Kurbanlık piyasası bu yıl erken hareketlendi. İthal kurbanlıklar Trakya Bölgesi’ne getirilmeye devam edilecek. Sektör kaynakları kurbanlık fiyatlarının bu yıl artmayacağı görüşünde. Ancak yem fiyatlarının yüzde 45, saman fiyatının yüzde 400 arttığı bir süreçte besici zorda. Geçtiğimiz yıl kurbanlıkları elde kalan besici için bu yılın daha da zorlu geçeceği ifade ediliyor. Besici bu yıl hayvanı elden çıkarmak zorunda kalırken gelecek yıl için kurbanlık ihtiyacı konusunda ciddi bir darboğazın yaşanması bekleniyor.
Türkiye’de geçtiğimiz yıl 1 milyon dolayında büyükbaş, 2 milyon kadar da küçükbaş hayvan kurbanlık olarak kesildi. Türkiye’nin kurbanlık ihtiyacının önemli bir bölümü, Erzurum, Ağrı, Van, Tokat, Amasya, Çankırı, Elazığ gibi bölgelerden sağlanıyor.
Dinçer Gökçe'nin Hürriyet'teki haberine göre; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, yalnızca Trakya Bölgesi için, ithalat izni verecek. Söz konusu bölge şap hastalığından ari bölge olduğu için bu bölgeye şap veya benzeri hastalıklı hayvanların girişine izin verilmiyor. Geçtiğimiz yıl 60 bin büyükbaş, 150 bin kadar da küçükbaş hayvan ithal edildi. Ancak geçtiğimiz yıl Trakya Bölgesi için ithal edilen kurbanlıkların yarıya yakını elde kaldı; söz konusu hayvanlar kesim için Et Balık Kurumu’na verildi.
Türkiye’de et fiyatını belirleyen temel unsurun ithalat olduğuna işaret eden Etçi Et Yönetim Kurulu Başkanı Emin Arslan, bu yıl için kurbanlık fiyatlarında geçtiğimiz yıla kıyasla kayda değer bir değişikliğin olmayacağı görüşünde. Kurbanlık üreticilerinin geçtiğimiz yıl hayvanlarını satamadıklarını hatırlatan Arslan “Bu yıl üreticiler de daha bir temkinli. Çünkü geçtiğimiz yıl hayvanların yarısı ellerinde kaldı. İthalat olmadığı taktirde iç piyasada kurbanlık sıkıntısı olmaz. Bu yıl bir tür denge durumu olacak diye tahmin ediyorum” dedi.
Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAT) Genel Sekreteri Atilla Celep, kurbanlık için iç piyasada yeterli hayvanın olmadığını, açığın bu yıl da ithalat ile kapanacağı görüşünde. Koç Grubu, McDonald’s gibi büyük şirketlerin üretimden çekildiğini, Banvit’in ithalatçı konuma geçtiğini söyleyen Atilla Celep, “Büyüklerin dayanamadığı bir süreçte küçüklerin durumu çok daha kötü. Hiçbir üretici bu durumda üretime devam edemez. Biz 15 liraya karkas eti mal ediyoruz, her gün TIR’larla 12-13 liraya karkas et iç piyasaya giriyor.
Dünya genelinde kabul görün bir formül var: Bir kilogram süt satıldığında 1.5 kilogram yem alınması gerekir. Bizde bu oran şimdilerde 800 gram yem seviyesinde. 50 kilogramlık yemin fiyatı bugün 42 lira… Saman fiyatı yüzde 400-500 artmış durumda. Bu durumda besici nasıl dayanabilir” şeklinde konuştu. Celep, kurbanlık fiyatlarında geçtiğimiz yıla kıyasla anormal bir yükseliş olmasını beklemediğini, yapılacak ithalatın bu durumun önüne geçeceği beklentisi içinde olduğunu söyledi.
Konya Kırmızı Et Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut ise bu yıl kurbanlıklara ilişkin tüketici için olumsu besici için olumsuz bir tablonun ortaya çıkacağı görüşünde.
Kurbanlık fiyatlarında geçen yıla kıyasla bir değişim beklemediğini söyleyen Karabulut “Besici bu yıl daha kötü bir süreç yaşayacak. Ellerindeki hayvanı zor satarlar. Bu kadar ithalatın olduğu bir ortamda besici ayakta kalamaz. 16 liradan mal edilen et 14 liraya satıyoruz. Bu gidişat orta ölçekli üreticinin giderek küçülmesine yol açmış durumda. Konya’daki besicinin yüzde 70’i elindeki hayvanı yüzde 50 azaltıyor” dedi.
Kurbanlık fiyatlarında bu yıl yüzde 15 seviyesinde düşüş beklediğini söyleyen Ziraat Mühendisi Mustafa Demir, bu duruma artan girdi maliyetlerinin sebep olacağı görüşünde. Aynı zamanda besicilik de yapan Demir “Yem fiyatları yüzde 45, saman fiyatı yüzde 300 arttı.
Böyle bir durumda üretici biran önce malı elinden çıkarma arayışında. Özellikle Eylül-Kasım döneminde bu mallar elden çıkarılacak. Besici elindeki kurbanlığa hazır olmayan danaları da kurban sürecinde pazara çıkaracak. Bu yıl beklenende de fazla bir hayvan arzı olacak” dedi.
Mustafa Demir, yerli üreticinin yoğun bir ithalat baskısı altında olduğunu, öne sürerek şu rakamları paylaştı: Canlı hayvan ve karkas et ithalatının serbest bırakıldığı son 23 ayda toplam 1 milyon adet kuzu, 380 bin kasaplık dana, 365 bin besilik dana ve 177 bin ton karkas et ithal edildi.
İzmit’in Körfez ilçesinde besicilik yapan Bedir Çiftliği'nin dördüncü kuşak temsilcisi İlhan Usanmaz, yüksek yem fiyatları nedeni ile besicinin kurbana hazır
Sektör kaynakları, cemaat vakıfları, Lösev, Mehmetçik Vakfı, Türk Hava Kurumu, benzeri kurumlara yapılan bağışların son yıllarda giderek arttığına dikkat çekerek, bu oranın toplam kesilen kurban sayısının yüzde 50’si dolayında olduğuna işaret etti.
olmayan hayvanları da pazara getireceğini ifade ederek şunları kaydetti: “Kurbana henüz hazır olmayan, yeterice beslenemeyen hayvanlar da kurbanlık olarak satılacak. Bu durum önümüzdeki yıl çok daha ciddi bir darboğaza yol açar.
Ayrıca kurbanlık hayvanlarda dinen aranan diş atma, yaygın deyimle kapak atma konusu önemli... Kurbanlık olarak ithal edilen 17-18 aylık danaların diş atması mümkün değil. Eğer Diyanet İşleri Başkanlığı ‘Hayvanın diş atması önemli değil’ derse sorun olmaz. Aksi durumda ithal edilen hayvanların tamamı dinen uygun düşmeyecekler. Çünkü diş açmaları için en az 23-24 ayın geçmesi gerekir” dedi.