"Kürtler, AKP'yi iktidara taşıyan önemli dinamiklerden biriydi; tercihleri, seçimin kaderini belirleyebilir"

"Kürtler, AKP'yi iktidara taşıyan önemli dinamiklerden biriydi; tercihleri, seçimin kaderini belirleyebilir"

BirGün gazetesi Ankara Temsilcisi Yaşar Aydın, 2019'da yapılacak seçimler için değerlendirmede bulundu. "AKP’yi iktidara taşıyan önemli dinamiklerden olan Kürt seçmen, arayış içerisinde" diyen Aydın, "Kürtlerin tercihi, seçimin de kaderini belirleyebilir" iddiasında bulundu.

Aydın değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

''Bir erken seçim yaşanmaz ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 18 ay var. Buna rağmen partilerin ittifak görüşmeleri tüm hızıyla devam ediyor. İttifak görüşmeleri sırasında hesaba katılmayan bir faktör var, o da Kürt seçmen. 16 Nisan Referandumu’na göre 58 milyon seçmen var. Bu seçimde 9 milyon civarında Kürt seçmenin oy kullandığı tahmin ediliyor. Bu da toplam seçmenin yaklaşık yüzde 18’i anlamına geliyor. Tüm kamuoyu araştırmaları gösteriyor ki AKP’yi iktidara taşıyan önemli dinamiklerden biri olan Kürt seçmen, arayış içerisinde ve barajın Yüzde 50 artı 1 olduğu Cumhurbaşkanlığı seçiminde hiç olmadığı kadar kilit bir rol üstlenecek. Önemli bir oy potansiyeline sahip Kürtlerin tercihi, seçimin de kaderini belirleyebilir.''

Orta Anadolu’ya bakılmalı

HDP’nin kapsama alanı dışında kalan muhafazakâr Kürt seçmenin sandık eğilimini anlamak için ilk bakılması gereken Orta Anadolu’da yaşan Kürtler olmalı. 2014 Cumhurbaşkanlığı, 7 Haziran ve 1 Kasım milletvekili seçimleri bu anlamı ile çok doğru ipuçları verdi. Orta Anadolu’da yaşayan Kürtlerin eğilimleri ile büyük kentlere göç etmiş muhafazakâr Kürt seçmenin tercihleri birçok noktada paralellik gösteriyor. Sahadan gelen veriler, seçmenin net bir tavır göstermese de AKP’den uzaklaşma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

İttifak mümkün mü?

AKP’ye oy veren Kürt seçmen, başta MHP ile ittifak nedeni ile iktidar partisinden uzaklaşırken şimdilik kendisine bir yuva bulmuş değil. Bugünlerde konuşulan “Kürt ittifakının” arkasında yatan gerçek de bu. Hatırlanacağı üzere HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, HDP’nin Hüda Par ile ittifak yapıp yapmayacağı sorusuna, “Şununla asla olmaz diyecek durumda değiliz” yanıtını vermişti. Yine Osman Baydemir’in Rudaw’a yaptığı, “Birinci önceliğimiz Kürdistan’da var olan tüm siyasi partilerin, hatta ve hatta şahsiyetlerin kendi aralarında ittifak kurması” açıklaması da Bilgen’i destekler nitelikte. Bu konuda sürpriz açıklama da bir süredir AKP eleştirileri ile gündeme gelen Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’ndan geldi. Yapıcıoğlu, “Barajın olduğu bir seçimde kimse ile ittifak yapmayız diyemeyiz” diyerek kapıyı açık tuttu. Ama bütün bunları değerlendirirken, Kürt siyasal yapıları arasında geçmişten gelen çözülmeyi bekleyen birçok sorun bulunduğunu da göz ardı etmemeliyiz.

Barzani faktörü

Tam da bu noktada “Barzani devreye girer mi” sorusu akla geliyor. Bugüne kadar açık ya da örtülü tüm seçimlerde AKP’ye destek veren Barzani’nin, 2019 seçimleri için aynı şeyi düşünmediğini biliyoruz. Barzani’nin Türkiye içinde güçlü siyasal bir örgüte sahip olmasa bile sembolik etkisi çok fazla. Kürt siyasi yapıların yan yana gelmesinde Barzani’nin kolaylaştırıcı bir rol oynayabileceği söyleniyor. Geçen hafta HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da içerisinde yer aldığı heyetin Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile gerçekleştirdiği temaslar sonrası yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki masada seçimler ve ittifaklar konusu da gündeme gelmiş.

İttifaka göre aday

Kürt ittifakının doğal bir sonucu da Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda yaşanacak. Selahattin Demirtaş’ın yasaklı olmaması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olacağı konuşulsa da böyle bir ittifak farklı bir adayı da gündeme getirebilir. Seçimlerde önceliği Kürtlerin birliği olarak belirleyen bir siyasal hat, çok doğaldır ki Cumhurbaşkanı adayı olarak ilk olarak da Kürt seçmenden en çok oyu alabilecek bir ismi belirleyecektir.