15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL kararnamesiyle kapatılan ve Boğaziçi’nin Çengelköy ile Vaniköy arasındaki sahilinde bulunan Kuleli Askeri Lisesi’nin hayatına nasıl devam edeceği yeni bir tartışma konusu. Mimarlar Odası Büyükkent Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu, "Kuleli, Heybeliada, Yeşilköy gibi askeri okullar eğitim yapılarıdır. Bu yapılar eğitim yapısı olarak devam etmelidir" dedi.
Kentsel yapıların fonksiyonuyla bir bütünlük sağladığını belirten Hacıalioğlu, yine Anadolu yakasında bulunan ve Kuleli Askeri Lisesi gibi kentin simgesel yapılarından biri olan Haydarpaşa Garı’nı örnek gösterdi. Bu tür yapıların kent hafızasında önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatan Hacıalioğlu, "Kent içindeki bu yapılar adeta kentin biblolarıdır. Fonksiyonu ile bütünleşmiş yapılardır" dedi. Kuleli’nin okul olarak yoluna devam etmesi gerektiğini savunan Hacıalioğlu, "Hükümetin eğitim sistemindeki değişikliğe ilişkin kararı eğitim yapılarını niçin tartışmalı hale getirsin" diye konuştu.
DHA'nın haberine göre; kent dışına taşınması planlanan askeri alanların kamusal alan olduğunun altını çizen Hacıalioğlu, "Askeri alanların kamusal alan olduğunu unutmadan, yeniden kamusal alan olarak kullanılması ilkesini benimsemeliyiz. Buraların rant tesislerine dönüştürülmemesi gerekir" dedi.
Kuleli Askeri Lisesi’nin gelecekteki işlevine ilişkin fikirlerini sunan mimar Korhan Gümüş, "Bu tip kamu alanları geçmişte insanları disiplin altına almak için kullanılıyordu. Bugün ise özgürlük mekanları olabilirler. İstanbul’daki bütün askeri alanlar deneysel fikirlere, özellikle genç nüfusunun eğitim ve deneyimle ilgili ihtiyaçlarını karşılayacak zeminler oluşturulabilir" dedi. Bahsettiği modeli ’sabit’ bir mekan olarak kurgulamadığını anlatan Gümüş, "Bu mekanlar şiddetten arındırılmış, özgürce konuşulabilen, tartışılabilen, İstanbul’un en önemli özgürlük mekanları olmalı. Burada şehrin nasıl yenileneceği, nasıl gelişeceği tartışılabilmeli" dedi. Gümüş, fonksiyonu değişen ve adeta sanat üretim mekanları haline gelen Yugoslavya’daki askeri alanları ve savaş gemilerinin toplanma yeri olan Venedik Tersanesi (Arselane)’yi örnek gösterdi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ise Kuleli Askeri Lisesi’nin demokrasi müzesi olarak kullanılması önerisinde bulundu. Yaklaşık 20 yıl önce askeri alanların şehir içinden çıkarılması önerisi sunduklarını söyleyen Ulusoy, "Kuleli’nin çok güzel bir demokrasi müzesi olmasını isterim. Demokrasi müzesi Yassıada’da kurulacaktı. Bence Yassıada mevsim ve yanaşma bakımından zorluklar içeren bir yer" dedi. Ulusoy, bir diğer öneri olarak da binanın hem müze hem de otel fonksiyonunu içinde barındıran bir özellik taşıyabileceğini söyledi. 15 Temmuz’da yaşananların gelecek nesillere anlatılması gerektiğini vurgulayan Ulusoy "Hem otel hem müze olarak da kullanılabilir. Kurtuluş Savaşı’nda atlattığımız badire neyse bu da öyle bir badiredir. Yaralarımızın sarılması ve atlattığımız olayın büyüklüğünü gelecek nesillere iletmek lazım" diye konuştu.
İstanbul Ansiklopedisi’nde Kuleli Askeri Lisesi hakkında Kenan Sayacı’nın kaleme aldığı metne göre okulun temeli 1845’te atıldı. 1872 yılında Kuleli Askeri İdadisi olarak anılmaya başlayan Kuleli Kışlası bu binada 2 yıl kalabildi. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sebebiyle hastaneye dönüştürülen kışla, faaliyetlerine Pangaltı’ndaki Mekteb-i Harbiye binasında devam etti. 1913 sonunda yeniden kendi kışlasına döndü. İstanbul’un 16 Mart 1920’de İtilaf Devletlerince işgal edilmesi üzerine, İngilizler tarafından depo ve transit ambarı olarak kullanılmak üzere boşaltıldı ve Ermeni Eytam mektebi (Ermeni Yetimleri Okulu) olarak Ermenilere verildi. 1923’te tekrar Kuleli Kışlasına dönüştürüldü. Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla 1924-1925’te Kuleli Lisesi adıyla Milli eğitim Bakanlığına bağlanarak sivil lise haline getirilen okul 1925’te tekrar eski statüsüne döndürüldü ve bu tarihten itibaren Kuleli Askeri Lisesi almıştır.