İstanbul Esenyurt’ta türkü söylerken darp edilip gözaltına alınarak tutuklanan 12 kişinin 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcılık iddianamesinde türkü söyleyenlerin "örgüt üyesi olduğunu" ileri sürdü. Savcılık hazırladığı iddianamede Gesi Bağları türküsü ve Kürtçe türküler söyleyen 12 kişinin örgüt üyesi olduğunu ileri sürerek örgüt propagandası yaptığını belirtti. Cumhuriyet gazetesine de "Türkü söylediler, tutuklandılar" başlığıyla 21 Ağustos 2016’da yayımlanan haberle ilgili iddianame hazırlanarak 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul Esenyurt’taki Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda türkü söyledikleri gerekçesiyle tekme tokat gözaltına alınarak tutuklanan 12 çocuğa 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcılık hazırladığı iddianamede Gesi Bağları türküsü ve Kürtçe türküler söyleyen 12 kişinin örgüt üyesi olduğunu ileri sürerek örgüt propagandası yaptığını belirtti. İddianameyi kabul eden mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İstanbul Esenyurt’taki Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda Ağustos 2016’da 12 kişi Gesi Bağları ve Kürtçe türküler söyledikleri için darp edilerek gözaltına alınan 12 kişi 6 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Ergün Güçlü, 12 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, 7 Ağustos 2016’da ihbar hattına "Recep Tayyip Erdoğan Parkı civarında 12-20 kişilik Kürt grup yüksek sesli şarkı söylüyor, TC’ye mezar olacak şeklinde slogan atıyorlar" şeklinde ihbar geldiğini, polisin parka gittiğinde şüphelilerin orada olduğunu belirtti. İfadelerinde parkta türkü söylediklerini belirten kişilerin yakalanarak gözaltına alındığını iddia eden savcı, 12 kişinin suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.
Soruşturmanın görevsizlik kararı ile Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gönderildiğini aktaran savcı, MİT’e ve İstihbarat Daire Başkanlığı’na yazı yazarak 12 kişinin PKK, DHKP-C, MLKP ve diğer örgütlerle irtibatlı olup olmadığının araştırılmasını istediğini ifade etti. Gönderilen cevapta 12 kişinin PKK/KCK içinde faaliyet yürüten kişilerle irtibatlı olabileceği yönünde bilgiler elde edildiği belirtildi. Sosyal paylaşım sitelerinin de araştırıldığının görüldüğü cevapta, PKK/KCK adına gerçekleştirilen korsan gösteri ve eylemlere katıldığı belirtilen kişilerden bazılarının ise arşiv kaydının bulunmadığı kaydedildi. MİT ve İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan gelen cevabın dışında delil bulunmayan iddianamede, 12 kişinin ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi.
İddianamede soruşturma aşamasında tutuklanan Hebun Kurt’un burnunun kırıldığına ilişkin darp raporuna ise yer verilmedi. İddianameyi kabul eden İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi de 12 kişinin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Tutuklananlardan Mazlum Metin savcılık sorgusunda polislerin küfredip saldırdığını belirterek, "Tekme tokat dövdüler. Hatta yanımda güvenlik amacıyla beklemekte olan polis memuru, kardeşim Zana’ya yumruk attı" dedi. Metin ifade esnasında kardeşine yumruk atan polis memuru Ç.Y.’yi teşhis de etti. Suçlamaları kabul etmeyen Ç.Y, "Bu kişilerin muayene sırasında doktoru tehdit ettiklerini duydum. Mazlum Metin, İhsan Tekin ve Zana Metin adliyeye girerken otopark tarafından ve diğer şüpheliler de araçtan indirilirken elleriyle zafer işareti yaptılar. Gözaltı odasında da Kürtçe şarkı söylediler” demişti. Ç.Y.’nin şikâyeti üzerine gazetemizde “Türkü söylediler, tutuklandılar” başlığıyla 21 Ağustos 2016’da yayımlanan haberle ilgili iddianame hazırlanarak 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.