Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.4 "evet" oyuyla kabul edildiği halk oylamasının ardından yapılması beklenen kabine değişikliğiyle ilgili olarak kulis yazdı. "Bakanlar Kurulu’yla ilgili olarak şöyle bir denklemden söz ediliyor. Eğer kasım ayından sonra erken seçim düşünülüyorsa kabinede köklü değişiklikler beklenmiyor" iddiasını ileri süren Selvi, "Ama 2019’a kadar gidecek bir Bakanlar Kurulu düşünülüyorsa, köklü değişiklikler olacak. Bu sayının da 7-8’in altına düşmeyeceği söyleniyor" diye yazdı.
Abdulkadir Selvi'nin "Yol haritasının parametreleri" başlığıyla yayımlanan (24 Mayıs 2017) yazısı şöyle:
AK Parti’de önemli gelişmeler yaşanıyor.
Bugün MYK’nın açıklanması bekleniyor. Ama kabine değişikliğinin yapılması da sürpriz olarak karşılanmamalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir an önce değişiklikleri yapıp, hızla işe koyulmak istiyor. Ama önce MYK sonra kabine formülü konuşuluyor. Bu durumda Bakanlar Kurulu değişikliğinin cuma gününe kalma ihtimali var. Bakanlar Kurulu’yla ilgili olarak şöyle bir denklemden söz ediliyor. Eğer kasım ayından sonra erken seçim düşünülüyorsa kabinede köklü değişiklikler beklenmiyor. Ama 2019’a kadar gidecek bir Bakanlar Kurulu düşünülüyorsa, köklü değişiklikler olacak. Bu sayının da 7-8’in altına düşmeyeceği söyleniyor. Bir yandan da gözler, yeni yol haritasına çevrildi. Erdoğan, 2019’a kadar yeni bir hikâye yazmak istiyor. Demokratikleşme ve ekonomi ayakları üzerine oturacak olan, yol haritasının bazı parametreleri belli olmaya başladı. 1- Ekonomide üretim ve büyüme esaslı bir modele geçilmesi. 2- Demokratikleşmede evin içinin düzenlenmesi. 3- Dış politikada ise sorunları azaltmak. Demokratikleşme başlığında en önemli zorluk, OHAL ve MHP ile işbirliği olacak. MHP ve OHAL gibi hem siyasette hem sahadaki zaruretlerin dengesini kurarak, demokratikleşme sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kongrede, “Artık çıta yüzde 50 artı 1’dir. Bunun ne kadar zor olduğunu Cumhurbaşkanlığı seçiminde ardından 16 Nisan referandumunda gördük” dedi. Bu gerçek, siyasette yeni uzlaşma arayışlarına girmeyi zorunlu kılıyor. Yeni dönemde üç kesimle ilişkileri geliştirmenin üzerinde duruluyor. 1- İslami kesim. 2- Liberaller. 3- Kürt siyaseti. Türkiye, Kürt açılımı başlattı. PKK’nın süreci sabote etmesi nedeniyle akamete uğradı. Ama yönetiminde yanlışlar yapılsa da çözüm sürecinin ne denli yararlı olduğu Hendek siyaseti sırasında halkın PKK-HDP’ye sırt çevirmesiyle görüldü. Suriye’de ABD ve Rusya destekli PYD-YPG operasyonunun nereye gittiği sonbahara kadar belli olacak. O tarihten sonra Erbil ve Kobani’deki Kürtlerin gözünün de Ankara’da olmasını sağlayacak olan sınırlarımızın ötesindeki Kürtleri de içine alacak bir açılım yapılması tartışılıyor. Kürtler 16 Nisan referandumunda verdikleri oylarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, adı çözüm olan kişiye özel bir mektup yazdılar. Bölgeyle ilgili olarak, ekonomik kalkınma ve istihdam önemli bir yer tutuyor. Bunun için cazibe merkezleri ile atılan olumlu adımın güçlendirilmesi, şehir savaşlarında tahrip olan şehirlerin imarı, Eğitim ve sınırlarımızın ötesinde Kürtlerin de kendilerini Türkiye’ye ait hissetmelerini sağlayacak adımların atılması.
Türkiye bir süredir güvenlikçi politikalarla yönetiliyor. Ama bu durum hem sürdürülebilir değil hem de AK Parti’nin siyasi hikâyesine uymuyor. Yol haritasının ikinci ayağını oluşturacak olan demokratikleşmede ilk başta sıralanan başlıklar şunlar: Siyasi Partiler Yasası ile Seçim Kanunu’nun değiştirilmesi, yüzde 10 seçim barajının yüzde 7’e çekilmesi, daraltılmış bölge seçim sistemine geçilmesi düşünülüyor. Meclis İç Tüzüğü değiştirilerek, komisyonların güçlendirildiği bir sisteme geçilmesi hedefleniyor.
Yol haritasının ana omurgasını ekonomik gelişmelerin oluşturması bekleniyor. Buna göre kalkınma ve istihdam öncelikli bir sisteme geçilmesinin üzerinde duruluyor. 1- Kalkınma Bankası tarafından verilecek destek. 2- Kalkınma ajansları tarafından projelere sağlanan destekler güçlendirilecek. 23 ilde cazibe merkezleri ilan edildi. Cazibe merkezlerine ivme kazandırılacak. 3- İstanbul’da 3. havaalanı, Çanakkale Köprüsü ve İpek Yolu projesi gibi büyük projelere hız verilecek. 4- Bilim ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü tarafından Meclis’e sunulan, ‘Üretim Reform Paketi’nin yasalaşması sağlanacak. Pakette, KOBİ’lerin mali yükümlülükleri azaltılıyor, ek teşvik imkânları getiriliyor, OSB’lere ücretsiz arsa tahsisi ve nitelikli sanayi bölgelerine özel teşvikler sağlanıyor. 5- Büyümenin yüzde 5’in altına düşmemesi hedefleniyor. Asıl hedef büyümenin yüzde 6 seviyesine çıkarılması olacak. 6- Olumlu sonuçlar alınan istihdam seferberliğini kalıcı hale getirmek.
Dış politikada gerilimin azaltılması hedefleniyor. Rusya pazarının açılması, Suriye’nin biraz daha rahatlaması ve AB ile ilişkilerin düzenlenmesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün başlayacak olan Brüksel ziyareti o açıdan önemli. Ekonomik gelişme, demokratikleşme ve uluslar arası ilişkilerde iyileşmeyi gerekli kılıyor. Türkiye’nin görünümü değişmeden ekonomin görünümü değişmiyor.