Uluslararası Futbol Birliği IFAB’ın, futbol oyun kurallarında değişiklik yapılmasıyla ilgili tartışmalar devam ederken, Uğur Meleke'den konuyla ilgili farklı bir bakış açısı geliyor. Meleke'ye göre oyunu kesmek yerine, daha az durdurulacak önlemler üzerine yoğunlaşılmalı Milliyet gazetesi spor yazarı Uğur Meleke, 15.2.2009 tarihli gazete yer alan yazısında, Uluslararası Futbol Birliği IFAB’ın, futbol oyun kurallarında değişiklikleri görüşmek üzere Kuzey İrlanda’da toplanacağını belirtiyor ve değişiklik arasında devre arasının 20 dakikaya çıkarılmasının, ofsayt kuralının değiştirilmesini yer aldığını belirtiyor. Meleke; bununla birlikte uzatma dakikalarında ek oyuncu değişikliği önerisi ile sarı kart gören oyuncunun kulübede dinlendirilmesi gibi önerilerin iyice düşünülmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Bizce IFAB’ın oyunu daha fazla kesecek değil, daha az durduracak öneriler üstüne çalışması lazım.” Uğur Meleke'nin bugünkü yazısı:Uluslararası Futbol Birliği IFAB’ın, futbol oyun kurallarında değişiklik önerilerini görüşmek üzere K.İrlanda’da toplanacağı haberini okumuşsunuzdur. FIFA’dan 4; İngiltere, İskoçya, Galler ve İrlanda federasyonlarından birer olmak üzere toplam 8 temsilci, 1882’den beri her yıl buluşuyorlar ve değişiklik tekliflerini tartışıp karara bağlıyorlar. Bir oyun kuralının değişebilmesi için 8 kişiden altısının oyu yeterli... Tabii futbolu icat ettikleri için 100 sene önce adadan 4 temsilcinin bu kurulda olması anlaşılabilir de, 2009’da Britanya’nın hâlâ yüzde 50 oy hakkını koruması biraz garip... Neyse ki FIFA’nın da 4 oyunun olması, en azından Britanyalıların kafalarına göre futbol oyun kurallarını değiştirememeleri demek... Yoksa İngilizler bir yolunu bulup Euro 2008’e bile gidebilirlerdi belki de(!) Gündem 210 ülkede bu oyunun nasıl oynanacağını karara bağlayacak bu 8 adamın 28 Şubat’taki gündemine gelince... Devre arasının 20 dakikaya çıkarılması önerisi mantıklı, hem takımların soyunma odası yollarında yitirdikleri sürenin, hem de stattaki seyircinin yiyecek/içecek kuyruğundaki çilesinin telafisi, ekstra bir 5 dakikayla sağlanabilir. Antrenörlerin saha kenarında kendilerine ayrılan bölümü özgürce kullanmaları da harika bir fikir; bu değişiklik, taç çizgisi kenarındaki “teknik direktör-4.hakem özel maçı” na da çare olacaktır. Bir diğer değişiklik teklifi, ofsayt kuralıyla ilgili... Euro 2008’deki Hollanda-İtalya maçında Panucci yerde yatarken Van Nistelrooy golü atınca ortalık karışmış ama 11’inci kural, hakem Fröjdfeldt’i haklı çıkartmıştı. Kural kitabına göre hücum sırasında saha çizgisinin dışına çıkan oyuncu aktif kabul ediliyor; ama 28 Şubat’ta yeni öneri kabul görürse, Panucci gibi sakatlık nedeniyle yerde kalmış futbolcu pasif sayılabilecek. Yine öneriler arasında kural kitabının daha basit bir dille yeniden yazılması, uluslar arası maçlarda saha ölçülerinin 68x105 metre olarak standartlaştırılması, iki kale çizgisine birer ekstra yardımcı hakem konulması, topun içine bir çip yerleştirilerek gol kararı konusunda teknolojiden faydalanılması da var ki uzun zamandır konuşulan ve bazıları küçük turnuvalarda denenen bu çağdaş gelişmelerin önüne geçmek sanırım mümkün olmayacak. İki konu Toplantıda masaya yatırılacak diğer iki konu üstündeyse biraz daha düşünülmesi gerektiğini zannediyoruz. Birincisi, uzatmaya giden müsabakada takımlara 1 ekstra değişiklik hakkı tanınması... Bizce bu kuralda yapılması gereken esas revizyon, ekiplere devre aralarında sınırsız değişiklik hakkı verilmesi, oyun içindeki hakkınsa ikiyle sınırlandırılması... Zira futbolun şu anda en büyük düşmanı oyunun sıkça durması gibi gözüküyor ve maçı daha fazla duraksatacak her türlü kural değişikliği, izleyicinin keyfini biraz daha kaçıracak. IFAB’ın son gündem maddesiyse, fazla radikal bir öneri... Futbola da, hentbolde, buz hokeyinde veya ragbide olduğu gibi 2 dakika benzeri cezalar getirmek... Sarı kart gören oyuncuyu belli bir süre ceza kabinine göndermek... Bu da oyunu kesinlikle yavaşlatacağı için kabul görmesi zor bir öneri... Bizce IFAB’ın oyunu daha fazla kesecek değil, daha az durduracak öneriler üstüne çalışması lazım. Ben olsaydım... 130 sene önce bu kurulu İngilizler değil de biz oluşturmuş olsaydık ve 2009 toplantısını organize etseydik, federasyon başkanımıza ne önerirdik? Futbol müsabakalarında benim gözümü en çok yoran şey, tehlikeli noktalardan frikik atılacağında hakemin “düdüğümü bekle” işareti... Bence, eğer atışı kullanacak taraf baraj mesafesi konusunda özellikle şikayetçiyse, hakemi, oyunu başlatmadan bu konuyla ilgilenmesi konusunda uyarmalı... Ama atışı yapacak takımın böyle bir talebi yoksa, hakemin “düdüğümü bekle” işareti yapıp oyunu yavaşlatması anlamsız. Böyle davranarak, İngiltere Ligi’nde Henry’nin, Ş.Ligi’nde Giggs’in attığı gollerin benzerlerini engelliyorlar çünkü... Yine bu serbest atışlarda ve kornerlerde, hakemin düdüğünü çalıp ceza alanında didişen iki oyuncuyu uyarması, futbolu tam anlamıyla katlediyor! Çünkü, vakit geçirmek isteyen savunma oyuncusunun yaptığı ilk iş, hücum oyuncusunun beline dolanıp hakemin ikisini uyarmasını beklemek oluyor! Bu durumlarda hakemin oyunu durdurmak yerine hızla başlatıp, söz konusu kusurlu hareket devam ediyorsa ivedilikle faul (veya penaltı) düdüğünü çalmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Sizin de oyun kurallarında yapılması gerektiğini düşündüğünüz, futbolun ruhuna aykırı durmayacak, temel dinamikleriyle oynamayan bir değişiklik öneriniz varsa kısaca yazabilirsiniz bana...