Kül bulutu alarmı

Kül bulutu alarmı

 T24- Meteorologlar, İzlanda’dan yükselen kül bulutlarının yüzlerce uçuş iptaline neden olduktan sonra, İtalya üzerinden Girit’e, oradan Batı Anadolu’ya dün akşamdan itibaren ulaştığını açıkladı. Kül bulutlarının etkisi salı gününden itibaren hissedilecek 

İzlanda’da geçen çarşamba günü faaliyete geçen yanardağdan yükselen kül bulutlarının etkisi Türkiye’de hissedilmeye başlıyor. Meteoroloji uzmanları, volkan patlamalarının etkisiyle atmosfere yayılan kül ve dumanın içerisinde kükürt, sülfirik asit gibi partiküller olduğuna dikkat çekerek, akciğer hastaları ile açık havada çalışan ve spor yapanları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Meteorologlar, İzlanda’dan yükselen kül bulutlarının yüzlerce uçuş iptaline neden olduktan sonra, İtalya üzerinden Girit’e, oradan Batı Anadolu’ya dün akşamdan itibaren ulaştığını açıkladı. Kül bulutlarının etkisi salı gününden itibaren hissedilecek. Meteoroloji uzmanlarının konuyla ilgili uyarıları şöyle:

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu (İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Fakültesi Bölüm Başkanı): “Volkan patlamalarının getireceği kül bulutları Batı Anadolu’ya geçiş yapıyor. Önümüzdeki salı ya da çarşamba günü Batı Anadolu’yu etkilemesini ve hissedilmesini bekliyoruz. Ancak yerden yaklaşık olarak 8-10 kilometre yüksekte geleceği için gözle görmemiz gibi etkiler beklememek gerekli. Ancak hava kapalı olacaktır. Sis bulutları gibi olabilir. Yüksekte rüzgârlar bu partikülleri getirecek. Normal hava bulutları gibi görülecek aşağıdan ama yüksekteki rüzgârlarla İtalya üzerinden Girit’e doğru inecek. Batı Anadolu’dan kuzeye doğru çıkacak. Akciğer hastalarının dikkat etmesi gerek. Maskeyle dolaşmaları gerekebilir.”

 

Yağış kurtaracak

Bünyamin Sürmeli (CNN Türk Hava Durumu Editörü): “Yüksek basınç şu anda kül, toz, sülfirik asiti, kükürtü Rusya ve Ukrayna üzerine taşıyor. Arkasından Avrupa üzerinden alçak basınç geldiğinde, ki bu basıncı salı günü bekliyoruz, o zaman Türkiye etkilenmeye başlayacak. Çünkü o zaman sistemin hareketiyle volkanik patlamayla ortaya çıkan partiküller Batı Anadolu’ya gelecek. Yine de Avrupa kadar çok etkilenmeyeceğiz. Çünkü Avrupa’da yağış yok, yüksek basınç etkisi altında geldiğinde, yere inmiyor. Türkiye ise yağış etkisi altında olduğundan bir yandan seyreldiğinden etkisi azalacak. Ancak yağış külleri yere indirecek. Hava ulaşımını etkileyeceğine yüksek ihtimal vermiyorum. Burada sağlık ve toprak açısından olumsuz etkileri olabilir. Havadaki maddelerin yağışla yere inmesi nedeniyle, astım, alerji, akciğer hastaları etkilenir. Toprağa da ineceğinden, tarımsal boyutunun takip edilmesi gerekiyor. Salı gününden itibaren yağışla birlikte kükürtlü hava azalacak olsa da, mutlaka yarım saatlik ölçümler yapılarak, uyarıların yayınlanması gerekiyor. Vatandaş ne oranda etkilenir, dışarı çıksın mı, çıkmasın mı noktasında uyarıların yapılması gerekiyor. Şu anda Avrupa’da ciddi oranda uyarı yayınları yapılıyor. Hastalara ve çocuklara, açık havada çalışan ve spor yapanlara ilişkin uyarılar yapılmalı.”

Mehmet Çağlar (Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü): “Kül bulutu, pazartesi gecesinden itibaren Türkiye’ye yönelmeye başlıyor. Salı gününden itibaren kül bulutunun Türkiye’nin kuzeybatı kesimlerini az da olsa etkileyeceğini tahmin ediyoruz. Kül bulutunun içinde sülfür dioksit gibi kimyasallar da var, bu astım ve benzeri solunum yolu hastaları için tehlikeli. Asit yağmurlarına da dikkat edilmeli. Toz bulutunun içindeki sülfür dioksitin sülfürik aside dönüşebilir. Bununla temas edilmemesi gerekir.”

 Lodos etkilemeyecek

“Batı Anadolu’da lodos veya poyraz esmesi, kül bulutlarını etkiler mi?” yönündeki sorulara Prof. Kadıoğlu, “Kül bulutları yukarıdan esen rüzgârların etkisiyle geliyor, lodos ise aşağıdan esen rüzgârlardır. Birbirlerini etkilemezler” dedi. Sürmeli de, “Lodos ile kül bulutlarını getiren rüzgârların etkileşimi söz konusu değil” dedi.

 Dünyas Sağlık Örgütü uyardı

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yanardağdan çıkan küllerin yayıldığı ülkelerde yaşayan ve solunum yolları hastalıkları bulunan kişilere dikkatli olmaları uyarısında bulundu. WHO’nun açıklamasında, küllerin atmosferin alt katmanlarına inmesi halinde astım, amfizem ve bronşit gibi kronik solunum yolları hastalıkları olan kişilerin rahatsızlık yaşayabileceği belirtildi. Açıklamada, “Açık havadayken boğazında ve akciğerlerinde rahatsızlık hissedilmesi, burun akıntısı ve gözlerde kaşıntı yaşanması halinde kapalı ortama girilmelidir” denildi. WHO, Eyfyallayöküll yanardağının püskürttüğü külün içindeki partiküllerin yüzde 25’inin 10 mikrondan küçük olduğunu ve bu boyuttaki partiküllerin ciğerlerde daha derine inerek insan sağlığına en büyük zararı verdiğini bildirdi.

 MAHSUR KALAN YOLCULARIN HAKLARI

İzlanda’daki yanardağın yarattığı kül bulutu nedeniyle iptal olan uçuşlar, yolcu hakları sorununu da beraberinde getiriyor. Bu konudaki hak ve kurallar ise oldukça net. Olağanüstü bir doğa olayıyla karşı karşıya olunmasına karşın, havayolu şirketleri uçuramadıkları yolcuların haklarını korumak zorunda. Avrupa Birliği Komisyonu da uçuşlarını gerçekleştiremeyen yolculara mutlaka haklarını arama çağrısında bulundu.

Avrupa Birliği kuralları gereği, havayolu şirketleri yolculara şu hakları tanımak zorunda:

-  Bilet ücretlerinin iadesi, ileri bir tarih için yeni bilet sağlanması ya da yeni bir yönlendirme yapılması.

-  Havalimanında bloke olunması halinde yolcuya içecek ve yiyecek sağlanması. Gerektiğinde otel sağlanması.

-  Yolcuya uçuşuyla ilgili her türlü bilgiyi sağlamak.

Bu üç ana kural, Avrupa havayolu şirketleriyle uçuş yapan tüm yolcuları kapsıyor. Yanardağın yarattığı sorunlar nedeniyle uçamayan yolcuların ek tazminat talebinde bulunması ise kurallar gereği mümkün değil.  

 

 VOLKANİK GAZLAR

Yanardağ patlamalarında ortaya çıkan gazlardan en tehlikelileri sülfür dioksit, karbondioksit ve hidrojen florür.

Atmosfere yüksek miktarda sülfür dioksit karışması halinde asit yağmuru, akciğer hastalıkları, yüzey sıcaklığında azalma ve ozon tabakasında incelme görülebiliyor.

Karbondioksit havadan daha ağır olması nedeniyle yere çöküp toprakta birikebiliyor ve insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde ölümcül etkilerde bulunuyor.

Hidrojen florür ise gözler ve ciltte tahrişe, kemik dejenerasyonuna yol açabiliyor.