Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, genel başkanlığını yürüttüğü AKP'ye yönelttiği "metal yorgunluğu" eleştirileri sonrası başlayan "istifa" tartışmaları devam ediyor. Erdoğan'ın "ayrılmamaları hâlinde bedeli ağır olur” sözleriyle işaret ettiği Ankara, Bursa ve Balıkesir belediye başkanlarının istifaları, AKP kanadında “Erdoğan, yola çıktıklarının hepsini tasfiye ediyor arkasında kimse bırakmayacak” diye değerlendiriliyor.
Söz konusu istifa kararları sonrası AKP'li vekillerin "kendi durumları için endişelendiği" belirtiliyor. Önceki dönemlerde çok kez muhalefetle tartışmaya giren ve "A takımı" olarak bilinen vekillerden bazıları bakanlığa getirildiği, bazıları da "kızağa çekildiği" için "hararetli" oturumların azaldığı gözleniyor.
AKP'li vekillerin çoğu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun gidişine ses çıkarılmamasının, bu noktaya gelinmesinde önemli rol oynadığını düşünüyor. “Eğer biz o gün sesimizi çıkarsaydık, bugün belki de bunlar yaşanmayabilirdi” değerlendirmeleri yapılıyor.
Erdoğan ve Merkez karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) üyeleri ile yaşadığı anlaşmazlık sonrası istifa ettiğini açıklayan Davutoğlu, "Olanlar benim tercihim değil, zaruret" demişti.
Söz konusu istifa kararı, muhalefet tarafından "Saray darbesi" olarak yorumlanmıştı.
İktidar ve muhalefet kanadında ayrıca, Melih Gökçek'in 23 yıldır herkes hakkında bilgi, belge ve kayıt tuttuğu konuşuluyor. Bu nedenle Gökçek’in en kötü olasılıkları düşünerek kendini ve ailesini güvence altına almak için elindekileri farklı yerlerde birbirinden habersiz insanlara teslim ettiği anlatılıyor. Görevden alınması hâlinde, bunları internete vereceği de Meclis kulislerinde konuşulanlar arasında.
Gökçek’in, büyük oğlu için Dubai’de bir ev aldığı belirtiliyor. Diğer oğlu Osman Gökçek’in milletvekili yapılması talebine dikkat çekiliyor.
Muhalefet kulisinde ise Gökçek’in istifasının ardından rahat bırakılmayacağı ve İçişleri Bakanlığı tarafından hazırda tutulan dosyaların açılacağı kanaati var. Muhalefet, Gökçek’in yargılanacağını düşünüyor.