Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AKP'li belediyelerin verdiği hizmetle BDP'li belediyelerinkini karşılaştıran Başbakan Erdoğan, "Bu ülkede siyasi Kürtçülük yapan mahfiller var. Bu oyuna gelmeyin. Sadece yerel hizmetler noktasında yerel belediyelerin bu siyasi partide olduğu yerlerde ne hizmet üretiyorlar. Onlara bakın. Bir de AK Partili belediyelerin olduğu yerlerde verilen hizmetlere bakın" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, AKP'li yerel seçim öncesinde il başkanlarından gençlerle özellikle ilgilenmesini isteyerek, "11 yıldır iktidardayız. Milet bize iktidarı devrettiğinde 7 yaşında olanlar bugün 18 yaşında ve bu seçimde oy kullanacaklar. Gençler üzerinde özellikle duracağız. 1960 öncesi siyasi ortamı biz bilmiyoruz, hatırlamıyoruz. Ama bir kısmımız 12 Eylül öncesi siyasi ortamı, 28 Şubat öncesini gördü. Ama gençler bilmiyor" diye konuştu.
Erdoğan’ın konuşmalarının satırbaşları şöyle:
Millet bizi emaneti devrettiğinde 7 yaşında olanlar bugün 18 yaşına ulaştılar. Bu seçimde oy kullanacaklar. Gençler üzerinde özellikle duracağız. Bizim dönemimize kadar Türkiye’nin nasıl sorunlarla uğraştığını, 11 yılda Türkiye’nin nasıl değiştiğini çok iyi anlatmamız gerekiyor. Hiçbirimiz 1960 öncesi siyasi ortamını doğru dürüst bilmiyoruz ama bir kısmımız 12 Eylül öncesi siyasi ortamı yaşadık gördük, 28 Şubat’ı yaşadık gördük. Ama bugün 25 yaş altı gençlerimiz bu dönemlerin hiçbirini yaşamadılar bilmiyorlar.
İstanbul’da çapulcuların arasında giren Zahide Nine’yi susturmak için kameraların önünde para teklif etti. Zahide Nine de, onlara ağızlarının payını verdi. Zahide Nine, “Ben bu devletin memuruyum, bana maaşım yatıyor. Hadiyin oradan” dedi. Onuru olmayanlara gereken dersi verdi. Onlar kendileri neyse bizleri de, milleti de öyle zannediyorlar. Bunların hayatlarında, tarihlerinde hiçbir zaman yardımlaşma olmadı. İstanbul’un Ankara’nın zengin semtlerinden çıkıp Anadolu’nun Trakya’nın nabzını tutmak bunların siyasetinde olmadı.
Eskiden SSK 7 ay sonrasına ameliyat tarihi verirdi. Kılıçdaroğlu, senin Genel Müdürlüğü’nde SKK böyle çalışıyordu. Rahmetli anam SSK Okmeydanı’na gönderirdi, sabah namazından sonra kuyruğa girerdik, numarayı alırdık beklerdik saatlerce doktor beyin kapısında beklerdik. Artık randevu sistemiyle, gün ve saat veriyorlar gidiyorsun.
Bizim için seçim süreci sandıkları kapandığında başlar.
Biz seçimden seçime görünür hale gelen bir parti değiliz.
Sadece seçimlere görünür partiler bir iki kere zıplamış ardından sandığa gömülüp gitmişlerdir.
Seçim ekonomisi kavramı Ak Parti ile beraber tarihe karışmıştır.
Seçimler yaklaşıyor. Seçimler yaklaşırken bizim ilimize, ilçemize daha fazla para aktarsak falan çok açık konuşuyorum kusura bakmasınlar kimse bize bu teklifle gelmesin. Herkese bol keseden dağıtılmasını emanete hıyanet olarak gördük ve böyle görmeye de devam ediyoruz.
11 yıl oldu. Hiç karşılıksız para basıldığının duydunuz mu? Duyamazsınız.
Ama eskiden hep enflasyonlarda boğulduk, 3 haneli rakamları gördük.
6 sıfır atacağız dedik. Herkes dalga geçti. Attık ama değil mi.
Bugün bize hakaret eden Pravdalar, Türkiye’nin amiral gemisinde yazanlar 6 sıfır atarsanız enflasyon patlar diyordu. Patladı mı? Hayır.
Şimdi bizim sosyal devlet anlayışla yaptıklarımızı da seçim ekonomisiyle halka anlatıyorlar. Biz bunu şimdi yapmıyoruz ki.
Sosyal devlet anlayışını bizden önce gelenler yerine getirdiler mi? Getirmediler.
Kurumlarımız aracılığıyla vatandaşlarımıza sağladığımız yardım sosyal devlet olmanın gereği. Ama muhalefet bunun ayrımına varacak anlayışta değil.
11 yılda 111 milyar liralık sosyal harcama yaptık. Kimsesizleri bulduk, ellerinden tuttuk. Yaşlıları, hastaları, engelli kardeşlerimizi bulduk, ellerinden tuttuk.
Şimdi muhalefet başta olmak üzere bazıları milletimi makarnacı, göbeğini kaşıyan adam gibi sıfatlarla aşağılamaya çalışıyor.
Ayrıca benim milletim bir paket makarnaya oyunu satmayacak kadar da onurludur, gururludur, şereflidir.
11 yıldır iktidardayız. Milet bize iktidarı devrettiğinde 7 yaşında olanlar bugün 18 yaşında ve bu seçimde oy kullanacaklar.
Gençler üzerinde özellikle duracağız.
1960 öncesi siyasi ortamı biz bilmiyoruz, hatırlamıyoruz. Ama bir kısmımız 12 Eylül öncesi siyasi ortamı, 28 Şubat öncesini gördü. Ama gençler bilmiyor.
Bugünün gençleri işkencelere, yasaklara, kısıtlamalara, faili meçhullere şahit olmadılar. Bu ülke inşallah bundan sonra böyle olaylara şahit olmayacak.
Gençlere nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi anlatmak zorundayız.
Gençler 12 Eylül öncesi nasıl birbirlerine düşürüldüler, 12 Eylül sonrasında da nasıl idam edildiklerini anlatmak zorundayız.
Adnan Menderes Ankara’da elektriği yaygınlaştırıyor. Aynı gece Menderes, Celal Bayar’la Çankaya’da sabaha kadar oturup Ankara’nın o halini seyrediyor. Bilgisayar çağında bir gence Menderes’in bu heyecanını tarif etmek zordur.
O gençler masalarının üzerinde hep kitap vardı sanıyor. Ama o kitaplar yoktu yavrum. Biz kırtasiye kapılarında çok bekledik. Bulamazdık. Ama şimdi birinci hamurdan kitaplar sıranızda sizi bekliyor
Şimdi artık akıllı tahtalara, tablet bilgisayarlara geçiyoruz. Artık sizleri bunları taşımaktan da kurtarmak istiyoruz.
Sokağa çıkın gençlere sorun: Koalisyon nedir? Yaptırdığım kamuoyu araştırmalarından biliyorum ki koalisyonun anlamını bilen yok denecek kadar az.
Okul yapıyorsak bunu vazifemiz olduğu için yapıyoruz. 11 yıl boyunca yaptıklarımızı ulufe olsun diye değil milletin hakkı olduğu için yaptık.
Eskiden yapılmazdı hizmetler. Ama şimdi yapılıyor. Neden? Çünkü gidip gören bakan bir Başbakan var. Bakanın da başbakanı olacak. Yoksa kalabilir o iş. Ha Başbakan’ın üzerinde de millet var. Siz de bizi denetliyorsunuz. Hesabını da sandık geldiğinde soracaksınız.
Bu ülkede siyasi Kürtçülük yapan mahfiller var. Bu oyuna gelmeyin. Sadece yerel hizmetler noktasında yerel belediyelerin bu siyasi partide olduğu yerlerde ne hizmet üretiyorlar. Onlara bakın. Bir de AK Partili belediyelerin olduğu yerlerde verilen hizmetlere bakın.
İdeoloji ile ne mide doyar, ne de insanca yaşama kavuşulur. Sevgi ideoloji ile tahakkuk etmez.