Peşmerge arkadaşları tarafından 'Kürt Rambosu' olarak anılan Behram Hüseyin, Musul operasyonuna peşmergeyle birlikte katıldı. Hüseyin, “33 yıllık peşmergeyim. Ömrüm dağlarda, parmağım tetikte geçti. Saddam zulmünden İran’a kaçtım, 17 yıl kaldım. Çok büyük acılara şahit oldum, yaşadım. DEAŞ teröristlerine karşı savaşıp şehit olmaya hazırım” diye konuştu. Öte yandan peşmergeler Musul operasyonu kapsamında kara harekâtına ne zaman katılacaklarını “Irak yönetimi ne zaman izin verirse, başkomutanımız Mesud Barzani ne zaman emrederse...” sözleriyle açıklıyor.
Musul'dan bildiren Hürriyet muhabirleri Gülden Aydın ve Sebati Karakurt'un izlenim haberi şöyle:
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin (IBKY) askeri gücü olan Peşmerge’nin Musul cephesi yolundayız. Musul’a harekâtın başladığı Hazır cephesinden geçerken tankların ortasında kalan Kürt köylerini görüyoruz. Yolun sol tarafında, Musul’dan kaçmaya başlayan sığınmacılar için kamp inşa ediliyor. Hedefimiz, Başika cephesi. Yolumuz, kaya ve kumdan oluşan yığma bir tepeyle kesiliyor. Başika cephesinde, sıfır noktasındayız. Burada DEAŞ ile Peşmerge neredeyse göz göze bekleyişte.
Başika cephesi, Irak’ın Musul kentinin 15 kilometre kuzeydoğusunda. Tüm yamaçlara yüzlerce askeri araç sevk edilmiş. Peşmerge’nin eli tetikte. Hepsi, gelecek emirle harekete hazır bekleyişte. Son kontrol noktasındaki Peşmerge’den biri çok düzgün Türkçe konuşuyor. Türk birliği nerede, diye sorduğumda gülerek ellerini açıyor, bu kez Kürtçe cevap veriyor. “Nızanın” yani “Bilmiyorum” diyor.
Asfalt yolun yığma tepeyle kesildiği son noktadaki tepeye konuşlanan Peşmerge’nin komutanı Helgard Hamid’e DEAŞ’a ne kadar uzaklıkta olduğumuzu soruyorum. Parmağıyla üç noktayı işaret ederek “1, 2 ve 3 kilometre” diyor. DEAŞ’ın el koyduğu köyler burnumuzun dibinde. Komutan, bir kilometre ötemizdeki Birhelan Köyü’nü gösteriyor. “Kürt köyüydü. DEAŞ hepsini katledip bu köye yerleşti” diyor. Az ötemizdeki DEAŞ cephesinden koyu bir duman yükseliyor. DEAŞ, koalisyon güçlerine ait uçakların bombardımanından korunmak için çukurlara doldurduğu petrolü ateşe veriyor.
Başika cephesinin Peşmergeleri, asker karavanasına davet ediyor. Bol tereyağlı kaygana, lavaş ve çay. Hepsinin neşesi yerinde. Musul’a kara harekâtının ne zaman başlayacağını sorduğumda hepsi aynı cevabı veriyor. “Irak yönetimi ne zaman izin verirse, başkomutanımız Mesud Barzani ne zaman emrederse...” Komutan Hamid, “DEAŞ’le Kürtlerin düşmanı olduğu için savaşmıyoruz. DEAŞ, tüm insanlığın düşmanı olduğu için savaşıyoruz” diyor.
Serbest Amad, babası Amad Mecid ile birlikte Başika cephesinde DEAŞ’le savaşmak için bekliyor. Serbest, “Moralimiz yerinde. Hepimiz de düşmanla nasıl savaşacağımızı yüzde 100 biliyoruz” diyor. Babası Mecid ise gençleri gösterip gülüyor “Hepsinin yaşı kadar benim peşmergeliğim var. 70 yaşındayım. 40 yıldır bu dağları, havaliyi avucumun içi gibi bilirim. İran-Irak savaşında çarpıştım.” Komutan Hamid, telsizle konuşan bir Peşmerge’yi dinledikten sonra bizi sertçe uyarıyor. “Bulunduğumuz yere DEAŞ’in havan topu düşüyor. Her an yenisi gelebilir. Burayı hemen terk etmeniz lazım.”
Arkadaşlarının ‘Kürt Rambosu’ dedikleri Behram Hüseyin, yaşı ve geleneksel Peşmerge kıyafetiyle dikkatimizi çekiyor. Gözleriyle sürekli DEAŞ cephelerini tarıyor. Diyor ki “33 yıllık Peşmerge’yim. Ömrüm dağlarda, parmağım tetikte geçti. Saddam zulmünden İran’a kaçtım, 17 yıl kaldım. Çok büyük acılara şahit oldum, yaşadım. DEAŞ teröristlerine karşı savaşıp şehit olmaya hazırım. Sekiz çocuğum var. Sadece ben Peşmerge oldum. Onlar üniversite okumayı tercih etti.”