nüfusun 3.5-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu nüfusun büyük bölümünü temsil eden yapı ise 21 Suriyeli Kürt liderin üyesi olduğu KUK. Merkezi Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’de bulunan KUK, kâğıt üzerinde 16 siyasi partiyi temsil ediyor. Ancak bu tabela partilerinden sadece 3’ünün aktif olduğu belirtiliyor.
KUK, Sünni Arap çizgisinde bulduğu için Türkiye’nin desteğiyle örgütlenen Suriye Ulusal Konseyi’ne katılmamıştı. PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen PYD’ye de mesafeli duruyordu. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Lideri Mesud Barzani’nin araya girmesiyle KUK ile PYD, Esad düşene kadar güçlerini birleştirme kararı aldı. Gelişmelerin perde arkasını KUK Başkanı Abdül Hâkim Başar, şöyle anlattı:
- PYD ile hangi noktada buluştunuz?
PYD ile aramızda görüş ayrılıkları var. Biz başta Suriye’nin geleceği hakkında anlaşamadık. Ama sonradan Beşar Esad yönetimini yıkmak için aynı bir grup içinde olmasa da beraber çalışmaya karar verdik. Erbil mutabakatının kritik noktası budur. Üzerinde uzlaştığımız stratejiyi şöyle özetleyebilirim; Esad düşsün, demokratik bir alternatif çıksın, Suriye’deki farklı etnik grupları temsil edecek yeni bir siyasi yapı kurulsun.
- Örnek aldığınız model Irak’taki federe Kürt bölgesi mi?
Öyle bir şartımız yok. İlla Irak Kürdistan’ı gibi olacak demiyoruz. Evet onlar gibi bir özerklik istiyoruz ama Suriye’de coğrafi bir fark var. Suriye’de Irak’ta olduğu gibi homojen ve net bir Kürt bölgesi yok. Araplar ve Hıristiyanlar ile çok içiçe geçmiş durumdayız. Dolayısıyla kurulacak coğrafi bölgede bütün uluslar nüfusları oranında mutlaka temsil edilmeli diyoruz.
- O zaman yerel bir parlamento da planlıyorsunuz değil mi?
Evet yerel parlamento ve siyasi özerklik istiyoruz. İdaresi Kürtlerde olacak, ama Hıristiyanlar ve Araplar da temsil edilecek.
- Bölgenin adı ne olacak?
Adına karar verme pozisyonunda değilim ama ‘Suriye Kürdistan’ı da olur ‘Batı Kürdistan’ da olur.
- Irak Kürdistanı’nın lideri Mesud Barzani bütün bunlara ne diyor?
Sayın Barzani bizim iç kararlarımıza hiç karışmıyor. Bizim kararlarımıza destek vereceğini söylüyor ama her zaman yaptığı tek bir vurgu var; Suriye’de kurulacak bir Kürt bölgesi çevre ülkelere tehdit olmamalı. En çok bu nokta üzerinde duruyor. ‘Türkler bizim kardeşimiz, onlarla çatışmamak lazım’ diyor. Ben de zaten Türklerle yaptığım görüşmelerde aynısını söyledim.
- Kürtler şu anda Suriye’nin kuzeyinde kaç şehrin kontrolünü ele geçirmiş durumda?
Bu aslında yanlış biliniyor. Esad’ın ordusu sokaklardan çekildi ama şehirlere giriş çıkışı kontrol ediyor. Polis, ordu duruyor yani. Muhaberat da duruyor. Suriye güvenlik güçleri Kürtlerle çatışmak istemiyor. Bu yolla Türkiye’yi kızdırmayı hedefliyorlar. Çünkü Şam bu sayede Türkiye’yi bir operasyon yapmaya zorlayıp savaşın içine çekmek istiyor. Erdoğan çok zeki bir adam. Bence bu tuzağa düşmez. Çünkü tuzağa düşerse bütün dengeler değişir. Olay Esad rejimine karşı bir savaştan çıkıp bölgesel savaşa dönüşür. İran da işe karışabilir. Irak’ta, Ürdün’de, Lübnan’da sorunlar çıkar. Herşey olabilir.
- Esad ülkeye dışardan bir askeri müdahaleyi provoke etmek için yer arıyor mu demek istiyorsunuz?
Evet aynen öyle. Örnek vereyim. Birkaç yıl önce bir İsrail uçağı Türk hava sahasını kullanarak Suriye üzerine gelip Derazur’daki nükleer tesisleri vurdu. Suriye bir şey yapmadı. Ama silahsız Akdeniz’de uçan bir Türk uçağını pat diye düşürdü. Ayrıca Türkiye Suriye’ye müdahale ederse, Esad Alevi kartını da kullanacaktır. Türkiye’deki Alevilerin ayaklanması için bir hareket başlatmaya çalışacaktır. Ne yazık ki bu bölgede hâlâ mezhepçilikten kurtulamadık.
- Suriye’nin kuzeyine sızan PKK’lı sayısını biliyor musunuz?
Vardır ama tam sayıyı bilemem. Ama Suriye coğrafyası çok büyük bir grubun barınmasına izin vermez. Gerillaların saklanacağı dağlar yok. Şu anda rejimin güvenlik güçleri Kürtlerle çatışmadığı için PKK her yerde olabilir. Ama Esad düşünce biz kontrolü aldığımızda PKK’nın hiçbir yerde barınmasına izin vermeyeceğiz. Dediğim gibi dağlık bir alan değil bizim sınır. Çok rahat kontrol ederiz.
- Bugün için tek hedefinizin Suriye içinde Kürtlerin haklarını alacağı coğrafi bir bölge olduğunu söylemekle yetiniyorsunuz. Irak Kürdistanı’nın arkasına Suriye Kürdistan’ı da kurulursa ardından büyük ve tek bağımsız bir Kürdistan gündeme gelmeyecek mi? Türkiye’de ne olur?
Türkiye’de zaten Kürdistan var. 205 bin kilometrekarelik bir alan hem de. Suriye’deki Kürt bölgesinden çok daha büyük bir alandan bahsediyoruz. Ama ben bugünden 20 sene içinde kime ne olur söyleyemem. Biz bugün ancak önümüzdeki birkaç yılı öngörebiliriz.
- Bağımsız Kürdistan gündeminizde yok mu yani?
Bu sorunuzun yanıtı bölgesel gelişmelere ve ilişkilere bağlı. Ama bugün için istediğimiz Suriye’de Kürdistan bölgesi kurup onun içinde yaşamak. Sonrasına bugünden karar veremeyiz. Koşullar değişebiliyor. Türkiye Irak Kürdistan’ı federalizme karar verdiğinde buna da karşı çıkmıştı ama bugün Irak’taki Kürt Yönetimi’nin en büyük dostu Türkiye. Belki de biz Kürtler için ilerde en mantıklı olan Türkiye’ye bağlı bir konfederal yapı olacaktır. Tabii bunun için Türkiye’nin de kendi Kürt meselesini çözmüş olması gerekecek. Böyle bir bakış açımız var ama siyasi gelişmeler buna izin verir mi bilemem.
- Türkiye bu formüle sıcak bakar mı sizce?
Biz söyledik Türkiye’ye kendileri bir formül bulsun. Biliyoruz ki İran’ın kendi içinde Kürt meselesini çözme niyeti yok. Ama Türkiye’nin niyeti var. O nedenle de kendisi de bir formül geliştirebilir. En azından şunu net söyleyebilirim; bölgemizde Türkiye, Irak Kürdistan’ı ve Suriye Kürdistan’ı birlikte en büyük ekonomik bloğu oluşturacak.
- Siz Türkiye ile temastasınız. Kimlerle görüştünüz?
Kiminle görüştüğümü söyleyemem size ama ne konuştuğumuzu anlatırım. Onlara şunları söyledim: Biz Irak örneğinden de görüyoruz ki Türkiye’nin Bağdat ile arası kötü olsa bile Kürt Bölgesi aracılığıyla çıkarlarını koruyabiliyor. Aynı örneği Suriye’de de tekrar etmek istiyoruz. Biz Suriye’de Türkiye’nin çıkarlarının garantisi olacağız. Türkiye’nin çıkarları hep komşularıyla çatıştı. Bu bölgede Türkiye’ye dost bulmak lazım. Bu dostluk için Kürtler en iyi aday.
- Türkiye sizin mutabakata vardığınız PYD’yi terör örgütü ve ağır tehdit olarak görüyor. Hal böyle iken Türkiye ile nasıl dost olacaksınız?
Suriye Kürdistanı’nda hiçbir zaman Türkiye’ye yönelecek bir tehdide izin vermeyiz. Biz PYD’nin de altına imza attığı bir bildiri yayınladık. Suriye’nin Kürt bölgelerinden komşu ülkelere hiçbir tehdit yönelmeyeceğini teyit eden bir bildiridir bu. Ayrıca PYD bize defalarca PKK’nın bir kolu olmadığını söyledi.
- Siz buna inanıyor musunuz?
Biz Kürt Ulusal Konsey olarak Türkiye’ye söz veriyoruz. Türkiye’yi tehdit edecek hiçbir gelişmeye izin vermeyeceğiz. Türkiye’den önce bizim çıkarlarımız bunu gerektiriyor zaten.