Başkanlık için Anayasa Komisyonu’na 6 ay süre veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AKP içinden de bir dirençle karşılaşma olasılığının yükseldiği iddia edildi. Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın kulis haberine göre, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlıkta Erdoğan ile aynı modeli savunmamasının AKP içinde 100 kadar milletvekilinin tavrını etkileyeceği, bu nedenle Erdoğan’ın erken seçim planının bile mümkün görünmediği ileri sürüldü.
Yeni anayasa için TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına başladı, ancak hem muhalefet hem de iktidar partisinde komisyon çalışmalarından bir sonuç alınabileceğine yönelik olumlu bir beklenti bulunmuyor. Buna neden olarak da Erdoğan’ın ısrarla gündeme getirdiği ‘başkanlık sistemi’ne muhalefet partilerinin tavrı kadar Başbakan Davutoğlu’nun da bazı noktalarda Erdoğan’dan farklı düşünmesi gösteriliyor. AKP’nin muhalefet partilerinden biriyle uzlaşsa bile referandum sayısına ulaşılmasında parti içindeki muhalefet nedeniyle zorluk yaşanacağı kaydediliyor. Parti kulislerinde, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık arasındaki ayrışma da dikkate alınarak şu değerlendirmeler yapılıyor:
Davutoğlu, bir sistem değişikliğini istemesine karşın, ‘başkanlık sistemi’nin yapısı konusunda Erdoğan ile aynı düşünmüyor. Davutoğlu, Türkiye için en iyi modelin başkanlık sistemi olduğunu belirtirken, “iyi tanımlanmış, kuvetler ayrılığına dayanan, denge-denetleme mekanizmasının iyi kurulduğu, temel hak ve hürriyetlerinin güvenceye alındığı” bir sistem vurgusu yapıyor. Erdoğan’ın ise ısrarla ‘kuvvetler ayrılığı’ yerine ‘kuvvetler uyumu’ demesi dikkat çekiyor. Davutoğlu ile Erdoğan yalnızca sistemin adı konusunda aynı şeyi düşünüyor, ancak içeriği ve başkanlık sisteminin nasıl bir yapıyla kurgulanacağı konusunda ayrışıyor. Erdoğan, anayasa tartışmalarında başkanlığı birinci önceliği olarak görüyor. Hükümet kanadından yapılan açıklamalarda ise ‘öncelik başkanlık değil’ vurgusu dikkat çekiyor.
Erdoğan ve Davutoğlu arasında başkanlık sistemi konusunda tam olarak bir uzlaşma sağlanmazsa, Meclis’te muhalefet partilerinden biriyle başkanlık ve diğer maddelerde uzlaşılsa bile yeni anayasayı referanduma götürecek oy sayısına ulaşılması o kadar kolay değil. AKP içinden Davutoğlu’nun mesafeli bir tavır koyması durumunda fireler olacaktır. Açık oylama olsa vekillere baskı yapılabilir, ama gizli oylama olacağı için kimin ne verdiğini belirlemek mümkün değil. Gelişmelere göre fire sayısı 100’e ulaşabilir. (Parti kulislerinde, “Davutoğlu bile hayır oyu kullanır” esprileri yapılıyor.)
TBMM Uzlaşma Komisyonu’ndan yeni anayasa konusunda bir uzlaşma çıkması zor görünüyor. Erdoğan, bu kez komisyonun çalışma süresinin 6 ayla sınırlandırılmasını istiyor. Bunun nedeni de bu süre sonunda önünü görmek ve buna göre bir strateji geliştirmek. Bir süredir eğer TBMM’den bir uzlaşma çıkmazsa Erdoğan’ın ‘yeni anayasa için yetki verin’ sloganıyla ülkeyi sonbaharda erken seçime götüreceği konuşuluyor. 1 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinin üzerinden kısa bir süreç geçmişken ülkeyi yeniden bir seçime götürmek riskli olabilir. Hem parti tabanından hem de partiye oy veren kesimde, böyle bir karar ters tepebilir. Bu konuda da Erdoğan ve Davutoğlu’nun uzlaşması gerekiyor, aksi takdirde seçimi istemeyecek AKP’liler de hesabı katılırsa erken seçim kararı çıkmaz.