Kurtulmuş: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mayıs'ta AK Parti Genel Başkanı olacak

Kurtulmuş: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mayıs'ta AK Parti Genel Başkanı olacak

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 21 Mayıs'ta yapılacak olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kongresi'nde partinin genel başkanı olacağını söyledi.

Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kurtulmuş, 16 Nisan'daki referandumda alınan en önemli kararlardan birisinin Cumhurbaşkanının partisiyle olan ilişkisinin kurulabilmesi, daha doğrusu Cumhurbaşkanlarının partileriyle olan ilişkilerinin kesilmemesi olduğunu söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi referandum sonuçlarını nasıl yorumluyor?

"Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın kurucusu olduğu doğal lideri olduğu AK Parti'ye geçişi ile ilgili süreç de başlatılmıştır" diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"21 Mayıs'ta AK Parti büyük kongresinin hazırlıkları için düğmeye basılmıştır. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum...

"Saat 13.00'da AK Parti Genel Merkezi'nde Sayın Cumhurbaşkanımızın öncelikle partiye yeniden üye olması ile ilgili bir toplantı yapılacak, böylece bu süreç tamamlanmış olacaktır. Türkiye yeni yönetim modelinin gerektirdiği adımlarından birisini de atmış olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın partiye dönüşü ve 21'indeki kongrede Genel Başkan oluşu ile birlikte Ak Parti kadrolarında büyük bir sinerjinin ortaya çıkacağını, Türkiye'de AK Parti seçmeninin bu süreçte motive olacaklarını bir kere daha ifade etmek isterim."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, hızlı bir şekilde yeni yönetim sisteminin gerektirdiği uyum yasalarıyla ilgili adımları atacaklarını söyledi.

Kurtulmuş, "Daha önce de ifade edildiği gibi TBMM'de uyum yasalarının çıkartılması sürecinde Meclis'teki partilerle sıkı bir işbirliği ve diyalog halinde Türkiye'nin hayrına olacak bu yeni yönetim modelinin gerektirmiş olduğu bütün bu uyum yasalarını en güzel şekilde konsensüs içinde çıkarabilmek için gayret etmek istiyoruz. Bu bakımdan bütün partilere kapımızın açık olduğunu ifade etmek isterim." dedi.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu öncesinde Başbakan Yıldırım'ın kabine üyelerini ve eşlerini ağırlamasının kulislerde farklı yorumlandığı, bu yemeğin kabine revizyonu beklentisinin sonucu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkin bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Hayır değerlendirilemez. Sayın Başbakanımız ilk sefer bakanlara eşleriyle birlikte yemek veriyor değil. Daha evvel farklı vesilelerle çok kez eşlerimizle birlikte bir araya geldik. Bir aile ortamı içinde, çok samimi sohbet ve dostluk ortamı içinde bu toplantılarda hep bir araya geldik. Bu akşam da böyle oldu. Son derece samimi, son derece içten bir aile sıcaklığı içinde bütün bakan arkadaşlarımız eşlerimizle birlikte bu toplantıda yer aldık.

"Siyasetin gerektiği durumlar ortaya çıktığında Bakanlar Kurulu revizyonu gündeme gelir ama bugün itibarıyla böyle bir revizyon söz konusu değildir."

Basın toplantısında Numan Kurtulmuş'a, Türk Silahlı Kuvvetlerinin geçen hafta Irak'ta Şengal ve Suriye'de Karaçok bölgelerine düzenlediği hava harekatının ardından bazı ABD zırhlılarının YPG unsurlarıyla birlikte Türkiye sınırına çok yakın noktalarda görülmesi ile ilgili görüşü de soruldu.

Guardian: ABD ve Kürtler arasındaki bağlar her zamankinden yakın, Türkiye telaşlı

"Türkiye 'laf olsun, oralarda bir operasyon yapmış olalım' diye bu operasyonları yapmıyor." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neredeyse terör örgütlerinin bir cenneti haline gelmiş olan bu bölgede Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya gibi dost ve müttefikimiz olan ülkelere de bir kere daha şu tavsiyede bulunuruz; Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamak bu bölgedeki siyasi geleceğin, bölge barışının en önemli unsurlarından birisidir. Bu bölgede, bu coğrafyada, ABD ve Rusya meşru güçler üzerinden ittifaklarını geliştirmek durumundadır...

"Dolayısıyla oradaki herhangi bir terör grubuyla ve hele hele Türkiye'ye karşı faaliyet içerisinde olan terör grubuyla dostlarımızın ve müttefiklerimizin görüntü vermesinin çok şık olmadığını, Türkiye'nin çok hoşuna giden bir durum olmadığını bir kez daha ifade etmek herhalde en doğru yoldur."