'Kürtleri değil oyları düşünüyor'

'Kürtleri değil oyları düşünüyor'

Hükümetin, “Çözüm sürecinde yeni bir aşamaya geçildi” duyurusunu yapmasının üzerinden aslında bir ay bile geçmedi. HDP ile hükümet, çözüm sürecinde ilk kez ortak bir açıklamada anlaşmış ve kameraların karşısına geçmişti. O ortak açıklamada, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’ya “Silahlara veda” çağrısında bulunduğu, bu çağrının gerçekleşmesi için de hükümetin belli adımlarının yakın takibe alınacağı belirtiliyordu. Ancak kısa bir süre sonra hükümet, İmralı ile Kandil’in farklı düşündüğünü öne sürüp HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı hedef alan açıklamalar yapmaya başladı. Bu açıklamaların temel kaynağı da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dı. Erdoğan, Demirtaş’ı çözüm sürecinden uzak olmakla suçluyordu. Ankara’da dikkatler bir anda HDP-hükümet ortak açıklamasından uzaklaşmış, HDP-hükümet kavgasına dönüşmüştü. Bir yandan da 21 Mart için hazırlıklar yapılıyordu. Öcalan’ın 21 Mart’a nasıl bir mesaj vereceği üzerinde tartışmalar alevlenmişti.

İşte bu gerilimli ortamda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan birden “Türkiye’de Kürt sorunu yoktur” açıklaması yaptı. Bu açıklama muhalefet duvarına çarpmış olsa da, Erdoğan sözlerini detaylandırmaya başladı ve “Türkiye’de her kesimden insan gibi Kürt kardeşlerimin de sorunları vardır. Kimliklerine saygı duyulmaması, tanınmaması, inançlarını, geleneklerini dilediklerince yerine getirememesi sorunu vardır” diye konuştu. Peki bu açıklama ne anlama geliyor, Erdoğan ne demek istiyor?

“Dalga geçiyor”

Ankara Üniversitesi’nden siyaset bilimci Baskın Oran “Erdoğan’ın sözlerinin siyaset bilimindeki yeri nedir” sorusunu Deutsche Welle’ye yanıtlarken, Erdoğan’ın özellikle cumhurbaşkanı olduktan sonra ‘gündemle oynamayı’ daha çok sevdiğini ve bunu ‘oyun oynamakla’ eşdeğer gördüğünü öne sürüyor. “Erdoğan, Kürt sorununun olmadığını söyleyerek bu kez Kürtlerle değil tüm Türkiyelilerle, tüm halkın zekasıyla dalga geçiyor” diyen Oran, Erdoğan’ın asıl hedefinin de “oy toplamak” olduğunu söylüyor. Oran, “Peki, Erdoğan başarır mı” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Seçim yaklaştı. Çözüm süreci sarpa sardı. Erdoğan da, milliyetçi oyların peşine düştü. İpin ucunu öyle kaçırdı ki; başından beri kendisinin ısrarla dile getirdiği Kürt sorununu inkar etme noktasına ulaştı. Gözü; 21 Mart’tan ziyade 7 Haziran’da. Çözüm sürecinin başarısız olduğunu düşünüyor olsa ki; milliyetçi oyları avlama peşine düştü. Ama artık Türkiye öyle bir noktada ki; milliyetçiler Erdoğan’ın bu çıkışına yanıt verecek değil. Erdoğan’ın bu çıkışına sadece kendisine sorgusuz sualsiz inananlar kulak kabartacak. Burada siyaseten bir başarıdan söz etmek mümkün değil. Bakalım 7 Haziran’a doğru daha neler neler çıkaracak çantasından Erdoğan'ın?”

Baskın Oran, Erdoğan’ın Türkiye’de bir yönetim krizi olduğunu artık anladığını ve bu krizin içinde çözüm sürecine olan inancını da kaybettiğini “Kürt sorunu yoktur” diyerek dile getirdiğine dikkat çekiyor. Bunu herkesin gördüğünü, muhalefetin eksiksiz Erdoğan’a karşı çıkışının artmasından anlaşılması gerektiğini söyleyen Oran, “Şimdi herkesin; çözüm süreci neydi, nasıl yürütüldü, ne için yürütüldü sorularını sorması gerekir. Kürt sorunu yoktu da, millete boş keseden kardeşlik vaatlerinde mi bulunuldu. Türkiye’de sistem ciddi ciddi alarm vermektedir artık” diye konuşuyor.

“Oylar MHP’ye kaydı”

ODTÜ’den siyaset bilimci Ayşe Ayata da, Deutsche Welle’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” açıklamasının, “Ben MHP’den oy almak istiyorum” demek olduğunu söylüyor. Ayata, “Çünkü, yapılan bütün anketler AKP’ye güvensizliğin kaynağı olarak çözüm sürecini işaret etti. AKP; çözüm sürecini bir türlü halka anlatamadı. Şeffaf olamadı. Ve sonra görüldü ki; oylar MHP’ye gidiyor. Güç sarhoşluğu içindeki Erdoğan da, bunu görür görmez çıkıp kürsüye Kürt sorununun olmadığını söyleyebildi” diyor.

Ayata, Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” açıklamasını bilerek Nevruz öncesine denk getirdiğini de öne sürüyor. Öyle ki; Nevruz’da ‘öyle ya da böyle’ Abdullah Öcalan’ın bir mesajı olacak ve bu mesaj meydanlarda okunacak, konuşulacak. “Ve seçim anketleri de Öcalan mesaj verdikçe AKP oylarının daha da düştüğünü söylüyorsa, Erdoğan’dan mantıklı açıklama beklemek yanlış olurdu” diyen Ayata, Türkiye’de muhalefetin bu açıklamanın üzerine gitmesinin ve çözüm sürecinin şeffaflığı için diretmesinin yerinde olacağını savunuyor.

En sert tepki HDP'den

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine MHP ve CHP’den sert tepkiler geldiyse de, HDP’den gelen tepki gündemde öne çıktı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin 5 dakika süren meclis grup toplantısında HDP ile AKP arasında ‘kirli bir pazarlık ve işbirliği olmadığını’ belirtirken, Erdoğan’a “HDP var oldukça sen başkan olamayacaksın” diye çıkıştı. Demirtaş’ın bu çıkışı sosyal medyada en popüler mesaj olmayı sürdürüyor. AKP cephesi ise Demirtaş’ı, ‘demokrasiye karşı saygısız’ davranmakla suçluyor.