Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni vuran F-16 pilotu, Üsteğmen Müslim Macit ile ilgili olarak "Mezuniyetinin ardından 2009’da teğmen olarak Çiğli’ye ilk görevine atandığında, Yavuz ile irtibat kurulmuş, Yavuz kendisini Cem isimli bir öğretmen ile; Cem de Hasan ile tanıştırmıştır" dedi. "14-15 ay kadar sonra görevle Konya’ya gitmiş, burada dokuz ay kadar kalmıştır. “Konya’daki abimizin ismi Yusuf’tu” diyor. 2011 yılında Ankara Akıncı’ya atandığında Melih kod isimli bir abi devreye girmiştir" ifadesini kullanan Ergin, sözlerine "Melih’ten sonra 2013 yılında Serdal ile tanışmıştır. Daha sonra Samsunlu olduğunu bildiği Hakan isimli cemaat abisiyle görüşmeye başlamıştır. Akademi sınavlarına katıldığı süreçte ise Mahmut kod isimli Mehmet Ayan ile tanışmıştır" diye devam etti.
Sedat Ergin'in "15 Temmuz ve Akıncı Üssü (10): Külliye’yi vuran F-16 pilotunun cemaat sicili" başlığıyla yayımlanan (26 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
Akıncı Üssü’nden “Aslan 6” koduyla havalanan 93-0671 kuyruk numaralı F-16 uçağının pilotu ile üsteki kule arasında gerçekleşen aşağıdaki konuşmalar aynen kaydedildi:
Saat 06.15
ASLAN 6: Filo, Aslan 6
KULE: Aslan 6, filo, devam edin
ASLAN 6: İstenen vuruş noktaları tekrar eder misiniz
KULE: Yol kavşağı, cami önü
ASLAN 6: Bana verilen koordinatın mutabık mıyız
KULE: Mutabık
Saat 06.16
ASLAN 6: Hepsine tek tek atış gerçekleştireceğim
KULE: Mutabık, üç tane
ASLAN 6: Üç tane alındı
KULE: Üç tane alındı
Saat 06.19
ASLAN 6: Yol kavşağı ve cami önü tamamlandı, koordinatın batısında herhangi bir noktaya mı
KULE: Bir şey yoksa atmayın
06.20:
ASLAN 6: Söylenen iki hedef başarıyla vuruldu
KULE: Anlaşıldı, ellerinize sağlık
*
Bu diyaloglar 16 Temmuz 2016 gününün sabahı gerçekleşti. Üsten kalkan darbe görevli son F-16 uçuşuydu.
Pilotun ateşlediği her biri 89 kg patlayıcı içeren 2 adet Amerikan yapımı MK-82 bombasının infilak etmesi sonucu o sırada darbeye direnmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin civarında toplanmış olan Mutlu Can Kılıç, Hakan Gülşen, Lütfi Gülşen, Mehmet Gülşen, Mustafa Solak, Erkan Yiğit, Alper Kaymakçı, Aydın Çopur, Oğuzhan Yaşar, Muhammed Yalçın, Mustafa Koçak, Ali İhsan Lezgi, Ayhan Keleş, Köksal Kaşaltı ve Özgür Gençer hayatını kaybetti. Burada öldürülenlerin üçü, Gülşen soyadlı erkek kardeşlerdi. (Toplam 15 ölü)
Aynı bombalamada Cafer Yılmaz, Kerim Aydos, Levent Yücel, Abdullah İbiş, Bilal Demir, Osman Bayram ve Çağrı Asan yaralandı. (Toplam 7 yaralı)
Bombaları atan pilota kuleden “Eline sağlık” diyerek takdirlerini bildiren darbeci subay, 141. Filo Komutanı olan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı -tutuklu darbe sanığı- Orgeneral Akın Öztürk’ün damadı Hakan Karakuş’tu. F-16’yı kullanan pilot ise Akıncı’daki 142. Filo’dan Üsteğmen Müslim Macit. 28 yaşındaydı.
Üsteğmen Müslim Macit, 15 Temmuz gecesi darbenin ana karargahı Akıncı Üssü’ndeki 143. Filo’nun koridorunda güvenlik kamerasında yürürken görülüyor. Kayıt saat 23.09’u işaret ediyor.
Müslim Macit’in savcılık ifadesindeki bu hadiseyle ilgili aktarımı kule-uçak konuşmalarının resmi kayıtlarıyla birebir örtüşüyor. Macit, “Kavşağa bir tane MK-82 görerek ve dalarak atış yaptım. Kuleden Karakuş Yarbay ile irtibat halindeydim. Onun talimatıyla atış yaptım. Caminin yanına da bir bomba attım” diye konuşuyor.
Müslim Macit’in önemli bir yönü, Akıncı Üssü davasının en önemli itirafçılarından biri olmasıdır. İfadesinde, “Ben bu esnada bizim yani hizmet hareketinin, cemaatin darbe yaptığımızı biliyordum” diye konuşuyor.
*
Macit’in özellikle 30 Eylül 2016 tarihinde verdiği ikinci ifade, Fetullah Gülenorganizasyonunun Hava Kuvvetleri içinde ne şekilde örgütlendiğini, nasıl çalıştığını göstermesi bakımından son derece çarpıcı bir metindir. “Liseden itibaren Fetullah Gülen hareketine katıldığını” söyleyen Müslim Macit, liseden başlayıp Hava Harp Okulu’ndaki öğrencilik yıllarına, ardından teğmenliği ve üsteğmenliği dönemlerine uzanan süreçte kendisini denetleyen, temas içinde olduğu toplam 13 “abi” ile ilişkisini anlatmış, bazılarını emniyetteki fotoğraflarından tanıyarak gerçek isimleriyle teşhis etmiştir.
Örneğin, Macit’in lisede iken kendisiyle ilk temas eden kişi gerçek adını bilmediği Mehmet kod adlı abidir. Mehmet’in yönlendirmesiyle 2005 yılında Hava Harp Okulu’na girmiştir. “Kendisi beni Mustafa isimli cemaat üyesine devretti. O da Ankara’da Gazi’de okuyordu. İki haftada bir gelip benimle buluşuyordu” diye konuşuyor Macit. İkinci sınıfta Mustafa kendisini Fatih kod isimli abiye, üçüncü sınıfa geçtiğinde Fatih, Halil İbrahim isimli abiye devretmiş, bu şekilde mezuniyete kadar Halil İbrahim kod isimli abi ile devam etmiştir. Bu arada, Tahsin isimli “daha üst bir abi” de ara sıra yanına gelmiştir.
Mezuniyetinin ardından 2009’da teğmen olarak Çiğli’ye ilk görevine atandığında, Yavuz ile irtibat kurulmuş, Yavuz kendisini Cem isimli bir öğretmen ile; Cem de Hasan ile tanıştırmıştır. 14-15 ay kadar sonra görevle Konya’ya gitmiş, burada dokuz ay kadar kalmıştır. “Konya’daki abimizin ismi Yusuf’tu” diyor. 2011 yılında Ankara Akıncı’ya atandığında Melih kod isimli bir abi devreye girmiştir. Melih’ten sonra 2013 yılında Serdal ile tanışmıştır. Daha sonra Samsunlu olduğunu bildiği Hakan isimli cemaat abisiyle görüşmeye başlamıştır. Akademi sınavlarına katıldığı süreçte ise Mahmut kod isimli Mehmet Ayan ile tanışmıştır.
Müslim Macit’in ifadesi bizi cemaatin iç işleyişi ve 15 Temmuz’la ile ilgili başka çarpıcı gerçeklere de taşıyacak.