Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda görüşülen ve partili cumhurbaşkanlığı sistemini öngören anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak "338 ile 348 arasında oyla maddeleri geçen paketin ikinci tur oylamasında MHP’den 15, AK Parti’den de 5 kadar milletvekilinin oylamaya katılmayacağı, böylece 330’un altında bırakarak teklifin geri çekilmesini sağlayacaklarına yönelik beklenti" iddiasını gündeme getirdi.
Muharrem Sarıkaya'nın "Yirmi hesabı" başlığıyla yayımlanan (13 Ocak 2017) yazısı şöyle:
Meclis’teki her kritik oylamanın gerisinde bıraktığı bir anı simge vardır.
Bu dönemin anı simgesi, milletvekillerinin genel kurul salonunda konuşma yaptığı “hatip kürsüsünün” yaşanan kavgada yerinden sökülmesi olacak.
Çünkü, TBMM Genel Kurulu salonunun yenilenmesinden bu yana geçen 20 yılda birçok kavgaya tanıklık edildi, ancak böyle bir olayla ilk kez karşılaşıldı.
Anayasa değişiklik teklifinin bundan sonraki görüşmelerinde bir başka durum ortaya çıkmaz ise bu dönemin simgesi kürsünün yerinden sökülmesi olacak.
Eğer paket Meclis’ten geçerse, referandum döneminde en çok kullanılan unsur olacağı da bugünden görülüyor.
Gece saatlerinde gerilimin ateşinin yükseldiği, günün ilk ışıklarına kadar devam eden teklifin oylamalarının seyrine gelirsek...
İlk oylamada karşılaşılan kritik eşik olan 330’u biraz aşarak 338 ile sonuçlanmasının iktidar partisinde yarattığı sıkıntı, ardından gelen beş oylamanın 340 üzerinde kalması nedeniyle biraz hafifledi.
Ancak yine de kaygı aşılabilmiş değil.
“Meclis’in görevlerini yeniden tanımlayan” teklifin 5. maddesinin oylamasına CHP’nin, “Parlamentonun manevi şahsiyetini zedeliyor” gerekçesiyle katılmaması da bu durumu daha net ortaya çıkardı.
MHP’den daha önce tavrını açıktan dile getiren 5 milletvekiline adını açıktan belli etmeyen 2 vekil daha katıldı ve retçi sayısı 7 oldu.
Ancak ilk tur oylama olduğu için bunların bir önemi şu aşamada görülmüyor.
İkinci turda sacayağını oluşturan maddelerden herhangi birinin 330’un altında kalması durumunda teklifi tamamen anlamsız hale getireceğinden dolayı AK Parti ve MHP yönetimi bu tura dikkat kesiliyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin önceki gece 330’un altında kalması halinde “Meclis’in çalışamaz hale geleceği için millet iradesine gidileceğini” söyleyerek seçimi işaret etmesi de buna karşı bir önlem olarak değerlendirildi.
Buna karşın MHP yöneticileri, Bahçeli’nin bu sözleri söylerken milletvekillerine, “Oy vermezseniz seçime gidilir” gibi bir uyarı niyetinin olmadığını, yöneltilen soruya yanıt verdiğini söylese de kulisteki algısı, “Bahçeli milletvekillerini 2. tur için uyardı” yönünde.
Nedeni de 338 ile 348 arasında oyla maddeleri geçen paketin ikinci tur oylamasında MHP’den 15, AK Parti’den de 5 kadar milletvekilinin oylamaya katılmayacağı, böylece 330’un altında bırakarak teklifin geri çekilmesini sağlayacaklarına yönelik beklenti...
İki partinin de yöneticileri, milletvekillerinin böyle bir yola gideceğini sanmadıklarını dile getiriyor olsa da özel sohbetlerinde böyle bir kaygılarının olduğunu da gizlemiyor.
Bundan dolayı partiler taraflarını tahkim edip sıkılaştırırken, karşı tarafta çözülme sağlamak için taktiklere yöneliyor.
Çünkü yaşanan her kavga, tarafları çok daha yüksek oranlı kenetliyor, teklifin içeriği yerine kendi arkadaşına sahip olma duygusunu öne çıkarıyor.
Teklifin daha ilk maddelerinde görülen bu gerilimin, üzerindeki tartışması daha yüksek olan maddelerde ateşi daha da yükselteceğinden kaygı duyuluyor.
Meclis, kaygılar ve gerilimle dolu bir süreç yaşıyor.