CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesinin 9 yazar, çizer ve yöneticisinin tutuklanmasının ardından Parti Meclisi’ni (PM) ve milletvekillerini olağanüstü topladı. Cumhuriyet’e kayyım atanmaması için mücadele edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Tüm gücümüzle karşı çıkacağız. Cumhuriyet’i teslim etmeyeceğiz” dedi. Savcının iddianamesinde de adı geçen Cumhuriyet gazetesi eski yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay'ın söz alarak “İki hedef var. Biri gazeteyi çökertmek, diğeri de Cumhuriyetçileri birbirine düşürmek. Oyuna gelmemeliyiz. Her tarafı çökmüş bir davada Balbay’ın tweetleri mi öne çıkacak, bunun oyun olduğunu unutulmamalı. Arkadaşlarımla omuz omuzayım” dediği iddia edildi. Mahmut Tanal’ın ise “Balbay vakıfla ilgili davada müdahil olmuş, onu çekerek bir çıkış gösterebilir” önerisinde bulunduğu çne sürüldü.
Genel Merkez'deki toplantıda "totoliter rejimle mücadele edilirken HDP ile yan yana görüntü verilmemesi" üzerine fikir birliği sağlandığı belirtildi. Kulislerden edinilen bilgilere göre, parti politikasının yeniden belirlenmesi için küçük kurultay toplanması gerektiği önerisi getirildi.
Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in kulis haberi şöyle:
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve çizerlerinin tutuklanmasının ardından önceki gün tüm programlarını iptal ederek Ankara’ya döndü. Cumartesi günü akşam Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) toplayan Kılıçdaroğlu, acil olarak çağırdığı PM ve milletvekilleriyle de dün Genel Merkez’de bir araya geldi. Toplantının ana gündem maddesi, Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonla birlikte basın özgürlüğü olurken, gerek Cumhuriyet yapılan operasyona gerekse milletvekili tutuklanmalarına karşı CHP’nin nasıl bir yol haritası izleyeceği belirlendi.
Edinilen bilgiye göre toplantıda, CHP’lilerin sokağa inmesi ve kitlesel mitingler yapması gerektiği kaydedilirken, aynı zamanda yaşananların yurt dışında anlatılması gerektiği belirtildi. Toplantıda, Meclis Genel Kurulu ve komisyon çalışmalarında daha sert muhalefet edilmesi gerektiği ifade edildi. Toplantıda, Demokrasi Cephesi oluşturulması yönünde de bir tartışma yapıldı. AKP’nin ülkeyi cepheleştirmek istediği ve iç savaşın bir cepheleşme siyasetinin sonucu olduğu belirtilerek CHP’nin Türkiye’yi iç savaştan koruyacak en geniş tabanlı cepheyi oluşturması gerektiği ve bu konuda çalışma yürütmesi gerektiği ifade edildi.
Toplantıda, iki eğilim dikkat çekti. Bir grup Türkiye’nin totaliter rejime doğru gittiğini vurgulayarak bununla mücadele edilmesi gerektiğini belirtirken, bir başka görüşte, tüm bunları yaparken “HDP ile yan yana görüntü verilmemesi” üzerinde belirginleşti. Bunun üzerine bu dönemde parti yöneticileri ve il başkanlarının bir araya gelerek, durum değerlendirmesi yapıp parti politikasının yeniden belirlenmesi için küçük kurultay toplanması gerektiği önerisi getirildi.
Toplantıda, Kılıçdaroğlu bugüne kadar Cumhuriyet gazetesine yeteri kadar sahip çıkılmadığını, partililerin gazete almadığını söyledi. Cumhuriyet’e çok daha sahip çıkılmasını, partililerin gazete almasını isteyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e kayyım atanmaması için mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Cumhuriyet’e gazete dışından, gazetenin çizgisini değiştirecek bir yönetici atanamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet’i teslim etmeyeceğiz. Yaşananları dünyaya anlatacağız” dedi.
Savcının iddianamesinde de adı geçen Cumhuriyet gazetesi eski yazarı CHP Milletvekili Mustafa Balbay da söz alarak “İki hedef var. Biri gazeteyi çökertmek, diğeri de Cumhuriyetçileri birbirine düşürmek. Oyuna gelmemeliyiz. Her tarafı çökmüş bir davada Balbay’ın tweetleri mi öne çıkacak, bunun oyun olduğunu unutulmamalı. Arkadaşlarımla omuz omuzayım” dediği öğrenildi. Mahmut Tanal’ın ise “Balbay vakıfla ilgili davada müdahil olmuş, onu çekerek bir çıkış gösterebilir” önerisinde bulunduğu belirtildi.
Kılıçdaroğlu milletvekillerine yönelik tutuklamalara ilişkin de “Antidemokratik bir uygulama, seçimle gelen seçimle gider’’ sözünü yineleyerek, bunu AKP’nin 15 Temmuz’dan sonra söylediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, “AKP içinde de FETÖ’cü, FETÖ’ye yardım ve yataklık yapan milletvekilleri var, onların da dokunulmazlıkları kaldırılmalı. HDP milletvekilleri ile ilgili doğru neyse onu söyleyeceğiz” diye konuştu.
CHP’li vekiller hakkında da iddianameler olduğunu, bu dalganın CHP’ye de gelebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yenikapı ruhuna ihanet ettiler. Hepimizi alabilirler. Bizler direnişimizi, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir bedel ödemek gerekirse o bedeli ödeyeceğiz. Korkumuz yok, teslim olmayacağız” dedi.
Direnme hakkının halka anlatılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Binali Bey’den de CHP’ye oy vermesini isteyeceğiz. AKP’ye oy veren herkesten oy isteyeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, darbe girişimine ilişkin olarak da “Siyasi ayağın ortaya çıkması için uğraşalım. ByLock kullanan 4 bakan var, açıklamalarını istiyoruz. Açıklamazlarsa biz zamanı gelince bunları açıklayacağız. Bu dört bakan ve 60’a yakın ByLock’çu vekil ile ilgili önerge vereceğiz ve dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep edeceğiz. Meclis’teki bütçe görüşmelerinde net bilgilerle yükleneceğiz. AKP’liler bile tüm eleştirilere doğru demeli” diye konuştu.
PM, bugün toplantının sonuç bildirisini hazırlayacak. Son şeklini vermesi için Kılıçdaroğlu’na sunulan bildiri taslağında Cumhuriyet yazarları, OHAL mağdurları ve seçilmişlerin tutukluğunun sona ermesi için halkın direme hakkının olduğu ve bu direnişin CHP öncülüğünde yürütüleceği vurgulandı. Vekillerin tutuklanmasının demokrasi açısından çok sakıncalı olduğu vurgulanan taslakta, darbeye karşı demokratik direniş vurgusu yapıldı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, PM sürerken Başbakan Binali Yıldırım’ın kendisine yönelik sözlerine sosyal medya hesabı üzerinden yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, ‘’PKK Binali Yıldırım Bey’e saldırmadı, bana saldırdı. Teröre ve teröristlere kucak açanlar, çadır mahkemeleri kuranlar sizsiniz! ’Hakimleri savcıları PKK’nın ayağına siz götürdünüz. FETÖ’yü besleyen, istedikleri her şeyi veren sizsiniz? Türkiye yönetilmiyor savruluyor!’’ paylaşımında bulundu.
Genel Başkan Yardımıcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke de PM’nin devam ettiği sırada, “Biz baskılar karşısında eğilmeyiz. Tarih Cumhuriyet’in ayakta kaldığını ama hukuksuzluğu araç edinenlerin adalet önüne çıktığını gösterecek!’’ ifadeleriyle birlikte, Cumhuriyet'in “Eğilmeyiz’’ manşetinin bulunduğu sayısını paylaştı.