Küresel açlık düşüşte ancak tehlike devam ediyor

Küresel açlık düşüşte ancak tehlike devam ediyor

Son 18 yılda dünya üzerinde açlık oranı azaldı. Bu tespit açlığa karşı savaşan Alman Welthungerhilfe'nin Perşembe günü yayınladığı Küresel Açlık Endeksi'nde yer alıyor. Bu endeske göre 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmede küresel açlık 2000 yılında 29,2'ydi. Son endekste bu sayının 20,9'a düştüğü açıklandı.

Endekste 100 puan açlık oranının en yüksek olduğu, 0 puan ise hiç açlığın olmadığı seviyeyi gösteriyor. 20 ile 34.9 puan aralığı ise "ciddi" açlık tehdidi anlamına geliyor.

Endekse göre 119 ülkeden 51'inde açlık "ciddi" veya "alarm verici", bir ülkedeyse "aşırı derecede alarm verici" bir sorun olarak öne çıkmayı sürdürüyor. Açlık tehdidinin "aşırı derecede" alarm verdiği tek ülke, 2012 yılından bu yana istikrarsızlık, mezhep çatışması ve iç savaşla boğuşan Orta Afrika Cumhuriyeti olarak açıklandı. Çad, Haiti, Madagaskar, Sierra Leone, Yemen ve Zambiya ise açlık tehdidinin "alarm verici" seviyede olduğu ülkeler olarak sıralanıyor. Endeksteki 45 ülkedeyse "ciddi seviyede" açlık olduğu belirtiliyor. Bu ülkeler arasında Hindistan, Irak, Pakistan, Afganistan, Myanmar ve Kuzey Kore yer alıyor.

Mısır, Venezuela, Türkmenistan'ın içinde bulunduğu 27 ülkedeyse "orta derecede" açlık olduğu aktarılıyor. Türkiye sıralamada açlığın düşük olduğu 40 ülke arasında bulunuyor.

Her yıl hazırlanan endekste açlığın özellikle Sahra Altı Afrika ve Güney Asya ülkeleri için tehdit oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Raporda her iki bölgede de yetersiz beslenme seviyesi, yetersiz beslenmenin çocukların gelişimi üzerindeki etkisi ve çocuk ölümleri oranının kabul edilemez derecede yüksek olduğu vurgulanıyor.

Küresel Açlık Endeksi, Almanya'da faaliyet gösteren açıkla mücadele örgütü Welthungerhilfe ile Washington merkezli Uluslararası Gıda ve Kalkınma Politikaları Araştırma Enstitüsü (IFORI) tarafından hazırlanıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF'in de aralarında yer aldığı kurumların verilerine dayanarak hazırlanan endekste yetersiz kalori alımı, çocukların yetersiz beslenmesi ve çocuk ölüm oranları gibi veriler göz önünde bulunduruluyor. Endekste Almanya gibi refah seviyesinin yüksek olduğu bazı ülkeler yer almıyor. Ayrıca Suriye, Libya ve Somali gibi kriz bölgelerinden sağlıklı veri alınamadığı için bu ülkeler de değerlendirmeye alınamıyor.

Rapor açlığa karşı verilen mücadelede ilerleme sağlandığını ortaya koysa da sıfır açlık hedefine ulaşmakla ilgili endişeler de sıralanıyor. 2000 yılından bu yana elde edilen verilerin, yaklaşık 50 ülkenin, Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan 2030 yılına kadar açlığa son verme hedefi için gerekli olan "düşük açlık" seviyesine ulaşamayacağını gösterdiği vurgulanıyor. Bu hedefin tutturulması için çabaların artırılması ve yaratıcı yaklaşımların benimsenmesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Açlık endeksinde sığınmacı vurgusu

Bu yılki Küresel Açlık Endeksi'nde zorunlu göç sonucu oluşan açlık tehdidine de yer veriliyor. Açlığın, evlerini terk etmek zorunda kalan çok sayıda insan için ciddi bir tehlike oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Açlığa sadece çevresel ve doğal faktörlerin değil siyasi şartların da neden olduğu vurgulanıyor. Doğa olaylarının, hükümetlerin gerekli önlemleri almadığı durumlarda açlık ve göçe neden olduğunun altı çiziliyor.

Raporda dünya üzerinde 68,5 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı, bu kişilerin 40 milyonunun kendi ülkeleri içerisinde göçe zorlandığı, 25,4 milyon kişinin ise başka ülkelere sığındığı belirtiliyor.

DW/ÖA,DÇÜ

© Deutsche Welle Türkçe