'Kürdistan' ifadesi Bütçe Tasarısı'ndan çıkarıldı

'Kürdistan' ifadesi Bütçe Tasarısı'ndan çıkarıldı

Muzaffer Gençdoğan - Hülya Karabağlı / Ankara

TBMM Genel Kurulu’nda “Kürdistan” krizine neden olan BDP’nin Bütçeye yönelik yazdığı muhalefet şerhi, Tasarıdan çıkarıldı. Buna göre, CHP, MHP ve BDP’nin muhalefet şerhlerinin bulunduğu Bütçe Tasarısının birinci cildi yeniden basılacak. Ancak bu değişiklik, yarın başlayacak  bütçe görüşmelerini etkilemeyecek.

TBMM Genel Kurulu’nda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkındaki gensoru önergesinin görüşülmesinden önce yapılan usul tartışmasında yaşanan gerginlik, verilen aranın ardından da devam etti. BDP’nin bütçeye muhalefet şerhindeki “Türkiye Kürdistanı” ifadesinin çıkarılmasını isteyen diğer partilerin sözcüleri, talebin oylanması isteklerini yinelediler. Bunun üzerine BDP’li İdris Balüken, Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan, Başkanlık kürsüsüne gelerek “gündemde olmayan bir konuyu oylamanın Anayasa ve İçtüzüğe aykırı olacağı” itirazında bulundular.  Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un üç BDP’liyi yerlerine oturmaları için uyarmasına rağmen Balüken, Sakık ve Kaplan’ın itirazlarını sürdürmeleri üzerine AKP’li milletvekilleri sıra kapaklarına vurarak Yakut’a destek verdiler.  Başkanlık kürsüsü önündeki BDP’li sayısının artması üzerine Yakut’un “Kürsüyü işgal mi ediyorsunuz? Bu işler sesinizi yükselterek olmaz” uyarısı ardından Meclis idare amirleri, BDP’li milletvekillerini bulundukları yerden uzaklaştırdılar.

 

Kamer Genç: Sizler bölücüsünüz

 

Sataşmalar olduğu gerekçesiyle CHP Grubu adına söz alan Tunceli Milletvekili Kamer Genç, muhalefet şerhinin Anayasa ve İçtüzüğe aykırı olup olmadığına TBMM Başkanı’nın karar vermesi, aykırılık bulursa metni iade etmesi gerektiğini, sorumluluğun Başkan Cemil Çiçek’te olduğunu savundu. Genç “BDP’nin Anayasaya aykırı olan muhalefet şerhi iade edilmediyse, Türkiye’nin bölünmesini Meclis kabul etmiş oluyor. Türkiye’nin bölünmesi için bir savaş kazanılması lazım. Sizler bölücüsünüz. Buna, Kürdistan diyerek Tayyip Erdoğan yolaçmıştır” dedi.

 

AKP-MHP ittifakı

 

Kamer Genç’in konuşmasıyla artan karşılıklı bağırışmalar devam ederken Başkanvekili Sadık Yakut, “BDP’nin muhalefet şerhinin Bütçe Tasarısı’nın birinci cildinden çıkarılması, bu bölümün yeniden basılarak dağıtılması, gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra BDP’nin bütçe görüşmeleri devam ettiği süre içinde muhalefet şerhini yeniden vermesi halinde ek sıra sayısıyla bastırılmasını” Genel Kurul’un onayına sundu. AKP ve MHP’li milletvekilleri ayağa kalkarak kabul oyu verirken, bazı CHP’li vekillerin de bu ittifaka destek oldukları görüldü. AKP ve MHP milletvekilleri, oylama sonucunu alkışlarla karşıladılar.

Genel Kurul’da daha sonra AKP’nin grup önerisinin görüşmelerine geçildi.

 

BDP'nin muhalefet şerhi metni

 

TBMM Genel Kurulu’nda, AKP, CHP ve MHP’nin oylarıyla BDP’nin bütçe tasarısına muhalefet şerhinde geçirdiği ‘Türkiye Kürdistan’ı ve Öcalan’a ilgili sözleri çıkarıldı. BDP’nin 188 sayfalık muhalefet şerhinde Öcalan’dan “Kürt Halk önderi” diye söz ediliyor. ‘Kürdistan’ ve ‘Türkiye Kürdistanı’ deniliyor.  Çözüm süreci hakkında ayrıntılı bilgilerin yer aldığı muhalefet şerhinde, “İmralı’ da Kürt Halk Önderi ve PKK lideri Abdullah Öcalan ile devlet yetkililerinin başlatmış oldukları çözüm ve barış görüşmeleri aşamalı olarak hayata geçirilecek ve süreç yasal bir zemine oturtulurken PKK gerillaları da Türkiye Kürdistan’ının sınırlarının dışına çekilecekti” deniyor. Tüm muhalefet şerhlerinin yer aldığı birinci ciltte BDP’nin ayıklanacak bölümler şöyle:

 

Türkiye Kürdistanı ve Kürdistan 

 

İki tarafın da büyük kayıplar verdiği 2012 yazının ardından, Ekim ile Kasım aylarında 10 bini bulmuş Kürt siyasi tutsak Kürt Halk Önderi Abdullah ÖCALAN üzerindeki tecritin kaldırılması ve barış görüşmelerinin tekrar başlaması talebiyle açlık grevine girince, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında halk isyanları başlamış, bunlar yoğun gaz bombalamaları ve polis baskısıyla kontrol altına alınmaya çalışılmıştı. Açlık Grevleri İmralı adasında iki yıldır tecritte tutulan ve avukatları ile dahi görüşmesine izin verilmeyen Kürt Halk Önderi ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın telkini ile sona erdi.

İmralı’ da Kürt Halk Önderi ve PKK lideri Abdullah ÖCALAN ile devlet yetkililerinin başlatmış oldukları çözüm ve barış görüşmeleri aşamalı olarak hayata geçirilecek ve süreç yasal bir zemine oturtulurken PKK gerillaları da Türkiye Kürdistan’ının sınırlarının dışına çekilecekti. Bu iki durumun eş zamanlı olması beklenirken, PKK güçlerini sınırın dışına çekmeye başladı. Bunu takiben hükümet kanadından bu geri çekilmeleri ve süreci yasal garantiye alıcı bir çalışma gerçekleşmeyince PKK, gerillalarının sınır dışına çekilmesini durdurduğunu açıkladı.

Öte yandan, bir kaç yıldır, önce Kürt göçmenlerin şehirleri mesken tutmasıyla, sonra ise Kürtler, solcular ve insan hakları aktivistlerinin eylemliliğinin şehrin diğer “sakinlerine” sıçramasıyla kanıksanmış mevzisini yani Kürdistan’ı aşarak Taksim ve çevresinde de doğallaşan polis şiddeti ve devlet terörü meselesi vardı.

 

Çözüm Süreci ve Gezi

 

Gezi Direnişi ile çözüm süreci birden fazla şekilde birbiri ile ilintilidir. Her şeyden önce Türkiye’de böylesi bir halk ayaklanmasının Kürdistan’da savaş ve çatışma sürerken gerçekleşmesinin imkansız olacağını belirtmek gerekir.

Gezi Direnişi ile çözüm sürecini ortaklaştıran bir başka konu, ikisinin de yerinden yönetime, katılımcı ve doğrudan demokrasiye yaptığı vurgudur. Gezi Direnişi’ne kadar Kürtlerin demokratik özerklik talepleri öncelikli olarak tam bağımsızlık ve bölünme yolunda bir manevra olarak algılanıyorken, direnişle birlikte bu talebin sadece Kürdistan için değil tüm Türkiye için seçimden öte bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Kürtlerin bulundukları bölgelerde çoğunluk olmalarına rağmen merkezileşme ve demokrasinin genel seçime indirgenmesi sebebiyle kendi kaderleri hakkında hak sahibi olamamalarının trajedisi İstanbullular için empati kurulması gereken bir hal olmaktan çıkarak, gündelik yaşamın somutluğuna kavuştu

BDP’nin muhalefet şerhinin tam metni şöyle