Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Bekir Cumurcu, küresel finansal krizin etkileri nedeniyle Türkiye'de bir durgunluk olacağını kaydederek, kısa ve orta vadede gayrimenkul sektöründe bir canlılık beklemediklerini, canlılığın en erken 2010'da başlayacağını belirtti. Cumurcu, yaptığı açıklamada, dış piyasalarda yaşanan kriz nedeniyle gelişmelerin baş döndürücü bir hızla devam ettiğini, değerlendirmelerinin gün be gün değişebildiğini ifade ederek, uluslararası krizin oluşum sebeplerinin, uzun vadeli ipotekli kredilerin kalitesizliği sorununun Türkiye'de bulunmadığını söyledi. ‘Kredi muslukları tıkandı’ ABD'de bankaların, likidite bolluğundan dolayı kredibilitesine bakmaksızın çok yüksek fiyatlı konutlara kredi musluklarını açtığını ve bu balonun "söndüğünü" belirten Cumurcu, "Türkiye'de böyle sorunumuz yok. Böyle bir kalitesizlik sorunu da bulunmuyor. Ancak bu durum, global büyümedeki yavaşlama ve likidite sıkıntısından dolayı Türkiye'nin büyüme hızının ve tüketim harcamalarının yavaşlamasına, ihracat düşüşlerine neden olacak" dedi. Söz konusu yavaşlama ve düşüşün orta vadede Türkiye'de bir durgunluğa neden olacağını savunan Cumurcu, Türkiye'de dış ticaret açığının, özelleştirme gelirleri, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve portföy yatırımlarıyla finanse edildiğini, küresel finansal krizin Türkiye'de yaratacağı ekonomik parametrelerin, cari açığın finanse edildiği her üç alanda da daralmaya sebebiyet vereceğini söyledi. ‘Yabancı sermaye miktarı azalacak’ Cumurcu, Türkiye'ye gelen yabancı sermaye miktarının önemli miktarda azalacağını, portföy yatırımlarında ilave girişten bahsetmenin zor olduğunu ve çıkış riskiyle karşı karşıya bulunulduğunu savunarak, şöyle devam etti: "Bunlar, uluslararası piyasaların nasıl gelişeceğine bağlı. Yabancı sermayenin risk iştahı azalacağı için özelleştirme takviminin de beklendiği hızda olmaması mümkün. Dolayısıyla cari açığın finansmanında da sorunlarla karşı karşıya kalacağız. Bu, gayrimenkul sektörünü doğrudan doğruya ilgilendiren bir şey. Çünkü bizim önemli ölçüde yabancı sermaye beklentimiz vardı. Benim o beklentim azaldı. Bu parametreleri düşündüğümüzde de yabancı sermayenin bu sektöre olan risk iştahının azalacağını düşünüyorum." ‘2009’da iyileşme beklemiyorum’ Bekir Cumurcu, sadece yabancı yatırımlarda azalma değil, yerli yatırımcıların yatırımlarında da düşüş beklediklerini, konut almak isteyen yerli yatırımcıların harcamalarını kısacağını, bunun da talebi azaltacağını düşündüğünü ifade ederek, inşaat sektörünün "büyümenin motoru" olduğunu, 2009'da bu sektörde iyileşme, düzelme beklemediğini, sektördeki büyümenin azalacağını söyledi. İnşaatın, yatırım yapanların yatırımlarını kısa sürede realize edebilecekleri bir sektör olmadığını vurgulayan Cumurcu, "Beklentilerin iyimser olması gerekir ki bunların artsın. Gayrimenkul, krizlere en erken giren ve krizlerden en geç çıkan sektördür. Derhal reaksiyon verir ve durgunluklar bittiğinde de güven beklentisinin en son gerçekleştiği sektördür" şeklinde konuştu. Gayrimenkulün, yatırımcılar tarafından tercih edilmesi ve tüketiciler tarafından da beklentilerin iyileştiği sektörlerden biri haline gelmesinin belli bir zaman alacağını ifade eden Cumurcu, kısa ve orta vadede sektörde bir canlılık beklemediğini, gayrimenkulde canlılığın en erken 2010'da başlayacağını belirtti. Sektörde fiyatların yukarı yönlü olmayacağını savunan Cumurcu, ofis alanı için beklentilerin daha iyi olduğunu, alış veriş merkezlerinde ise yatay bir seyir beklediklerini, bu alanda yatırım iştahının az olacağını ve kiraların yukarı yönlü seyretmeyeceğini düşündüklerini kaydetti.