Meriç Çetin - T24Kürt mutfağında yıllardır acı, hasret, yalnızlık pişiyor... Sofralar hem yoksul, hem de birçok acıya tanık. Topraklarından göç etmeye zorlanan ya da hayallerinin peşinde büyük şehirlere yerleşen Kürtler'in hayat rotası, mutfaklarını da zaman içinde etkilemiş.
Ayşe Kudat, Ethem Yenigün ve Benjamin Ward, Kürtlerin giderek unutulmanın eşiğine itilen mutfak kültürlerini kayda geçirmek, göç edenlerin gündelik hayatındaki değişimleri üç kuşak üzerinden incelemek amacıyla çıktıkları yolda önemli bir yapıta imza attılar. Doğan Kitap'tan "Kürt Mutfağında Ne Pişiyor?" adı altında yayımlanan kitap, alışılagelmiş bir yemek kitabı değil, Kürt halkının acıları ve tarihi etrafında Kürt yemekleri ile örülmüş bir anı-belgesel çalışması. Kitabı yazan Ayşe Kudat, Ankara’da doğan, doktorasını 1970’te Harvard Üniversitesi’nin Sosyal İlişkiler Bölümü’nde tamamlayan, Massachusetts Institute of Technology’de Siyasal Bilim alanında lisans yapan deneyimli bir yazar. Kudat, ODTÜ’de öğretim üyeliği yaptıktan sonra 1982’de Birleşmiş Milletler’in HABİTAT biriminde çalışmaya başladı, konut ve çevre konusunda birçok proje geliştirdi, eğitim programları düzenledi. Dünya Bankası’nın çağrısı üzerine 1989’da ABD’ye giden Ayşe Kudat, kadın, su, çevresel kalkınma, ulaştırma ve sosyal kalkınma konularında uzmanlık ve yöneticilik yaptı.
Kitaba katkıda bulunan Ethem Yenigün, 1983 yılında Mardin Midyat'ta doğmuş, bölgeyi çok iyi tanıyan bir isim. Yenigün, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamladıktran sonra Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdarei Bilimler Fakültesi'nde yüksek lisans yapmış. Yenigün aynı zamanda TESEV (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) tarafından yayımlanan "Türkiye'de Sosyal Bütçe: Nasıl Yapılıyor? Nasıl İzlenir?" kitabının yazarlarından.Kitabın fotoğraflarını, Benjamin Ward çekti. Wirginia Üniversitesi'ni bitiren Ward, sergiler açan bir fotoğraf sanatçısı ve Ayşe Kudat'ın damadı.
Ayşe Kudat, kitabı yazmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: "Diyarbakır'da bir yerde biriyle yemek yiyorduk. Kadın, nasıl olduysa 'Ablam 14 yaşında dağa çıktı' dedi. Çok basit, çok sıradan bir şeymiş gibi söyledi bunu." Yazar bu tanıklıktan sonra, “14 yaşında bir kızın (Bölgenin geleneklerine göre) çeyiz hazırlamak ya da mutfak işlerini, yemek yapmayı öğrenmek yerine neden dağa çıktığını anlamak istediğini” söylüyor. Kudat böylece, mutfak kültürü eşliğinde Kürtler'in örneğine tanık olmadığımız hikâyesini yazmaya koyulmuş.
Kitapta yemekten yola çıkılarak mutfak kültürü eşliğinde bir halkın tarihi, acıları, yaşam deneyimleri anlatılıyor. Benjamin Ward'ın fotoğrafladığı, çoğu ile yüz yüze görüşülmüş kadınlardan alınan tarifler sadece "Kürt Yemekleri" tarifleri değil. Tariflerin bir kısmı, Türk yemeklerinin Kürt usülü yapılışlarını içeriyor.
Kitapta; Dersim isyanından sonra Adana'ya göç eden bir kadın ile 90'larda İstanbul'a gitmek zorunda kalan bir kadının mutfağında -bütün değişime rağmen- temel adetlerde yaşatılan benzerliklere de işaret ediliyor. Kitapta, farklı olaylardan farklı zamanlarda etkilenen Kürt kadınlarının gittikleri yerlere yarattıkları lezzetleri nasıl götürdüklerini de, yaşadıkları sıkıntıları da izleyebiliyorsunuz. Annelerinin tariflerini veren kadınlar annelerinin acılarını da ezberlemiş. İstanbul'da yaşayan zengin bir avukat ve şairin 70 yaşındaki annesi de acıları ile tariflerini anlatanlardan. Yaşlı kadın yemek tarifi verirken, oğlu da geçmişten günümüze yaşananları yorumluyor, kendi oğlunu düşünerek "Hiçbir büyük amaç oğlumun eline silah almasına neden olamaz" diyor. Kürt yemekleri, Türkiye'de yaygın derecede bilinmiyor, kitapta bu durumun nedenleri de irdeleniyor. Kitapta, meraklıları denemekten caydırmamak için tarifi ve yapımı kolay yemekler öne çıkıyor. Kaledoş basala, kebaba hilû tirşkan (erikli kebap), taweya goşte, kutayi (kıymalı tava), kebaba balicanan (patlıcan kebap) veya "helhel" yapmayı denemek isterseniz, Doğan Kitap'tan yayımlanan “Kürt Mutfağında Ne Pişiyor” raflarda sizi bekliyor.