Kurtulmuş: Kılıçdaroğlu siyaseti kirletmek yerine savcılığa ifade vermeli

Kurtulmuş: Kılıçdaroğlu siyaseti kirletmek yerine savcılığa ifade vermeli

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği siyasi cinayetlerle ilgili  "Türkiye faili meçhul cinayetlerden çok çekmiştir. AK Parti döneminde sıfırlanmıştır. Bunun üzerinden siyaseti kirletmek yerine, varsa elinizde bilgi başvurursunuz. Vatandaşlık görevidir, Kılıçdaroğlu savcılığa ifade vermelidir" açıklamasını yaptı. Kurtulmuş, 10 büyükelçinin Osman Kavala ile ilgili “Derhal serbest bırakılsın” açıklamasına ilişkin ise "Büyükelçiler hadlerini bilmeli. Size mi kalmış? Bu hadsizlik, terbiyesizliktir. Türkiye'yi hizaya getirmeye çalışmasınlar" diye konuştu.

Kurtulmuş, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

"HDP'nin 'hayır' çağrısının karşılık bulmaması gerekir"

Meclis'e gönderilen Irak ve Suriye tezkeresi  ile ilgili Kurtulmuş"HDP'nin 'hayır' çağrısının karşılık bulmaması gerekir. Türkiye kendi halkını korumakla hükümlüdür. Bu tezkereler keyif olsun diye gelmiyor. Bu kararların birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Bunlar Türkiye'nin korunması için yapılan çalışmalardır. Bizim yapmak istediğimiz kardeş halkımızın korunması, toprak bütünlüğünün korunmasıdır.

Bu Türkiye'nin meselesidir. HDP her zamanki gibi çağrısını yapsın, ona diyecek bir şeyimiz yok." açıklamasını yaptı. 

"Kılıçdaroğlu savcılığa ifade vermeli"

Kurtulmuş, Kılıçdaroğlu'nun 'siyasi cinayet' ve 'bürokratlar' açıklamalarıyla ilgili soruyla şu yanıtı verdi: "CHP gündemde kalmaya çalışıyor, ama bu faili meçhul cinayetler meselesi kirli bir meseledir. Halkı korkutmak üzerine yönlendikleri bir alandır. Allah'ın izniyle faili meçhul cinayetler meselesi geride kalmıştır. Türkiye faili meçhul cinayetlerden çok çekmiştir. AK Parti döneminde sıfırlanmıştır. Bunun üzerinden siyaseti kirletmek yerine, varsa elinizde bilgi başvurursunuz. Vatandaşlık görevidir, Kılıçdaroğlu savcılığa ifade vermelidir. Bu siyasi cinayetler konusunda da büyük bir hassasiyetle güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alıyorlar almaya da devam edeceklerdir.

Geçen hafta siyasi cinayetleri söyledi gerekli cevabı verdik, ondan sonra geri adım attı. Şimdi arkasından bu hafta gündeme getirdiği bu memurlara karşı parmak sallayarak 'haddinizi bilin' tavrında.

18 Ekim nedir dedik, bu 15 Temmuz gibi 28 Şubat gibi olağanüstü bir dönemin başlangıç noktası mı? Bunun da cevabını Kılıçdaroğlu henüz vermemiştir. 'Biz yasalara uygun davranan memurlara bir şey demiyoruz' diyor, bunlardan hangileri yasaya uygun hareket etmiyor? Bununla ilgili elinizde bir liste var mı? Bununla ilgili bir suç duyurusunda bulundunuz mu?

Bu 18 Ekim neyin tarihidir, sufleyi nereden aldın? Diyor ki, 'Biz yasalar uygun davranan memurlara bir şey demiyoruz'. Sayın Kılıçdaroğlu hangileri yasaya uygun hareket etmiyor, suç duyurusunda bulundunuz mu? Memurlarla ilgili arşiv mi tutuyorsunuz? Bunun adı fişlemedir. Böyle bir fişleme varsa bunu da bilelim.

Böyle ortaya bir söz söyleyip 'Ben işte ortaya konuşuyorum' demek siyasette olmaz.

Siyasetin faziletiyle ilgisi olmayan bir davranıştır, bir söylemdir, bu yapılanın adı fişlemedir. Sayın Kılıçdaroğlu bir gölge boksu yapıyor, kime söylediği belli olmadan ortaya bir laf atıyor, gelen tepkiler üzerine geri adım atıyor."

"Büyükelçiler hadlerini bilmeli"

Kurtulmuş, ABD ve Almanya'nın da aralarında bulunduğu 10 Türkiye büyükelçisinin iş insanı Osman Kavala serbest bırakılmasına yönelik çağrıyla ilgili "Bu dosyaya siyaset karar vermez, veremez. Büyükelçiler hadlerini bilmeli. Size mi kalmış? Bu hadsizlik, terbiyesizliktir. Türkiye'yi hizaya getirmeye çalışmasınlar." açıklamasını yaptı. 

"Avrupa Konseyi'nin raporu yok hükmündedir"

AB Komisyonu'nun  hazırladığı Türkiye raporu hatırlatılan Kurtulmuş "Türkiye AB ile karşılıklı olarak AB resmi temsilcileri de Türkiye'de bir pozitif gündem oluşturma gayreti için titiz bir çalışma içerisinde, bu pozitif gidişata çelme takmak isteyen bir irade tarafından hazırlandığı çok açık. Avrupa Konseyi bu tür raporları yayınlar hiçbir değeri yoktur, yok hükmündedir.

Siyasi olarak da uygulanabilirliği olmayan tavsiye niteliğinde bir rapordur, biz bunlara itibar etmeyiz bunlar böyle bir rapor yayınladı diye biz Doğu Akdeniz'deki haklarımızdan vazgeçecek değiliz, Ege'de Yunanistan'ın saldırganlıklarına boyun eğecek değiliz" değerlendirmesinde bulundu.