Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, iktidarın MHP'nin başkanlık sistemine yeşil ışık yakmasının şartı olarak sunduğu iddia edilem idama yönelik düzenleme çalışmasında olduğu ileri sürdü. Ankara kulislerinden bildiren Selvi, "İdam cezasının 15 Temmuz darbe girişimini ve Fetullah Gülen’i kapsaması için çalışılıyor" diye yazdı.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (3 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Gülen'e idamı getirecek formül' başlıklı yazısı şöyle:
CUMHURBAŞKANI Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında idam konusu gündeme geliyor.
Cumhurbaşkanı, bakanların yüzüne bakıp, “Peki, benim 241 şehidim ne olacak?” diye soruyor. Ardından ekliyor, “Onları öldürenler hesabını vermeyecek mi?”
İdam cezasını kaldıran düzenleme 2004 tarihinde AK Parti tarafından yapılmıştı. Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında idam konusu masaya yatırılıyor. AB müktesebatı, Türkiye’nin kaldırdığı 13 No’lu protokol ve Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gündeme getiriliyor. İdamın referanduma götürülmesinin sakıncaları üzerinde duruluyor.
İdamın geri getirilmesi Cumhurbaşkanı tarafından gündeme getirilmiş, Erdoğan, “Meclis idam cezasını getirirse onaylarım” demişti. Başbakan Binali Yıldırım ise idam konusunda daha serinkanlı bir yaklaşım sergilemişti. “İdam Meclis’e gelmeyecek, böylece Cumhurbaşkanı da Meclis’ten çıkmadığı için onaylama mecburiyeti ile karşı karşıya kalmayacak” şeklinde bir kanaat hâkimdi. Bahçeli’nin, “Gelin bu işi bitirelim”çıkışı ile bu senaryo çöktü. Ben başından beri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın blöf yaptığını düşünmüyorum. Erdoğan, idam konusunda samimi.
İdam cezasının geri getirilmesiyle ilgili önemli iki nokta var:
1- İdam geriye doğru yürür mü?
2- Neleri kapsayacak?
Ahmet Hakan gibi, “Fetullah Gülen’i ve Öcalan’ı kapsamaz” diye kesin konuşacak durumda değilim. Çünkü bu konuda birtakım arayışlar söz konusu. Onu anlatacağım ama isterseniz ondan önce getirilmesi düşünülen idamın neleri kapsayacağı üzerinde durmak istiyorum.
1- Savaş, savaş tehdidi ve terör suçlarında.
2- Darbe ve darbeye teşebbüs.
3- Çocuklara yönelik cinsel istismar.
3.10.2001 tarihinde, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın yaptığı düzenleme ile “Savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez” hükmü getirilmişti. Bu 2004 yılında AK Parti tarafından hukuk sistemimizden çıkarıldı, 13 No’lu protokol kaldırıldı. Şimdi, 2001’deki hükümlere, darbe ve darbe girişimi ile çocuklara yönelik cinsel istismar eklenecek. Ancak henüz AK Parti’de bir iç müzakere yapılıp, çalışma başlatılmış değil.
Gelelim, Anayasa’nın 15. maddesinde yer alan, “Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez”hükmüne. Orada bir itiraz yok. Ancak Cumhurbaşkanı idamı öncelikle 15 Temmuz için istiyor. Bu durumda idam kararı Fetullah Gülen’e yürümeyecek mi? Hukukçular,“Süreç, mütemadi, zincirleme, kesintisiz suç” kavramı üzerinde duruluyor. Mülga 765 sayılı TCK’nın 40. maddesinde yer alan, “Bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak kanunun aynı hükmünün birkaç defa ihlal edilmesi, muhtelif zamanlarda vaki olsa bile bir suç sayılır” hükmüne benzer bir formül üzerinde duruluyor.
Darbe girişimi 15 Temmuz’da oldu. Ancak darbeyle ilgili soruşturma devam ediyor. Her gün yeni bilgi ve belgelere ulaşılıyor. Daha dün darbe planını Fetullah Gülen’e götüren Adil Öksüz’den başka Kemal Batmaz ismi ortaya çıktı. İlerleyen süreçte, Gülen’in darbenin lideri olduğunu ortaya koyacak yeni deliller ve tanıkların ortaya çıkması muhtemel.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “241 şehidin hesabı sorulmayacak mı” derken sadece bombalamayı yapanları, halka karşı ateş açanları kastetmiyor. Hem darbede görev alıp bu cinayetleri işleyenleri, hem darbeyi planlayıp yönetenleri, hem de darbenin liderini hedef alıyor.
Uzun sözün kısası idam cezasının 15 Temmuz darbe girişimini ve Fetullah Gülen’i kapsaması için çalışılıyor.
Peki darbecilere idam cezası verilecek de askeri şehit eden PKK’lı ve DAEŞ’li teröristler bu kapsamın dışında mı kalacak? MHP, PKK’sız bir formüle razı olacak mı? PKK ve DAEŞ başta olmak üzere bundan sonraki terör eylemlerini kapsayacak ama Öcalan için kesinleşmiş cezası nedeniyle eskiye yürüyemeyecek. Ancak yeni eylemlerle ilgili irtibatını ortaya koyan bir delil bulunup, yeni bir yargılamada idam cezasına çarptırılırsa o ayrı. Gördüğünüz gibi hukukta formül bitmiyor.