Şirketlerin Ekim 2016 itibarıyla 212.6 milyar dolara ulaşan döviz borçları için hükümetin harekete geçtiği belirtildi. Kulislerden edinilen bilgilere göre, öncelikle hangi firmanın ne kadar borcu olduğu ortaya konacak, ardından Merkez Bankası şirketlere “borçlandıysan bana bildir” diyecek. Ardından ise borçlanmanın kurala bağlanması seçeneği gündeme gelecek. Böylece güçlü bir veri tabanı oluşturulacağını savunan yetkili, “Ortaya çıkacak tabloya göre hangi firma için hangi önlemin alınacağı belirlenecek” dedi.
Hürriyet'ten Neşe Karanfil'in kulis haberi şöyle:
Son dönemde döviz kurlarındaki aşırı değerlenmeyle sıkıntıya düşen döviz borcu olan şirketlerin durumu için hükümet kolları sıvadı. Bunun için iki yol izlenmesi planlanıyor. Merkez Bankası öncelikle şirket bazında bütün pozisyonlarını çıkaracak. Şirketlerin döviz geliri olup olmadığı, borçluluk durumları ortaya konulacak. Merkez Bankası şirketlere “borçlandıysan bana bildir” diyecek. Daha sonra ortaya çıkan resme göre kural konulacak.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bir süredir şirketlerin kur riskine ilişkin çalışma yapıldığını kamuoyu önünde dile getiriyor. Şirketlerin kur riskinin yönetilebilmesine yönelik neler yapılabileceği aralık ayının son günlerinde toplanan Finansal İstikrar Komitesi’nde de ele alındı. Bu riskin nasıl yönetilebileceği, daha da artmaması için ne tür tedbirler alınabileceği üzerinde duran ekonomi yönetimi, Hindistan ve Endonezya modelleri üzerinde de değerlendirme yaptı. Çalışmalarda öncelikle döviz geliri olmayıp döviz borcu olan firmaların durumlarının ortaya konulması kararlaştırıldı.
Merkez Bankası’nın şirketlerin döviz borçlarını derlediğini hatırlatan bir yetkili, Banka’nın şimdi şirket bazında firmaların bütün pozisyonlarını belirleyeceği, bu çalışma ile firma bazında borçluların ortaya konulacağını söyledi. Böylece güçlü bir veri tabanı oluşturulacağını savunan yetkili, “Ortaya çıkacak tabloya göre hangi firma için hangi önlemin alınacağı belirlenecek” dedi.
Opsiyon piyasalarda vadeli işlemlerle borçların yönetilebileceğini planlayan ekonomi yönetimi Merkez Bankası’nın çalışmasının ardından gelir ve borç durumuna göre şirketlere kademeli bir kural getirilebileceğini vurguladılar. Türev ürünler, “Değeri bir dayanak varlığın değerindeki değişimlere göre değişen ürünler” olarak tanımlanıyor. Dayanak varlık; döviz birimi, emtia, endeks veya faiz oranı olabiliyor. En yaygın kullanımı olan türev ürünler forward (vadeli)işlemler, opsiyon işlemler olarak sıralanıyor. Forward işlemler döviz ve emtia üzerine yapılan vadeli alım/satım işlemlerini ifade ediyor. Opsiyon işlemleri ise döviz, emtia üzerine yapılıyor. Satıcısına yükümlülük, alıcısına hak sağlayan vadeli işlem olarak tanımlanıyor. Hükümet de getireceği yeni modelde firmaların borcu için yüzde 100 ya da yüzde 50 oranında yani kademeli olarak opsiyon piyasalarına girmesini isteyebilecek.
Merkez Bankası verilerine göre Ekim 2016 tarihi itibarıyla finansal kesim dışındaki firmaların 212.6 milyar dolar net döviz açığı bulunuyor. Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri tablosuna göre eylül 2016 değerlerine göre varlıklar 1 milyar dolar, yükümlülükler 639 milyon dolar arttı.
2010 88.859 2011 118.217 2012 136.375 2013 171.362 2014 179.477 2015 189.897 2016-10.ay 212.602