T24- 'Küme' diye bilinen antik 'Kyme' kenti, liman ve termik santral yapımı için 1. dereceden 2. ve 3. derece site düşürülerek tırpanlandı.
Radikal'in haberine göre, Aliağa ve Foça aylardır uyumuyor. Halk arasında ‘Küme’, antik ismiyle ‘Kyme’ antik kenti üzerinde yapılacak olan liman ve dört termik santral çevrecileri ayağa kaldırdı. Kyme antik kentinin 1. derece arkeolojik sit olan alanları bu statüden düşürüldü. Antik kent, Nemrut Limanı’nı gören tepeden, limana kadar olan kısma kadar sıkıştırıldı. Özellikle nekropol (antik mezarlık) alanı, yasadaki “Nekropol alanları taşınmaz kültür varlıklarıdır” hükmüne rağmen üzerine termik santral yapılabilmesi için 1. derece arkeolojik sit’ten düşürülüp 3. derece yapıldı. Kent demir-çelik üretim faaliyeti, LPG dolum tesisleri ve dopolama alanları, kömür kırma-eleme tesisleri ve depoları, iskeleler ve termik santrallarla sıkıştırıldı. En eski liman kentlerinden Batı Anadolu’nun en eski liman şehirlerinden olan Kyme, 3500 yıllık geçmişiyle birçok antik çağ yazarının dikkat çektiği bir şehir. Ancak bugün sanayileşme adına sınırları her geçen gün daralıyor. İzmir 2 No’lu Bölge Koruma Kurulu antik kentin sit sınırlarını son bir yıl içinde düşürdü. 1. derece arkeolojik sit olan nekropol alanları 3. dereceye düşürülerek sanayi amaçlı kullanıma açıldı. Bilimsel kazıyı yapan Prof. Dr. Antonia La Marca başkanlığındaki İtalyan arkeoloji ekibinin de kazıyı kaybetmek korkusuyla sanayiye açılan bölgede yapılaşmaya ses çıkarmaması bölgedeki sanayi kuruluşlarının elini rahatlattı. FOÇEP (Foça Çevre ve Kültür Platformu) Başkanı Bahadır Doğutürk, “Kazı heyetinin finansmanını bölgedeki sanayi tesisleri karşılıyor. Kazıya sponsor oluyorlar, sonra da kazı ekibinden istedikleri raporun çıkmasını sağlıyorlar” diyor. Tarih cüruf altında kaldı Kyme, 12 kentten oluşan ‘Ailos birliği/ülkesi’nin en büyük antik kentiydi. Arkeologlar kazılarda çıkan onlarca mezardan kentin büyük bir nekropol (toplu mezar bölgesi) olduğunun görüldüğünü söylüyor. Bölgede gübre fabrikasıyla başlayıp demir-çelik fabrikalarıyla devam eden sanayi kirliliği, antik kenti yok olmanın eşiğine getirdi. Birçok demir-çelik tesisi ve bunların cüruf döküm alanı Kyme antik kenti içine yapıldı. Kyme’nin antik limanının uzandığı Nemrut Körfezi’nde 1. derece sit alanına yapılan iskeleler zamanla liman halini aldı. Şu anda körfezde yedi iskele var. LPG dolum tesisleri, kömür kırma-eleme tesis ve depolarının yanı sıra geçen günlerde ÇED olumlu belgesini alan ENKA termik santral projesi de Kyme sınırları içinde kalıyor. Özellikle demir-çelik fabrikalarının yarattığı kirlilik Kyme’nin 2. ve 3. derece sit alanlarını kapladı. Binlerce yıllık tarih, çoğu yerde 5-6 metreyi geçen cürufla örtülmüş durumda. Sponsor olan istediğini yaptırıyor FOÇEP Başkanı Bahadır Doğutürk: “Kyme’nin 1. derece arkeolojik sit alanı olan büyük kısmı, kurtarma kazısı adı altında 2. ve 3. derece arkeolojik sit alanına dönüştürülüp, sanayinin yayılmasına ortam hazırlandı. Yeni yapılan kazılarda dahi nekropol ve temeller bulunuyor. Korkumuz 1. derece arkeolojik sit alanı iken 2. ve 3. derece sit alanı yapılan yerlerin üstüne, yakında yeni iskeleler, sanayi tesisleri ve depolar yapılması. Kyme kentinin Kültür Bakanlığı tarafından belirlenen sınırları sanayicilerin istekleri doğrultusunda sürekli küçülüyor. Kazı heyetinin finansmanını bölgedeki sanayi tesisleri karşılıyor. Kazıya sponsor oluyorlar, sonra da kazı ekibinden istedikleri raporun çıkmasını sağlıyorlar. Kültür Bakanlığı ve İzmir Belediyesi Kyme’yi korumalı.”