Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, sürekli kumar oynayarak kendisinin ve ailesinin darlık ve yoksulluğa düşmesi tehlikesine yol açtığı anlaşılan kişinin ''kısıtlanmasına'' karar verdi. Tunceli'de yaşayan bir kadın, kocasının sürekli kumar oynadığını ve kendisi ile ailesini darlığa düşürdüğünü iddia ederek, kocasının ''vesayet'' altına alınması için Tunceli Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme, kadının iddialarını yerinde bulmayarak, davayı reddetti. Yerel mahkemenin kararının temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, dosyanın temyiz incelemesini tamamladı. Daire, davalı kocanın, sürekli kumar oynadığına, bu alışkanlığı nedeniyle kendisini ve ailesini darlık ve yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açtığına işaret ederek, dava konusu olayda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesinde yer alan ''kısıtlama'' hükmünün uygulanması gerektiğine karar verdi. Yüksek mahkeme, yerel mahkemenin kararını bozarak, davalı kocanın ''kısıtlanmasına'' karar verdi. Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi, ''savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya mal varlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır'' hükmünü içeriyor.