.Kulüpler Birliği'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı ziyareti sırasında gündeme getirilen maddelerin hepsinin kabul edildiği bildirildi. Değişiklikler ile birlikte amatör şubelerini kapatma noktasına gelen Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ciddi anlamda nefes alacak.
Habertürk'ten Meriç Müldür'ün haberine göre, futbolumuzun sıkıntılarından biri de boş tribünler. Nedenlerini say say bitmez. Bunlar arasında futbol kalitesinin düşüklüğü, teknik adamlarımızın, futbolcularımızın büyük çoğunluğunun kendilerini geliştirmek, hedef koymak gibi bir düşünce içinde olmamaları; şiddet, kavga, gürültü ortamı, emniyet riski, 3 Temmuz süreci, bilet fiyatları, ulaşım, maç saatleri, Passolig (bu gerekçeye artık ben katılmasam da) sayılabilir. Hepsinin de payı vardır. Önemli olan bu işi nasıl düzelteceğiz ve bu yolda adımlar atıyor muyuz? İşin kötüsü de bu. Futbolu güzelleştirmek adına elimizden geleni yapmıyoruz. Tutturmuşuz bir marka değeridir gidiyor da lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor.
Seyirci ortalamaları İngiltere’de, Almanya’da 40 binin, İspanya’da, İtalya’da 30 binin üzerinde. Bizde 8 bin. Seyirci zaten tribünlerden kaçıyor, bizim ceza kurulları yönetmeliği değiştirip sorunu çözeceği yerde masum taraftarı da cezalandırma yolunu seçiyor.
Ortalamamızın düşük olmasında Anadolu kulüpleri ciddi pay sahibi. Tabii Trabzon, Konya, Eskişehir, Adana, Bursa gibi illeri bunun dışında bırakıyorum. Diğer illerdeki futbolseverler ağırlıklı olarak üç büyük kulüp taraftarı. Kent takımı taraftarı az. Çünkü o kentin gencini stada çekecek bir şey yok ortada. Anadolu kulüplerinin özellikle son yıllarda ciddi gelirleri var da akılcı bir transfer politikaları yok, hocaların biri gidiyor diğeri geliyor. Tribünleriyle, tezahüratlarıyla fark yaratan bir ortam yok. Elbette o kentin gencinin de ilgisini üç büyükler çekecek. O ortamı yaratın ki Bursaspor’un, Sivas’ın yaptığını tekrarlayın. Şampiyonluğa olmasa da Avrupa kupalarına oynayın. Hedefi küme düşmemek, ilk 10’a girmek olarak değil de ilk üç olarak koyun.
Evet, maç saatleri de, televizyonlarda biri bitip bir diğeri başlayan naklen yayınlar da düzenlenebilir. Çünkü insanlar biletiydi, ulaşımıydı, yeme içmesiydi derken ciddi rakamlara ulaşan paraları ödemek yerine evinde İngiltere, Almanya ligi maçlarını arka arkaya televizyondan izlemeyi tercih eder oldu. Gündüz maçları bir kez daha gündeme getirilebilir. Evet biletler de daha ucuz olmalı. Ama özellikle üç büyük kulübün gideri çok, yükleri ağır. 100 liraya sattıkları biletin yarısı zaten ancak giderleri karşılıyor. Bu kulüpler biletten kazanç elde etmeyecek mi? O 50 lirayı da kazanamayacaklarsa bu transfer ücretleri nasıl karşılanacak? Kulüpler üzerinde transfer baskısı kurmayı biliyoruz da harcamaya gelince kaçıyoruz. Lafa gelince övünüyoruz. ‘25 milyon taraftarımız var, 30 milyon taraftarımız var...’ Sözde taraftar. Araştırma sonuçları da ortada, Passolig rakamları da... Passolig’de satılan kart sayısı Fenerbahçe’de 415 bin, Galatasaray’da 390 bin, Beşiktaş’ta 356 bin. Üçünün de aktif taraftarı, yani maça giden, kombine, lisanslı ürün alan taraftar sayısı çok az. Milyonlarca taraftarları var da para harcayanı az. Kimseyi de suçlayamayız, insanların bütçesi ortada. Ama ‘Onu al, bunu al’ demek de olmuyor. Bu kulüpler nasıl ayakta kalacak? İkişer üçer milyon aktif taraftarı olsun, bu kulüpler uçar.
Ve bu kulüpler Avrupa’nın önde gelen markaları gibi sadece futbol kulübü değiller. Amatör branşlara çok ciddi paralar akıtıyorlar. Bunun için de daha ciddi devlet desteği gerekiyor. Ve nihayet bu yolda adımlar atılıyor. İşin sevindirici yanı da bu. Yıllar sonra atılan bir adım. Kulüpler Birliği’nin geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti sırasında gündeme getirilen, Türk sporunun yıllardır yarası olan konular çözüme kavuşturuldu.
Göksel Gümüşdağ başkanlığındaki Kulüpler Birliği bu toplantıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a birer dosya sundu, bir dizi istekte bulundu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün futbol müsabakalarından, stat isim haklarından aldığı payların kaldırılması, maç biletlerinde uygulanan yüzde 18 KDV’nin sinema, tiyatro biletlerinde olduğu gibi yüzde 8’e düşürülmesi, amatör branşlara harcanan paraların futbolda vergiden düşülmesi istendi. Özellikle bu maddeler kulüpler için çok önemliydi ve hepsi de kabul gördü. Bu radikal değişikliklerle başta da amatör şubeleri kapatma noktasına kadar gelen üç büyükler ciddi anlamda nefes alacak. Bu taleplerin bazıları bakanlık tarafından yönetmelik değişikliği ile hemen hayata geçirilecek, bazıları ise meclis açılır açılmaz kanun değişikliği ile. Tüm bunların yanı sıra yüzde 12’lik federasyon payı da yüzde 4’e düşürülecek, yüzde 8’lik bölüm kulüplere dağıtılacak.