"Kuran'da namaz, rükû, secde kelimeleri var mı, varsa belgeleyin..."

"Kuran'da namaz, rükû, secde kelimeleri var mı, varsa belgeleyin..."

Sözcü yazarı Necati Doğru, 'Kur'an-ı Kerim'de namaz kelimesinin geçmediğini' öne sürdü. "'Namaz' kelimesi necedir?Arapça mıdır? Yoksa 'namaz' kelimesi yerine Arapça 'salat ya da el salat' kelimesi mi geçmektedir? Salat ya da el salat namaz gibi dini bir ritüel ile tapınmayı anlatmak için değil de; 'dini öğreti- din kitabı- toplantı- talimatname- vasiyetname' anlamlarında kullanılan bir kelime midir? Bu kelime bizim Türkçemize bilinçli ve kasıtlı olarak, yalan üretmek, insanları 'Kuran da var' diyerek inanç baskısı altında tutmak için mi 'namaz kılmak' diye bilerek yanlış tercüme ediliyor? Türkçe meal kitaplarının çoğunda 'salat' kelimesi ilgisi, alakası yokken niçin 'namaz' diye tercüme ediliyor?" diye sordu.

Necati Doğru'nun "Beni Papa'ya mektup yazmaya zorlamayın" başlığıyla yayımlanan (17 Haziran 2016) yazısı şöyle:

Daha doğrusu şu mübarek ramazan günü, beni Roma'da oturan Papa'nın bilgisine başvurmaya mahkum etmeyin. Bu ülkede bu kadar “din alimiyim” diye geçinen profesör var. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı “imam hatip” mezunu ve yeri gelince cenaze namazında imamlardan mikrofonu kapıp, duanın sonunu Arapça okuyup kendisi getiriyor.

Açıklayın. Gösterin. Belgeleyin. Kuran'da “namaz” var mı? Bir patatesten din profesörü buldunuz. TRT'ye çıkarttınız. Adama bu fakir halktan hem de garipten hem de gurabadan çok gaddarca alınan yüksek oranlı vergilerden toplanan parayla her ay 5-6 bin TL maaş veriyorsunuz.  Çıktı, “ayet var” dedi ve bu ayeti de (Araf Suresi 179. Ayet) TRT ekranından Arapça okuyup; “Hayvanlar namaz kılmaz, demek ki namaz kılmayan hayvandır” muhteşem mantığını (!) Kuran'da yazılıymış gibi anlattı. Bu profesör! Doğru mu söyledi? Doğru ise adamı AKP'den milletvekili yapın. Binali Yıldırım yıpranınca Başbakan da yapın. Seçimlere kadar maaşını daha da yükseltmek için Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na dini danışman kadrosuna alın. Altına Mercedes makam aracı da verin. Gelirini daha artırsın diye (nasıl olsa halkın vergileri) Diyanet'e de müşavir yapın. Yiyin efendiler yiyin! Peki! Söyledikleri doğru değilse! Bu patatesten profesöre biz niçin vergilerimizi yedirelim? Bunu ders verdiği üniversitede neden maaşa bağlayalım?

*  *  *

Ben şimdi soruyorum: Kuran'da “namaz” kelimesi var mı? Tevrat, İncil, Kuran, Yüce Allah'ın kullarına gönderdiği mektuplardır. Kuran Arapça indi. “Namaz” kelimesi necedir? Arapça mıdır? “Namaz” kelimesi Arapça olmadığına göre, bu patatesten din profesörünün iddia ettiği gibi Kuran ayetlerine nasıl girmiştir?  Yoksa “namaz” kelimesi yerine Arapça “salat ya da el salat” kelimesi mi geçmektedir? Salat ya da el salat namaz gibi dini bir ritüel ile tapınmayı anlatmak için değil de; “dini öğreti- din kitabı- toplantı- talimatname- vasiyetname” anlamlarında kullanılan bir kelime midir? Bu kelime bizim Türkçemize bilinçli ve kasıtlı olarak, yalan üretmek, insanları “Kuran da var” diyerek inanç baskısı altında tutmak için mi “namaz kılmak” diye bilerek yanlış tercüme ediliyor? Türkçe meal kitaplarının çoğunda  “salat” kelimesi ilgisi, alakası yokken niçin “namaz” diye tercüme ediliyor? Tekrar soruyorum: Kuran'da: “Namaz” kelimesi var mı?

*  *  *

Gerçek ortaya çıksın. Sormaya devam ediyorum: Kuran'da: Namazın bir tanımı var mı? Hangi ayetlerde var? Cami önlerinde “namaz süreleri” adı altında inanmış samimi insanlara satılan kitaplarda yer alan ayetlerin hangisinde “rükü ve secde” tanımı var? Kuran'da “abdest alacaksın, seccadeyi önüne sereceksin, kıbleye döneceksin, elini göbeğinin üstüne bağlayacaksın, şu duaları okuyacaksın, sonra secdeye kapanacaksın, alnın yere toprağa değecek” diye namazı tarif eden bir veya birkaç ayet var mı?

*  *  *

Varsa çıkın söyleyin! Açıklayın. Gösterin. Belgeleyin. Beni Papa'ya mektup yazmaya mahkum etmeyin.

T24'ün notu: Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Necati Doğru'nun sorguladığı kelimeleri de içeren Kur'an-ı Kerim meali...