Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, THY uçağının Amsterdam’da düşmesi konusunda, kule hatası ihtimalinin halen bulunduğunu söyledi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk Hava Yolları (THY) uçağının Hollanda'daki kazasına ilişkin haberler konusunda AB ve Hollanda makamları nezdinde müdahalede bulunduklarını belirterek, "Gerçeği yansıtmayan, Türk sivil havacılığı ve THY'nin performansı, güvenilirliği hakkında soru işaretleri oluşturacak beyan ve duyurulara engel olunması gerektiğini söyledik" dedi. Bakan Yıldırım, Erzincan'da Vossloh Ray Bağlantı Elemanı Sistemleri Fabrikası'nın açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yıldırım, Hollanda'da kaza yapan THY uçağına ilişkin bir soru üzerine, ilk andan itibaren Hollanda makamlarıyla işbirliği içinde çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. Hollanda'da düzenlenen basın toplantısında kazanın nedenleri konusunda ilk bulguların paylaşıldığını ifade eden Yıldırım, kazanın radyo altimetrede yaşanan arıza nedeniyle oluştuğu yönünde açıklamada bulunulduğunu anımsattı. Yıldırım, "Arızalı olan cihazın üreticisi ve arayüz programını yapan imalatçı, bütün bunlar heyet içerisinde yer alıyorlar. Araştırmaları değerlendiriyorlar. Muhabere ve kulenin bu kazadaki konumu, bu araştırmanın içerisindedir. Şu anda buna değinilmemiş olması, tamamen 'kule devre dışı' anlamına gelmemektedir. Detaylı bir araştırma, aylar alacak. Zaman zaman da bu konu hakkında detaylı bilgilendirme yapılacak. Zaten bizim uzmanlarımız sürekli gelişmeleri takip ediyor. Olayın yanlış bir yola taşınması ihtimaline karşı da uzmanlarımız gerekli önlemleri alıyor" diye konuştu. Hollanda Güvenlik Konseyi'nin imalatçı firma Boing'e de bir uyarı yazısı gönderdiğini hatırlatan Yıldırım, "Bu tip arızaların, bütün kullanıcılara, işletmecilere bildirilmesi ve el kitaplarında bu arızanın yer alması şeklinde... Dolayısıyla bu arızanın duhul etmesi halinde pilotların ne yapacağını da hangi prosedürleri uygulayacağını da ihtiva eden bir bilgilendirmeyi imalatçı artık yapıyor. O bakımdan uçakların uçuştan kaldırılması diye bir şey söz konusu değil" dedi. ‘Kazayı fırsat bilenler çıktı’ Bakan Yıldırım, açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine "Benim mesajım; bu kazayı fırsat bilip, bayrak taşıyıcımız, 80 yıllık Türk Hava Yolları'nı kötülemek gayretinde olan herkese... özellikle bir adres yoktur" dedi. Türkiye'de sivil havacılık alanında son yıllarda önemli gelişmeler yaşandığını belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabii bu büyüme herkesin dikkatini çekiyor. Yurt içinde 8,5 milyon insanımız uçarken, 35 milyon insanımız uçmaya başladı. Uçağa binmeyen milyonlarca vatandaşımız uçağa biner hale geldi. Türk Hava Yolları'nın Avrupa'daki payı yüzde 66'ya ulaştı. Bunlar önemli gelişmeler. Tabii bu kaza vesilesiyle fırsatı ganimet bilenler çıktı ama biz bunlara fırsat vermedik. AB ve Hollanda makamları nezdinde gerekli müdahalelerimizi yaptık. Gerçeği yansıtmayan, Türk sivil havacılığı ve Türk Hava Yollarının performansı, güvenilirliği hakkında soru işaretleri oluşturacak beyan ve duyurulara engel olunması gerektiğini söyledik. Bu çabalarımız sonuç verdi ve buna benzer faaliyetler artık asgari düzeye indirildi. Ortada bir kaza var. Sonuçları belli olmadan, gerekli araştırma yapılmadan, hemen bilet kesiliyor, 'motorlar durdu' deniyor. Bütün bunlar olayın ortaya çıkmasını engellediği gibi, gerçeklerin merkezinden uzaklaşmayı beraberinde getiriyor. Şimdi artık herşey biraz daha net olarak görülmeye başlanmıştır." Yıldırım, kazanın ardından THY'nin yolcu sayısında bir değişiklik olup olmadığına ilişkin soru üzerine, THY yetkilileriyle görüştüğünü, performanslarında herhangi bir düşüş olmadığını belirtti. Kazanın ardından THY'nin televizyon reklamlarının kaldırılmasına yönelik soruya da Yıldırım, "Bir kaza anında reklamı döndürmek, kazazedelere karşı bir saygısızlıktır. Durdurmanın esprisi odur. Yoksa reklamlar şüphesiz her şey yerine oturunca başlayacaktır. Hayat devam ediyor" yanıtını verdi. ‘Biz onlardan daha tez canlıyız’ Bakan Yıldırım, Hollanda yetkililerinin kaza yapan uçağa müdahale sürecine ilişkin soru üzerine de şunları kaydetti: "Biz kazalarla karşılaştırmamızı yapacak kadar detaylı bilgiye sahip değiliz. Arkadaşlarımız bunun raporlarını çıkarıyorlar, değerlendireceğiz. Bizim hassas olduğumuz konular, onların hassas olduğu konulardan farklı. Bir kere mantalitemiz aynı değil. Bizim için çok önemli olan, onlar için önemli olmayabiliyor. Hepiniz biliyorsunuz orada basın mensuplarının görüntü almasına izin vermediler, bizde böyle bir şey olmuyor, maalesef. Olması gereken bir şey ama olmuyor. Orada adeta bir can pazarında herkes kendi işini en iyi şekilde nasıl yapacağının kaygısına kapılıyor ve böyle bir manzara yaşıyoruz. Biz düşünün, isimleri bu kadar geç açıklasak, neler söyleyecektiniz, nasıl haberler yapacaktınız. Onu ben sizlere bırakıyorum. Başta kurtarmayla ilgili prosedürlerde onların yöntemini uygulasak nasıl algılanacaktı, kamuoyuna nasıl yansıtılacaktı? Bunu da sizlerin takdirine bırakıyorum. Dolayısıyla karşılaştırma çok fazla bir şey kazandırmaz. Biz biziz, onlar da onlar. Aşağılık duygusuna kapılmamamız lazım. Her alanda gerek arama kurtarma, gerek iletişimde gerekse yaralıların tedavi edilmesinde biz onlardan daha tez canlıyız. Onu da söyleyeyim. Bu da bizim geleneğimizden geliyor. O bakımdan kendimize haksızlık etmeyelim." Yıldırım, "Pilotlara geç müdahale edildiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken,şu anda elinde sağlıklı bir bilgi, veri olmadığını, raporların hazırlanacağını, basın mensuplarının kendisine sorduğu soruları Hollandalı yetkililere resmi yollardan ilettiklerini bildirdi.