Kulis: Cumhurbaşkanlığı hükümet koalisyonu gündemde

Kulis: Cumhurbaşkanlığı hükümet koalisyonu gündemde

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin resmi olmayan kesin sonuçlarının açıklanmasının ardından, AKP ile MHP'nin 24 Haziran öncesi kurduğu cumhur ittifakını, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve kabinede nasıl devam ettirceğine ilişkin seçenekler üzerinde konuşulmaya başlandı. 

Resmi olmayan kesin sonuçlara göre 293 milletvekili çıkaran AKP, üye sayısı 600'e çıkarılan Meclis'te çoğunluğu kaybedince yaklaşık 17 yıldır süren tek başına iktidarı ilk kez paylaşmak durumunda kalacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelitarafından yapılan "ittifak" vurgusu, "cumhurbaşkanlığı hükümet koalisyonu"nu senaryolarını da gündeme getirdi.

İki parti arasında 24 Haziran seçimlerinden önce kurulan "Cumhur İttifakı"na ilişkin protokolde de, ittifakın seçimlerden sonra da süreceğinin altı çizilmişti.

Kim, ne dedi?

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven'in seçim sonuçlarına ilişkin açıklaması sonrası balkon konuşması yapan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan  MHP'yi işaret ederek "Parlamentoda AKP olarak istediğimiz orana ulaşamasak da, bunu ittifakla çözme yoluna gideceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun" dedi.

Oy sayımının sürdüğü sırada kameralar karşısına geçen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, seçim sonuçlarını değerlendirdiği konuşmasında partisinin "kilit" konumda olduğunu ifade etti. "Milli ve yerli duruşun Türkiye'de hakim olması için sonuna kadar çalışacağız" diyen Bahçeli, AKP ile kurulan ittifakın önemine vurgu yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:

"Kardeşlik bağlarımızın daha da güçlenmesi ve elbette Türkiye'nin bölgesel, dahası küresel kuşatmadan kurtulması hususunda cumhur ittifakına düşen sorumluluk çok çok fazladır. Milliyetçi Hareket Partisi, vazifesini icra edecektir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yürekten kutluyorum." 

Yeni kabinede MHP'li olacak mı?

24 Haziran öncesi kulislerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni dönemde TBMM dışından isimlerle kurulacak Bakanlar Kurulu'nda MHP'li isimlere de yer vereceği ileri sürülüyordu. Seçim gecesi yapılan "ittifak" vurguları, Erdoğan'ın kuracağı Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesinde MHP'li isimlerin de olacağı beklentisini kuvvetlendirdi.

Daha önce de MHP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Tuğrul Türkeş, 7 Haziran 2015 seçimlerinden birkaç ay sonra partisinden istifa edip AKP'ye geçmişti. Türkeş, 1 Kasım 2015 sonrası başlayan yeni dönemde Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirilmişti.

Seçimler öncesi kulislerde dillendirilen bir diğer iddia da, Ecevit Hükümeti'nde Başbakan Yardımcılığı'nı üstlenen Devlet Bahçeli'nin yeni dönemde cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev yapabileceğiydi.

O dönem söz konusu iddianın sorulduğu Bahçeli,  "Böyle bir arzumuz da pazarlığımız da yok, niyetimiz de yok. Demek ki arzu olmazsa niyet olmazsa pazarlama da yoksa o zaman biz parti olarak yolumuza devam edeceğiz demektir" ifadesini kullanmıştı. 

Devlet Bahçeli, bu ihtimale kapıyı açık tutmasa da, cumhurbaşkanı yardımcısı olması durumunda milletvekilliği düşürülecek. Yeni sistemde cumhurbaşkanı yardımcılarının partili olabileceği belirtildiği için MHP Genel Başkanlığı görevini sürdürmeye devam edebilecek.

Bahçeli'nin, kendisi kabineye girmese de, MHP'den bazı isim ya da isimlerin Erdoğan kabinesine girebileceği konuşuluyor. 16 Nisan 2017'de kabul edilen anayasa değişikliğiyle "yeni sistemde hükümetin parlamento içinden çıkmayacağı" gerekçe gösterilerek, yeni kurulan kabinenin göreve başlayabilmesinin ön koşulun olan "parlamentoda güven oylaması" kaldırılmıştı. Erdoğan kabinesinin göreve başlayabilmesi için en az TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğu olan 301 milletvekilinden güvenoyu alması gerekmiyor. Ancak, yeni sistemde Cumhurbaşkanı'nın hazırlayacağı bütçenin onaylanmasından olağanüstü hal uygulamasının devamı ya da kaldırılması, OHAL kararnamelerinin onayı ve parlamento yetkisindeki diğer yasal düzenlemelerde AKP'nin TBMM'de MHP'nin desteğine ihtiyacı olacak. Bu nedenle, AKP'ye ittifak anlaşması uyarınca destek verecek olan MHP'nin kabinede de temsilci bulundurması bekleniyor. Ancak bu konuda tayin edici faktörün Bahçeli'nin talebi olacağı, Erdoğan'ın da böyle bir temsile karşı çıkmayacağı belirtiliyor. Bahçeli'nin Erdoğan kabinesine isim vermeyerek, AKP'ye dışardan destek vermesi de ihtimal dâhilinde bulunuyor. 

Bahçeli'nin kısmi af ısrarı nasıl sonuçlanacak?

"Olumsuz gelişmeler yaşanabilir" uyarısıyla 3 Kasım 2019'da yapılacak seçimlerin öne çekilmesini teklif eden ve 24 Haziran'da yapılan baskın seçimin önünü açan Bahçeli, propaganda sürecinde iktidara çağrı yapmış ve "kader kurbanları" olarak nitelediği adli suçlular için kısmi af ilan edilmesi gerektiğini söylemişti. AKP ve Erdoğan'ın soğuk baktığı, "genel af" dışında bir affın anayasaya da uygun olmayacağı dikkate alındığında, Bahçeli'nin ısrarlı olduğu kısmi af konusunun nasıl karara bağlanacağı merak ediliyor. 

Bahçeli'nin seçimlerin arifesinde hastanede ziyaret ettiği, Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan suç örgütü liderliğinden hükümlü Alaattin Çakıcı da, seçimlerden üç gün önce kamuoyu ile paylaştığı açıklamasında AKP-MHP ittifakına destek çağrısı yaparken, Erdoğan'a yönelik olarak "Devletin temeli adalettir, adalet çökerse devlet biter. Lütfen elinizi adalet terazisinin üstünden çekiniz. Devlet adına herkese eşit mesafede olan, adaleti liyakat sahibi hukukçulara teslim ediniz. Ömrümde kimseye yalakalık yapmadım" demişti.