Liderlerin tüm açıklamalarına rağmen Cumhur İttifakı içindeki sıkıntı büyüyor. MHP, ortağının seçim çalışmaları sırasında Cumhur İttifakı’nı hiç anmayıp AKP’ye oy istemesinden rahatsız. AKP’nin Ankara’dan aday gösterdiği Tuğrul Türkeş’in seçimden sonra ittifakın dağılacağı yönündeki sözleri de MHP’de “AKP yoluna tek başına devam edecek” kaygısı yarattı. MHP tabanında, "İttifaka oy veririz, Erdoğan'a vermeyiz" görüşü tartışma yaratırken, kulislerde de AKP ve MHP arasında oy hesabı tartışmasının güven bunalımı yarattığı konuşuluyor.
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan ve Selda Güneysu'yun kulis haberi şöyle:
Seçime 11 gün kala AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nda yaşanan huzursuzluk su yüzüne çıkmaya başladı. Daha çok iki partinin birbirinin tabanından oy almaya yönelik girişimlerinden kaynaklanan sıkıntı ve gerilimle ilgili olarak iki partinin kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor: n
AKP’den oy ikame ediyor: AKP ile MHP’nin milletvekili adayları arasında ‘oy hesabı’ tartışması yaşanıyor. MHP, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde, özellikle AKP’nin “oy deposu” olan pek çok ilçe ve köyde kendini yeterince gösteremezken, MHP’li adayların bu bölgelerde seçim çalışmaları yapmasının “bölgedeki AKP’li adayları rahatsız ettiği” belirtiliyor. MHP’nin 1 Kasım seçimleri sonrası İyi Parti’ye kayan tabanının yerine, diğer seçimlerde AKP’ye kaptırdığı ve partinin ‘Ak Kurtlar’ olarak nitelendirdiği oyları ikame ettiği ifade ediliyor. Böylece “AKP’nin, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin bazı yerlerinde tabanını MHP’ye kaptırdığı” ileri sürülüyor. Bu durumun da sahada seçim çalışması yapan AKP’li milletvekili adaylarını “rahatsız ettiği” vurgulanıyor.
Özellikle 15 Temmuz sonrasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Yenikapı ruhuyla başlayan AKP’ye olan yakınlığının AKPseçmeninde “ilgi uyandırmasının” da sahada adaylar arasında tartışmalara neden olduğu vurgulanıyor. Zeytin Dalı, Afrin Harekatı gibi sınır dışında PKK, YPG, IŞİD terör örgütlerine yönelik askeri operasyonların “sahada AKP’den çok MHP’ye oy kaydırdığı” da belirtiliyor. Bu nedenle AKP’li adayların, “İttifak nedeniyle, bölgelerde bizim yerimize MHP’nin adayları milletvekili seçilebilir. Bu durumda AKP güç kaybına uğrar. Meclis’te MHP değil, AKP güçlü olmalı” diye “yakındıkları” dile getiriliyor.
MHP adaylarının özellikle AKP’nin ‘oy deposu’ İç Anadolu Bölgesi’ndeki seçim çalışmalarında seçmenlerin, önceki seçimlerde bir haneden AKP’ye giden oyları şimdi “AKP ve MHP arasında bölüştürecekleri yönünde beyanlarıyla karşılaştıkları” dillendiriliyor. Daha önce AKP’ye oy vermiş seçmenlerin “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a, milletvekili seçimlerinde ise MHP’ye oy verebilecek durumda olmasından “AKP’nin tedirgin olduğu” ifade ediliyor.
AKP’nin seçmen bazında güçlü olduğu bazı illerde adayların MHP’lilere yönelik sahada kullandığı sözler de iki parti arasında çoğu kez ‘gerilime’ neden oluyor. MHP’li adayların sahada, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin hemen hemen her konuşmasında dile getirdiği “Adayımız Tayyip Erdoğan” söylemini kullanmasına AKP’li adayların “AKP üzerinden oy devşirmek istiyorlar” diyerek tepki gösterdiği belirtiliyor.
AKP , Ankara’daki bölgelerde ilk sıralara, “ülkücü geçmişi” bulunan, Tuğrul Türkeş, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Naci Bostancı gibi isimleri aday gösterdi. Bu durumun MHP tabanı açısından “rahatsızlık yarattığı” konuşuluyor. “AKP ittifakta samimi olsaydı, MHP kökenli adayları liste başı yapmazdı” şeklinde tepkilerin iki parti arasında “gerginlik yarattığı” ifade ediliyor.
Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş’in ittifaka yönelik, “Cumhur İttifakı 24 Haziran seçimlerinden sonra sona erecek. Bahçeli, ‘Ben Cumhurbaşkanı yardımcısı olmam, hükümete bakan vermem, ben bunları ayıp addederim’ diyerek, 24 Haziran sonrası AKP’nin iktidara yalnız devam edeceğinin işaretini veriyor” açıklamasının AKP’nin içinde tartışılmasının, MHP kanadını rahatsız ettiğine de işaret ediliyor. Türkeş’in sözlerinin ardından AKP’den başta milletvekili adayları olmak üzere yöneticilerin de basında benzer beyanda bulunmalarının “AKP ile MHP arasındaki ittifaka zarar verdiği” değerlendiriliyor.
AKP, Bahçeli’nin özellikle af konusunda üst üste açıklamalar yapması ve ısrarcı olmasından, bazı AKP’li adayları eleştiriyor gibi yaparak aslında AKP’ye yüklenmesinden rahatsız. AKP yöneticileri, “Bahçeli, partimizin içine oynayarak hem İYİ Parti’ye kaçan oylarını hem de AKP içindeki ülkücü oylarını kendi partisine çekmeye çalışıyor. Bu hiç şık ve doğru bir tavır değil” görüşünü dile getiriyor. Parti içinde, Bahçeli’nin bazı illerde AKP’nin milletvekili aday listeleri nedeniyle kırgın ve küskün olan kişileri partisine çekmeye çalıştığı yorumları da yapılıyor. MHP’nin anketlerde baraj altında göründüğü, AKP ile ittifak yaptığı için Meclis’e girebileceğini belirten bazı AKP’liler, Bahçeli’nin bunun gözardı ederek açıklamalar yapmasından rahatsızlık duyuyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali yıldırım ve parti yöneticilerinin MHP ile ittifakın sağlam olduğu, seçimden sonra da süreceği yönündeki açıklamalarına karşın AKP içinde bir kesim, Bahçeli’ye güvenmiyor. Bahçeli’nin 16 Nisan referandumundan 3 gün önce eyalet sistemi tartışmaları nedeniyle “üniter yapıda düşüncesi olan ülkücülerin kararı ne olabilir, bunları düşünmek lazım” sözlerini anımsatan bazı AKP’liler, seçime kısa bir süre kala böyle bir olayın daha yaşanabileceği kaygısını taşıyor.
AKP’nin yaptırdığı anketlerde Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için gelen oy oranları beklentinin altında. Cumhurbaşkanlığı seçimi için Erdoğan’ın oy oranının MHP’nin de katkısıyla en fazla yüzde 50 bandında olduğu, Erdoğan’ın kazanabilmesi için MHP’nin oyuna ihtiyaç olduğu kaydediliyor. Erdoğan ve Yıldırım’ın Bahçeli’nin eleştirileri üzerine önceki gün kabinede MHP’lilerin yer alabileceği yönündeki açıklamaları, seçime kadar ittifakı sorunsuz götürme çabası olarak yorumlanıyor. l